Kıyafetleri değil, sağlıkçının sorunlarını dert et!
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünün ‘edep, adap ve inanca uygun kıyafet genelgesine’ sağlık çalışanı kadınlar yanıt verdi: Kıyafetleri değil, sağlıkçının sorunlarını dert et!

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü hastanelere 31 Aralık’ta bir genelge gönderdi. Sağlık çalışanları için tek tip kıyafet uygulamasının hayata geçeceğini belirten genelgede kıyafetlerin “edep, adap ve inanca uygun olması” vurgusu dikkat çekiyordu. Uygulama hazirana ertelendi. İstanbul’da farklı hastanelerde çalışan kadın sağlık çalışanlarına genelgeye ilişkin fikirlerini sorduk. Kadın bedenine müdahaleyi çağrıştıran “edep ve adap” söylemine öfke duyan kadınlar hem hastaları hem de çalışanları tehlikeye atan sağlıksız çalışma koşullarının, onlarca sorunun çözümsüz kaldığı sağlık alanında yaşanan şiddetin esas gündem olmasını istiyorlar.

SAYGINLIK ARIYORSAN, ŞİDDETİ ÖNLE!

Nurdan Gürer - SES Anadolu Şube Eş Başkanı
Kısa bir süre önce Çatak’ta bir lisede doğum günü kutlaması için sarılan 2 öğretmen hakkında soruşturma açılmıştı. Hemen sonrasında “edep, adap, inanca uygun forma” ile karşı karşıya kaldık. Genelgede uygulamanın tüm personeli kapsadığı belirtilse de gerçekte sadece yardımcı sağlık personeli için geçerli. Bu bir ayrımcılık. “Edep, adap” dediklerinde akıllara kadın bedeni üzerinden politika yapılması geliyor, bu da ayrımcılık.
Kurumların saygın görünmesi için özel firmalardan alınan formalar, temizliğinden ütüsüne kadar her şeyiyle sağlık çalışanlarının cebinden ve emeğinden karşılanıyor.
Sağlıkta şiddet bir sarmala dönüşmüşken, caydırıcı yasalar yokken, temel ücretler giderek düşer, mesailer artarken, yemekler giderek daha kalitesiz ve hijyenden uzak hale gelirken, gece ile gündüzün eşit mesai olarak sayıldığı sayısız 24 saat nöbet mecburiyeti getirilirken, ek ödemeler giderek düşerken, icap nöbet ücretleri kriz gerekçesiyle kesilirken, işyeri şartları giderek güvencesizleşirken… Yani sağlık emekçileri sayısız sorunla boğuşurken tek tip forma ile aidiyet duygusu gelişmez, sağlıkta şiddet önlenmeden kurumların saygınlığı artmaz.

FORMALARIN MASRAFI, TEMİZLİĞİ SAĞLIKÇIYA YÜK

Kartal Dr. Lütfü Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesinden bir hemşire
Önemli olan sağlık açısından sakıncalı olan ve olmayan durumları gözeten bir kıyafet yönetmeliği olması. Mesleğimizin zaten bir kıyafeti var, buna uygun giyiniyoruz. Bu da yaptığımız işe göre değişiyor. Örneğin, ameliyathanelerde dirseğimize kadar yıkanıyoruz ve öyle giriyoruz ameliyata. Bu durumda uzun kollu kıyafetler enfeksiyon riski yaratabiliyor. Zaten önlük ve eldiven giyerek çalışıyoruz. Özellikle kan alma bölümünde kolumuzun kapalı olmaması ve kıyafetimizin rahat olması gerekiyor. Önceden cap takıyorduk ama kaydığı için sürekli enfeksiyon bulaşıyordu. Şimdi saç için bone ve bağcıklı maskeler var. Ama onların temin edilmesi de zor. Açık renkli kıyafetin sürekli yıkanması gerekiyor, formalarımızı hastanede yıkayamadığımız için eve götürüyoruz, formalarla birlikte bütün enfeksiyonu da eve götürmüş oluyoruz. Terlik, çorap, pantolon, t-shirt ve kış için polar alacaksın. Maliyetleri yüksek ve hepsi bizim cebimizden çıkıyor. Verdikleri giyim fişi miktarı o kadar düşük ki bir terlik bile alamıyoruz. Bir de hastane değişince amblem de değişiyor, hadi bakalım bu sefer de yeni forma al!

