Özak Tekstil işçisi yazdı: ‘Kadınlar olarak imkansızı becerdik’
Her gün yüzlerce işçinin zorla gece 3’e kadar çalışması, sosyal hayatının yok oluşu, ailesinin yüzünü görememesi kadar acınacak bir halde çalışmaya mahkum bırakılması çok zordu

Merhaba sevgili Ekmek ve Gül okurları.

Ben Özak Tekstil işçilerinden Funda, 28 yaşındayım, Şanlıurfa’da yaşıyorum. Toplam 7 kardeşiz, geçim sıkıntıları nedeniyle üniversiteyi 2’nci sınıfta bırakmak zorunda kaldım ve bir kahvaltı künefe salonunda çalışmaya başladım. Lise ve ortaokul dönemlerinde de satış danışmanlığı yaptım. Kısacası hayata erken atıldım.

Son olarak Özak Tekstil’de işe başladım. Hayatın en zorlu süreci burada başlamıştı. Özak Tekstil demek emek sömürüsü, emeğin hiçe sayıldığı bir firma demekti. Her gün yüzlerce işçinin zorla gece 3’e kadar çalışması, sosyal hayatının yok oluşu, ailesinin yüzünü görememesi kadar acınacak bir halde çalışmaya mahkum bırakılması çok zordu. Ben de hayatın bütün yükünü omuzlamış ve üretim müdürünü görünce korkan biriydim. Sessiz, işine gücüne bakan, her haksızlığa karşı susan, yutkunan biriydim. Orada kadın olmak daha da zordu. Güç gösterisini kadınlara yapıyorlardı. Her seferinde farklı hakaretlerle kadın kimliğimizi yok ediyorlardı.

İçerideki bu süreci, sendika değişikliğiyle hallederiz diye düşündük ve sendikamızı değiştirdik. O noktadan sonra ikna ve baskı odaları kuruldu. Orada insanlar sendika değiştirmeye zorlandı. Bizi tek tek yakalayıp tehdit ettiler, “İşinizden, tazminatınızdan olmak istemiyorsanız bu konuyla ilgilenmeyin” dediler. Ancak biz, sendikalaştıkları için işten atılan arkadaşlarımızla birlikte direnişe geçtik.

Direniş çok farklı bir boyuttu. İçeride biriktirdiklerimin tümü büyük bir öfkeye dönüştü. Karşıma Özak müdürünü alıp haykırdım. Direnişe geçince bir baktık ki karşımızda kolluk kuvvetleri, komandolar, vali, müftü... Bir yandan da başta ailelerimiz de karşımızdaydı çünkü henüz neden bir araya geldiğimizin ve mücadele ettiğimizin bilincinde değildiler. Biz direnişimizle güçlendikçe ailelerimizin fikri değişti. Hak arayanlar olarak çoğaldık ve hakkımızın peşinde koşmaya başladık.

Kadınlar olarak bu mücadelede en ön saflarda olmak gurur verici. Hayatın tüm zorluklarını başarıyla sırtladık, imkansızı becerdik. Mücadelemiz hayatın her tarafında devam edecek. Siz okurlar da birlik olmayı, birlikte yürümeyi unutmayın çünkü ancak bu şekilde kazanım elde edebiliriz.

Fotoğraf: Evrensel

İlgili haberler
8 Mart’a giderken sömürü dişlilerini mücadelemiz k...

8 Mart Dünya emekçi kadınlar günü yaklaşırken yoksulluk ve eşitsizlikleri yeniden üreten, sömürü çar...

Özak işçileriyle dayanışma sürüyor

8 Mart Kadın Platformu üyesi kadınlar, direnişlerini İstanbul’a taşıyan Özak Tekstil işçilerini ziya...

Özak işçisi kız kardeşlerimizin yanındayız

Küçükçekmece Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneğinin çağrısıyla buluşan kadınlar, direnişlerini İsta...