Ankara Kadın Platformu’nun çağrısıyla yüzlerce kadın Kolej Meydanı’nda bir araya gelerek Sakarya Caddesi’ne yürüdü. “Savaşa, krize, yoksulluğa ve erkek-devlet şiddetine karşı bir aradayız” diyen kadınlar iktidarın yoksullaştırma ve güvencesizleştirme politikalarını kabul etmediklerini ifade ederek, “İktidar İsrail'in Filistin işgaline ve soykırım girişimine karşı boş söylemlerini sürdürüyor. İsrail ile siyasi ve ekonomik ilişkilerini devam ettiriyor. Sınır ötesi operasyonlar ile yayılmacı bir dış politika izlemeye devam ediyor. İsrail'in 75 yıldır süregelen işgalini, sömürüsünü ve soykırımını kabul etmiyoruz! Biz Kadınlar olarak bu emperyalist işgalin karşısındayız” dediler.

'İKTİDAR ÖNLEMEK YERİNE ŞİDDETİ ÜRETİYOR'

Yağmura rağmen Sakarya Caddesine kadar yürüyen kadınlar sık sık “Kadın cinayetleri politiktir”, “ Susmuyoruz, korkmuyoruz, İHA’ya itaat etmiyoruz”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganlarını attılar. Filistin’e destek mesajlarının yazılı olduğu pankartlar ile yürüyen kadınlar, siyasi tutsak kadınların fotoğraflarını da taşıdılar. Kürtçe ve Arapça metinlerinin de okunduğu açıklamanın Türkçesini Mukaddes Aygan okudu. Trujillo diktatörlüğünün kadın düşmanı politikalarını aratmayan AKP-MHP ittifakının kadınların yaşam hakkını korumak bir yana kadın mücadelesinin kazanımlarına dönük saldırılarını arttırdığına dikkat çeken Aygan; iktidarın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi ardından yeni hedefinin Anayasa değişikliği, 6284 sayılı kadına yönelik şiddetle mücadele yasası, nafaka düzenlemesi ve aile arabulucusunu da içeren Medeni Kanun’da değişiklikler olduğuna vurgu yaptı.

'FAİLLERİ VE FAİLLERİ CEZASIZLIKLA ÖDÜLLENDİRENLERİ TANIYORUZ'

“Kadınların kazanımları ile kazanılmış haklara yönelik saldırılar karşısında mücadeleyi büyüteceğiz” diyen Aygan, iktidarın her gün yaşanan şiddet karşısında önlem almadığı gibi cinsiyetçi, LGBTİ düşmanı ve kadınların yaşamına saldıran politikalarına her gün yenisini eklediği ifade etti. Şiddeti önleme yükümlülüğünün devlete ait olduğu hatırlatılan açıklamada Aygan, “kadınlara yönelik işkenceye varan özel savaş uygulamalarıyla, yoksullaştırma politikalarıyla, erkek yargı mekanizmasıyla, hukuksuz uygulamalarıyla şiddeti yeniden üretiyor. Sadece bu sene 347 kadın erkek şiddetiyle katledildi. İktidar failleri koruyor ve cezasızlık politikalarıyla ödüllendirmeye devam ediyor” dedi.

Birçok kadının faillerinin devlet tarafından korunmaya devam edildiğini hatırlatan Aygan, “Gülistan Doku’nun, Zeren' in, Dina’nın, Kübra’nın, Hanife’nin, Ceren’in ve diğer bütün kız kardeşlerimizin faillerini de failleri cezasızlıkla ödüllendirmeleri de tanıyoruz” diye konuştu. 

'İHMALLER SONUCU ÖLDÜRÜLÜYORUZ'

Açıklamada ayrıca, iktidarın kamusal alanları ve özellikle eğitimi siyasal islamcı politikalarla kuşattığına dikkat çekilerek, “ tarikatların ve cemaatlerin karanlığına teslim olmayacağız” denildi. İktidarın kadını yalnızca aileden ibaret gördüğünün ifade eden Aygan, “Ev içi görünmeyen emek sömürüsüne maruz kalan kadınlar olarak emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz üzerinde kurulmak istenen eril tahakküme karşı mücadele ediyoruz” diyerek kadınların yoksullaştırma ve güvencesizleştirme politikalarını kabul etmeyeceğine dikkat çekti.

Birçok üniversiteli kadının barınma sorununa vurgunun yapıldığı açıklamanın devamında Aygan şunları söyledi: “ Kapasitesi yetersiz KYK yurtlarında; yediğimiz niteliksiz yemeklerle, kadınların yurtlara giriş çıkış saatlerinin denetlenmesi ile, yurt içinde ve dışında yaşam ve giyim tarzımıza müdahale edişleriyle bizleri kontrol altına almaya çalıştıkları bu sistemde ihmaller sonucu öldürülüyoruz. Defalarca ihbar edilmesine rağmen bakımı yapılmayan asansör Zeren’in ölümüne sebep oldu. İhmaller sonucunda hayatını kaybeden Zeren Ertaş isyanımızdır!”

'KADINLAR OLARAK SAVAŞIN KARŞISINDAYIZ'

Umutsuzluğun karşısında bir araya gelme ve mücadele sözü veren kadınlar hem içeride hem de dışarıda var olan savaşlara da karşı olduklarını ifade ettiler. Aygan açıklamaya şöyle devam etti: “ İktidar İsrail'in Filistin işgaline ve soykırım girişimine karşı boş söylemlerini sürdürüyor. İsrail ile siyasi ve ekonomik ilişkilerini devam ettiriyor. Sınır ötesi operasyonlar ile yayılmacı bir dış politika izlemeye devam ediyor. İsrail'in 75 yıldır süregelen işgalini, sömürüsünü ve soykırımını kabul etmiyoruz! Biz Kadınlar olarak bu emperyalist işgalin karşısındayız” 

Son olarak deprem bölgesindeki kadınların halen en temel ihtiyaçlara ulaşmaktan yoksun olduğuna dikkat çeken Aygan, “binlerce kadın türlü sağlık sorunları ile mücadele ediyor. Bakım emeği sırtına yüklenen kadınlar sağlıklı su ve gıda bulmaya çalışıyorlar. Hala adliyesi olmayan veya işlemeyen kentlerde adaleti arıyorlar. Kendilerine şiddet uygulayan erkeklerle birlikte yaşamak zorunda kalıyorlar. Kadınlar yıkıntıların arasında yeni bir kent kurmaya çalışıyor” diyerek, deprem bölgesindeki kadınlarla dayanışma çağrısı yaptı.

TUZLUÇAYIR

Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği'nin çağrısıyla kadınlar, Ankara'nın Mamak ilçesinde Tuzluçayır Pazar Yerinde bir araya gelerek yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını Tuzluçayır Kadınları Derneğinden Esengül Başaran okudu. "Yoksulluğa, şiddete, savaşa karşı mücadelemiz var!" başlıklı basın açıklamasında Başaran, "Ne tarafa baksak şiddet, ölüm, yoksulluk, sömürü, savaş .Bugün dünyanın her yerinde ve ülkemizde bunların karşısında alanlardayız." dedi. "Biz kadınlar hayır bu böyle gitmez yeter artık diyoruz." diyen Başaran, nafakanın dahil kaldırılmaya çalışıldığı bu dönemde kadınların asla yalnız olmadığını hatırlatarak "Bizim binlerce kız kardeşimiz var. Bizim yılmamamız, birbirimizden aldığımız güçtendir." dedi.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül