Kadınlar kendileri ve çocukları için yaşadıkları alanları daha iyi hale getirebilmenin mücadelesini veriyor. Kendisini eve kapatmaya çalışan, varlığını değersizleştiren, dört bir yanını saran erkek egemenliğine karşı inatla direnç gösteriyor kadınlar. Bu kadınlardan biri de ekonomik özgürlüğünü kazanmak isteyen Elif.
Elif, 30’lu yaşlarda, 10 yıllık evli ve üç çocuk annesi. Evliliği boyunca yaklaşık 1 yıl çalışabilmiş, evin yakınındaki bir okulda temizlik görevlisi olarak çalışmış. Tekrar çalışmak istediğini eşine söylediğinde “Ben ne kadınlar görüyorum işten çıktıktan sonra başka adamların arabalarına binip gidiyorlar. Ben sana güvenirim ama o kadınlarla aynı yerde çalışınca senide etkilerler” yanıtını almış.
Ekonomik sıkıntılar baş gösterince, Elif’in de çalışma konusundaki ısrarıyla eşi tanıdıklarının olduğu bir fabrikada çalışmasına müsaade etmiş. Bu fabrikada 6 ay çalışan Elif birçok sorun yaşamış: “Eşimi zor bela ikna ettim bir işe girdim. Orada da ustabaşının kıskançlığından, çekememezliğinden dolayı iftiraya uğradım. Ben çok okuyamadım ama yetenekli biriyim, ne gösterirsen anında öğrenen hırslı biriyim. O fabrikada daha yeni eleman olmama rağmen gösterilenleri çok hızlı öğreniyordum. Bunu diğer çalışanlar da fark ediyordu. Fabrikada 6 yıldır çalışan şefimiz, işi hızlı öğrendiğim için onun yerini alacağımı düşündü ve bana yapmadığını bırakmadı. İşten çıkayım diye beni en zor işlere gönderdi. Sadece erkeklerin çalıştığı bölümde beni tek başıma bıraktı. Aynı bölümde çalıştığımız benden yaşça küçük olmasına rağmen sırf yanlış anlaşılmasın diye ağabey dediğim iş arkadaşımla adımı çıkardı. O da yetmedi eşimin sosyal medya hesabına mesaj gönderdi. İstemediği tüm işçilere yapmadığını bırakmıyordu. Bir abla vardı mesela, sırf şefin tutumundan korktukları için diğer arkadaşlarımız o ablayla sohbet etmiyor, ondan uzak duruyorlardı. Kadını işten attırabilmek için ürettiği malların içine bilerek hatalı ürün yerleştiriyordu. Buna müdahale edecek kimse yoktu. Biz patronun yanına gidip söylesek bile patron onu dinliyordu. Çünkü şef, patron nasıl istiyorsa öyle davranıyordu. ‘Dışarıdan adam tutup sizi taciz ettiririm’ gibi iğrenç tehditler savurarak kokutmaya çalışıyordu. Sırf eşim duymasın, bir sorun yaşamayayım diye hakkımı da arayamadım. Benim eşim normalde de kıskanç bir adam. Fabrikada ilk birkaç ay sorunsuz geçtiğinde eşim bana devam edebileceğimi söyledi. Ama çalıştığım bölümü değiştirip erkeklerin olduğu bölüme beni göndermek istediklerini eşime söylediğimde ‘Başka erkeklerle mi görüşmek istiyorsun da o bölüme geçmek istiyorsun’ dedi. Sonrasında eşime sosyal medya üzerinden mesaj göndermeleri eşimle aramın daha da bozulmasına neden oldu. Eşimin üzerimdeki baskıyı daha fazla artırmasına ve bunu kendine hak görmesine sebep oldu, savcılığa gidip telefonumun arama dokümanını çıkardı, telefonuma takip programı yükleyerek kimlerle konuştuğumu kontrol etti. Aslında eşim benim öğrenmemden kendimi geliştirmemden korkar ve hiçbir konuda hakimiyetin bende olmasını istemezdi. Maaş kartımı bile bu yüzden benden aldı. Ne zaman kendimi geliştirmeye çalışsam hep karşı çıktı. Açıktan liseyi okumak istedim, "Yok" dedi. Ehliyet almak istedim, "Yok" dedi, gelişim seminerlerine katılmak istedim saati bahane ederek göndermedi. Fabrikada yaşadığım sorunlar da eşimin kendini haklı bulmasını sağladı. Tüm bu yaşadıklarım benim psikolojimi çok bozdu özgüvenimi yitirmeme sebep oldu. Ama sırf çocuklarım var bunlardan etkilenmesin evliliğim bozulmasın diye sessiz kaldım. Aileme söyleseydim yanımda olurlardı, ‘Hemen atla gel’ derlerdi. Eşim de bunu çok iyi bildiği için çekinirdi. Ailem bana destek olup arkamda durmasaydı eşim kim bilir daha neler yapardı!”
Bir kadının yaşamına dört bir yandan müdahale edildiğini görüyoruz Elif’in hayatından. Ama yalnızca bu değil Elif’in yaşamı. Yaşamı boyunca pek çok kadın gibi türlü haksızlıklara ve ayrımcılığa uğrayan Elif, ne kadar sorun yaşarsa yaşasın yaralarını sarıp tekrar ayağa kalkıyor. Her zaman umudunu yeşertiyor, hem kendisi hem de çocukları için iyi bir gelecek mücadelesi veriyor.
İlgili haberler
#KadınlarınSeçimi onurlu bir gelecek
Milyonlarca kadına dayatılan seçenek bu ikisi arasında; Ölüm mü, sıtma mı? Seçim manifestolarında ve...
Flormar’da direniş sürüyor, dayanışma büyüyor!
Flormar’da gün geçtikçe büyüyen bir direniş var. Direniş gibi dayanışma da büyüyor. Ekmek ve Gül ara...
Ekmek ve Gül Haziran 2018 sayısı
Seçimlere kısa bir süre kala yayımlanan Haziran sayımızda birbirimizin ne düşündüğünü ve farklılıkla...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.