Merhaba sevgili Ekmek ve Gül okuyucuları,
Bu mektubu sizlere İstanbul’un emekçi semtlerinden biri olan Tuzla’dan yazıyorum. Ben ve ailem pek çok emekçi ailenin yaşadığı gibi ekonomik darboğazla boğuşur durumdayız. Normal koşullarda evimizde tek çalışan kişi eşim. Ancak o da yaklaşık üç aydır işsiz. Ben ve ailem tüm bu ekonomik güçlüklerle boğuşurken bir çözüm yolu olarak belediyenin gerekli birimlerine sosyal yardım için başvuruda bulunduk.
Görevliler vatandaşın yardıma yeteri kadar muhtaç olup olmadığını tespit etmek için ev ev dolaşarak incelemeler yapıyor. Benim evime de yardıma ihtiyacımız olup olmadığını denetlemek için görevliler geldi ve bazı fotoğraflar çektiler. Ben ilk olarak maddi yardım için başvuru yapmıştım. Eğer aile çok kötü durumdaysa aylık, iki ayda bir ya da üç aylık yardım bağlanıyor. Bana her ay yenilenen, içinde 400 lira bulunan bir sosyal kart verdiler. İlk alışverişimde 76 liralık bir kutu yumurta, 1 buçuk kiloluk Tursil, kahvaltılık olarak bal, zeytin, yarım yağlı süt alabildim. Sosyal kart ile bunları ödemeyi geçtim, üzerine 50 lira da para ödemem gerekti. Önceden çocuklarıma tam yağlı süt alabiliyorken şimdi yarım yağlı süt almak zorunda kalıyorum. Hatta bir çocuğumun beslenmesine süt koyarken diğerine koyamadığım zamanlar dahi oluyor. Devlet vatandaşı adeta sosyal yardıma muhtaç bırakmış durumda. Verilen sosyal yardımın hiçbir derde deva olmadığı da benim evime yaptığım tek seferlik alışveriş ortaya koyuyor.
Bir diğer sosyal yardım türü belediyenin yine başvuru sonucu ailenin yeteri kadar ihtiyaç sahibi olduğuna karar vermesi ile yaptığı giysi yardımı. Belediye tarafından oluşturulmuş Gönül Elleri Çarşısı etiketli veya ikinci el giysilerin olduğu bir mağaza. İhtiyaç sahibi aileler gelip giysi alışverişini buradan yapıyor. Giysi yardımı almaya hak kazanan kişinin kıyafet seçebilmesi için tanınan süre ise toplam 30 dakika. Bu yüzden gelen insanlar olur olmaz demeden ne varsa toplayıp alma telaşına düşüyor. İnsanlar bu yardımlara keyiflerinden değil ihtiyaç sahibi oldukları için başvuru yapıyor. Ancak tablo tam bir hayal kırıklığı.
Normal koşullarda ailemle alışveriş yapmak, göz atarak dolaşmak saatlerimizi alan keyifli bir iş. Ancak ne mümkün. Şu an en basit kıyafet bile 200 liradan başlıyor. Kendi deneyimlerimden yola çıkarak çok rahat söyleyebilirim ki verilen 400 liralık maddi yardım da, insanlarla alay edercesine 30 dakikaya sıkıştırılmış kıyafet desteği de binlerce ihtiyaç sahibi ailenin yaşadığı ekonomik bunalımı çözemez. Üstelik bu yardımlar her vatandaşa sağlanmıyor. Olması gereken yükselen enflasyona bir an önce müdahale edilmesi, yaşam koşullarının daha yaşanılabilir duruma getirilmesidir. Yoksa yardım adı altında ufak tefek göz boyama işleri olarak kalacaktır yapılanlar.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.