FORMA FİYATLARI ŞİMDİDEN ARTTI
Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinden bir anestezi teknikeri
Genelgeden sonra forma fiyatları şimdiden arttı. Kıyafet için yapılan ödeme hemşirelere 80 lira, anestezi teknikerlerine sadece 25 lira. Bu para tabii ki yeterli değil. Sadece ameliyathanelerde giydiğimiz bu formaların hastane tarafından karşılanması gerekiyor. Kan damlıyor mesela, evdeki makine ile sterilizasyonu sağlamak mümkün değil. Hastane şartlarında bunun yapılması gerekiyor. Soyunma odalarımızın ameliyathane katında olması gerekirken bizimkiler 3 kat aşağıda, çoğu kişi evden giyinerek geliyor. Bu şartlarda hasta açısından da bizim açımızdan da hijyen söz konusu değil.


KAZANAN BİR TEK FORMA SATICISI OLDU

İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesinden bir sağlık emekçisi:
Yeni forma için anket yapılırken tek tipleştirme havası sezmiştik. Forma seçildikten sonra hastane bir örneğinin fotoğrafını bizlerle paylaştı, gel gör ki hastanenin örnek sunduğu formayla bize ankette sunulanın alakası yok. Dediler ki “1 Ocak’ta herkes yeni formaya geçsin.” Neredeyse tüm hastane aynı kişiden aldı formayı. Birileri yine kazandı tabii. Ama sendikanın çabalarıyla kısa süreliğine de olsa uygulama iptal edildi. Evet, yaptığımız iş forma giymeyi gerektiriyor ama temiz ve düzgün olduktan sonra en azından rengine ve bedenime uygun olup olmadığına kendimiz karar verebiliriz.

KIYAFETİ BIRAK, GERÇEK SORUNLARA BAK

Fadime Dursun - Eyüp Devlet Hastanesi ve SES Aksaray Şube Yöneticisi:
Tek tip formanın dayatılması, edep, adap ve inanca uygunluk istenmesi, özellikle bu alanın çoğunlukla kadınlardan oluşması sebebiyle rahatsızlık veriyor. Bu zamana kadar hastane yönetimlerinin inancına göre değil, kendi çalışmamızı kolaylaştıracak formalarla çalıştık. Rengi, biçimi fark etmeksizin bunun bizim inisiyatifimizde olması gerekir.
Sağlık emekçileri olarak şiddetten, ücret kaybına, angarya çalışmaktan, tükenmişlik sendromuna, emeğimizin karşılığını alamamaya kadar çözüm bekleyen birçok sorunumuz var. Biz asıl bunlar için somut adımlar atılmasını istiyoruz.

MESELE EDEP DEĞİL, İŞE UYGUNLUK
Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesinden sağlık emekçileri
Yaptığımız işin gereği olarak formaya karşı değiliz. Özellikli birimler için birimlerin belirlediği renkte forma olmalı. Yoğun bakım, ameliyathane, çocuk gibi bölümlerde işin özelliğine uygun olarak farklı renkler tercih edilebilir. Poliklinik ve servislerde tüm dünyada kullanılan beyaz formadan vazgeçilmemeli. Ama bir formanın rengi edep ve adabı nasıl etkiler? Yıllardır edepsiz, adapsız mı çalışıyorduk? Zorla uygulanmaya çalışılan renk hiçbir çalışma alanımıza uygun değil. Ayrıca edep, adap ve inancımız sadece bizi ilgilendirir.

MÜDÜRLÜK ŞİDDETİ ÇÖZMEK İÇİN UĞRAŞSIN

Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesinden sağlık emekçileri:
Kadın sağlık çalışanlarına yönelik ayırımcı uygulamalara, şiddeti arttıracak söylemlere son verin. Edebimiz, adabımız ve ahlakımız bizi ilgilendirir. Sağlık Müdürlüğü sağlıkta şiddeti durdurmakla uğraşsın.

İlgili haberler
GÜNÜN DİKKATİ: 3 yılda 180 hemşire intihar etti!

Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü’nün 2017 verilerine göre son üç yılda 431 s...

Genelge yeterli değil; sağlıkçılar 7/24 açık, ücre...

Sağlık Bakanlığı tüm sağlık kuruluşlarına “kreş açılsın” dedi ama görülüyor ki genelge yayımlamak ye...

Bir hemşire üç kişilik iş yapıyor; ne enerji, ne v...

Oya hemşire anlatıyor: ‘Mesleğimiz dışındaki işlere bile biz koşturuyoruz, üç kişilik işi yapıyoruz,...