Ankara’nın Mamak ilçesinde Mamak Dernekler ve Sendikalar Platformu çağrısı ile kadınlar Tekmezar Parkı’nda bir araya geldi. Yapacakları basın açıklaması için Tuzluçayır Meydanı’na yürümek isteyen kadınlar polisler tarafından engellendi.

Tekmezar Parkı’nda yapılan basın açıklamasının ardından Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneğine yürüdü. Yol boyunca kadınlara eşlik eden polisler, kadınların dernek çevresini boşaltıncaya kadar bekleyeceklerini söyledi. Kadınlar slogan atıp şarkı söyledikten eylemlerini sonlandırdı.

Basın açıklamasında konuşan Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği’nden Nazlıcan Kavak Bu yıl Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü şiddetin, açlığın, işsizliğin, salgının ve ekonomik krizin gölgesinde andıklarını ifade etti.

8 Mart 1957’de Amerika’daki bir tekstil fabrikasında yaklaşık 40 bin kadın işçi daha iyi koşullarda çalışmak için greve başladığını hatırlatan Kavak, “Polisin işçilere saldırmasının ardından kadın işçiler fabrikaya kilitlendi, kadınlar içeriye kilitlenmiş haldeyken fabrikada çıkan yangında 120 kadın can verdi. Bu katliamın ardından 164 yıl geçmesine rağmen söz konusu kadınlar iken değişen hiçbir şey yok. 21 yüzyılda insanlık Mars’ta yaşamanın yollarını ararken, biz hala kadın haklarının evrenselleşmesi, şiddet ortadan kalkması, eşit ve daha adil çalışma ve yaşam koşulları için mücadele veriyoruz” dedi. Var olan yasaları uygulamama, koruma ve önleme çalışmalarının yetersizliğinden dolayı 2020 yılında 300 kadın öldürüldüğünü ve 171 kadının ölümünün kayıtlara "şüpheli" olarak geçtiğini vurgulayan Kavak, “Cinayete kurban gitmemek, tacize, tecavüze, şiddete uğramamak için uğraşırken öte yandan da kazanılmış haklarımıza göz diken birçok siyasal oluşum ve yönetimle mücadele ediyoruz, yalnız Türkiye’de değil, tüm dünyada... Son yıllarda uygulanan yanlış ekonomi politikaları ve pandeminin de etkisiyle derin bir ekonomik buhrandan geçiyoruz. Bu kriz ne yazık ki herkesten çok bizleri etkiliyor” dedi.

‘AÇLIĞA, ŞİDDETE, İŞSİZLİĞE BOYUN EĞMEYECEĞİZ’

Kavak, “Neredeyse her ay ‘çaktırmadan’ yapılan zamların, market raflarının el yakması, kimi basın organlarının "markete karnınızı doyurduktan sonra gidin” raddesine varan pişkinliğinin hesabını bizler ödemek zorunda kalıyoruz. Aynı basın organları, aynı zihniyet "kadınlar çalıştığı için erkekler işsiz kalıyor” diyerek bizi çalışma yaşamından dışlamanın ve artan işsizliğin faturasını kadınlara kesmenin yollarını arıyor” dedi. Salgından dolayı okulların kapatılmasının ve eve hapsedilen çocukların bakım sorumluluğunun da kadınların ev içindeki yükünü artırmış durumda olduğunu belirten Kavak, “Ne iktidarın ekonomi politikalarının sorumluluğunu, ne eril zihniyetin bizi ‘bir adım geride’ tutma çabasını kabul etmiyoruz! Cinayetlere kurban gitmek, işsiz kalmak, açlıkla, yoksullukla mücadele etmek istemiyoruz! Artık canımıza tak etti. İktidar kavgalarının, sermayeden karin pazarlık rehineleri olmayacağız! Bir adım geride durmayacağız! Açlığa, şiddete, işsizliğe boyun eğmeyeceğiz” dedi.

Bu düzenin kadınları bir araya gelmeye, birlik olmaya zorladığını vurgulayan Kavak “Aynı zamanda bizler tek başımıza değil birlikte sesimizi çıkardığımızda dünyayı değiştireceğiz. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü 164 yıl önceki kadınların iktidara, patron zihniyete karşı birliğinin sembolüdür. 164 yıl sonra bugün, burada birleşiyoruz. Bugün bizi yok etmek, sindirmek, bir adım geriden yürütmek isteyen zihniyete karşı tek yumruk oluyoruz. Bicim mücadelemiz kadınları güçlendirmekle ilgili değil. Bizler zaten güçlüyüz, dünyanın bu gücü algılama biçimini değiştirmekle ilgili. Elele dünyayı değiştireceğiz” dedi.