Mutfak elemanı olarak girdiği atölyede parmaklarını kaybetti
Klima atölyesinde mutfakta çalışırken, pres makinesine geçirilen ve iki parmağını kaybeden Mevlüde. ‘Davalar uzun sürüyor’ diyerek yargıya da başvurmamış. Kaza patronun yanına kâr kalmış.

Küçük bir atölyede çalışırken iş kazası sonucu parmaklarını kaybetmiş Mevlüde. Ankara’nın gecekondu mahallerinden birinde çaylarımızı yudumlarken sohbete koyuluyoruz. İki erkek çocuğu var. Çocuklar meslek lisesinden mezun olup, iki yıllık meslek yüksekokulunu da bitirip askere gitmişler. Çocukları dönünce işsiz kalmalarından endişe duyan Mevlüde’nin eşi ise 12 yıldır İpragaz fabrikasında çalışıyor. Şimdi çocuklardan birinin de bu fabrikaya girmesi için uğraşıyorlar.

48 yaşındaki Mevlüde’nin çalışma hayatı, kadın işçilerin yaşadığı zorlukların özeti gibi. Bir klima atölyesinde mutfak elemanı olarak işe başlıyor ama zamanla atölyedeki her işe koşturuluyor, en sonunda patron, kadın olduğu için ve parmaklarının uygun olduğu söyleyerek pres makinesinin başına geçmesini istiyor. Yoğun bir iş gününde iş kazası sonucu parmaklarını kaybediyor. Bu kaza Mevlüde’nin çalışma hayatının da sonu oluyor. Mevlüde çalıştığı zaman yaşadıklarını da şöyle anlatıyor: “Atölyede tek kadın işçi ben olduğum için angarya işlerin hepsini bana yüklüyorlardı. Hatta iş az olduğunda yol parası verip atölyeye gelmiş olmama rağmen maaşımdan kesebilmek için ‘Sen eve git, bugün iş az’ diyorlardı.”

‘TAZMİNAT ALDIM ŞİKAYETÇİ OLMADIM’
Mevlüde bu kazada patronun da başkasının da suçu olduğunu düşünmediğini söylüyor. İşyerinde değil, başka bir yerde de kaza geçirebileceğini düşünüyor. Ama sohbetimiz ilerledikçe ihmaller açığa çıkıyor. Pres makinesinde bulunması gereken uyarı sensörünün olmadığını söyleyen Mevlüde, patronun diğer atölyelerde de bu makineleri kullandırdığını söyleyerek kendisini savunduğunu anlatıyor. Kazadan sonra patronuyla tazminat konusunda anlaşmış, şikayetçi olmamış, dava açmamış; davaların çok uzun sürdüğünü söylüyor.

‘EMEKLİLİĞE İKİ YIL VAR AMA İŞ BULMAM ZOR’
Emeklilik için 2 yıl daha çalışması gerektiğini ancak tedavisinin devam ettiğini, ilaç kullandığını ve bu yüzden düzenli bir iş bulamadığını anlatıyor. Kriz koşullarında geçimin çok zor olduğunu ve yalnızca eşinin maaşının temel ihtiyaçları bile karşılayamadığını belirten Mevlüde, “Ne olursa olsun iş bulup çalışmak zorundayım” derken Cumhurbaşkanının “Her mezun olan iş bulacak diye bir şey yok” sözlerini hatırlatıyor. Çocukları iki yıllık üniversite mezunu olan Mevlüde, hükümet yetkililerinin insanlar kıt kanaat geçinirken rahat koltuklarında bu cümleleri kurmalarına kızıyor.

İlgili haberler
Öfkemizi değiştirici bir güce dönüştürmek elimizde...

Emeğimizi, bedenimizi, haklarımızı, geleceğimizi kendi çıkarlarına dayanak haline getirmeye çalışanl...

Şiddete çözüm bulunmuyor, işsizlik büyük sorun...

Kadınlardan aldığı destekle muhtar seçilen Sevgi Akyıldız mahallenin dertlerini anlattı; 'Kadınlar g...

Şiddetten kaçmanın bedeli çocukların geleceği mi?

Gülcan’a dayatılan kırk katır mı, kırk satır mı misali: Ya çocuklarını okula göndermeyecek ya da şid...