Bursa Ekmek ve Gül grubu olarak, Mudanya Alevi Kültür Derneğinde kadınlarla buluştuk. Buluşmamızın başlangıcında Ekmek ve Gül’ün hazırlamış olduğu sinevizyonu gösterdik. Sinevizyon 2020 Türkiyesi’nde kadınların yaşadığı sorunları, dertleri anlatıyordu. Her bir cümlede kadınların başlarını sallayışından, kimi yerlerde kızgınlık nidalarından, kimi yerlerde verdikleri tepkilerinden aslında benzer sorunlara karşı herkesin içinde aynı öfkenin olduğu ortaya çıkıyordu. İşsizlik, geçim derdi, artan intiharlar, ağırlaşan şiddet, kadınların sokak ortasında katledilmeleri, ev içinde yaşanan şiddetin katmerlenmesini konuştuk.
Bursa’da 40 yaşında iki çocuk annesi genç kadının “Eğer ki felç geçirir ya da ölürsem cenazeme eşim, kaynanam, annem hiç kimse gelmesin. Benim hiç kimsem yok, kimsesizler mezarlığına gömülmek istiyorum. Eşime, anneme, kaynanamlara hakkımı helal etmiyorum. Çocuklarım mezarımı bilsin sadece. Cenazemi eşime ve aileme vermeyin sakın” yazarak intihar etmesi, buluşmaya katılan tüm kadınların gündemindeydi. Bu örnek bize kadınların şiddet, baskı, yok sayılma, kendini çaresiz ve çözümsüz hissetme gibi nedenlerle yaşamlarının nasıl da ellerinden alındığını anlatıyordu. Kadınlar kimi zaman kendilerini de çaresizlik hissiyle başbaşa hissettiklerini aktardılar örneklerle. Yalnızlık, giderek içe kapanma, sadece aile içindeki ilişkilerle sınırlı kalmak gibi sorunların son dönemde daha da arttığını, kadınların kendilerini güvenle ifade edebileceği alanların olmamasının, gidebilecekleri, kadınlarla buluşabilecekleri alanların yetersiz olmasının eksiklerinden bahsettiler.
KADININ HEM KONUMU HEM YOKSULLUĞU KONUŞULDU
Buluşmaya katılan kadınlardan biri dikkatimizi eğitime, ders kitaplarının içeriğine çekti; son dönemde aile içi şiddetin artışında kadını sürekli evin kölesi, hizmetçisi gibi gösteren, kadınları ayrıştıran görsellerle “iyi kadın-kötü kadın” imgesi yaratan, kadınları erkeklerden aşağıda gören kitapların yaydığı zihniyetin daha çocukken herkesin kadınlara karşı düşmanca yargıları beslediğini söyledi. Bunun kadınların kolayca öldürülmesinin payı olduğunu düşündüğünü de ifade etti.
Yoksullaşma da önemli gündem başlıklarından biri oldu buluşmada. “Artık pazara filan gitmiyorum, günlük alıyorum ne yiyeceksem” diyen kadınlar çok dertliydi.
Sadece sorunları konuşmadık, bunların nasıl çözüleceğini de konuştuk. Umutsuz olan da vardı, böyle bir buluşmanın yapılmış olmasının kendisinde umut yarattığını, daha çok bir araya gelmemiz gerektiğini söyleyen de…
8 Mart’ın anlamını, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde bir araya gelmenin önemini de konuştuğumuz buluşmada, özellikle bu sene çokça gündem olan nafaka hakkının gasbını, istismarcılara getirilmek istenen affı, kadın cinayetlerinin göz göre göre işleniyor olmasına rağmen göstermelik bir biçimde genelgeler çıkarıldığını ama durdurmak için somut adımlar atılmadığını konuştuk.
Bu buluşmaya katılan kadınlarla birlikte 8 Mart’a kadar Mudanya’da başka dernek ve kurumları da gezerek kadınlarla buluşmalar gerçekleştirme kararı aldık. Herkes bir öneri sundu hangi kuruma gidilebileceğine, kimlerin bu buluşmaları organize edeceğine dair… Ayrıca 8 Mart günü Bursa Kadın Platformunun yapacağı mitinge gitmek için Mudanya Belediyesinden araç talebinde bulunmaya da karar verdi kadınlar bu buluşmada.
Sıcacık bir ortamda anlamlı, verimli bir buluşma oldu. 8 Mart’a kadar yapacak çok iş var!
İlgili haberler
Öfke zamanı geldi kadınlar… Bizim zamanımız geldi…
8 Mart’ta eşit ve yaşanılır bir dünya için mücadele veren kadınlar olarak tarihte yerimizi aldığımız...
8 Mart kimin günü?
Lyon’da, Meşhed’de New York’ta, Şikago’daki grevlerin ve hatta bunlardan önceki ve sonraki kadın müc...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.