Ankara’da büyük bir hastanenin mutfağında çalışan, ismine Fatma diyeceğimiz kadınla sohbetimizde konu hayat pahalılığı ve üst üste gelen zamlar. Yakın zamanda ciddi bir ameliyat geçirip kırk gün rapor alan Fatma daha raporu bitmeden işe dönmenin yollarını arıyor. Raporlu durumda maaştan çok kesinti olduğunu söyleyen Fatma şöyle anlatıyor nedenini: “Ankara’nın soğuğu malum, doğal gaz zamanı geliyor. Ameliyat sonrası iki kilodan fazla taşımam sakıncalı ancak günlük iş rutinim bunun çok daha fazlası. 50 kiloya varan servis arabalarıyla çalışıyorum. Ancak her koşulda dönmeyi düşünüyorum, evimi geçindirmem lazım. Hafif işler konusunda şefin vicdanına kaldık.”

‘PATRON, BU HALDE ÇALIŞAMAZSIN DERSE NE YAPARIM BİLMEM’

Artan faturalar, eğitim masrafları herkes gibi Fatma’nın da derdi: “Daha doğal gazı açmadım, doktor üşütme dedi ama şimdilik bulduğum çözümler sıcak su torbası ve çift patik. Zaten doğal gaz hariç bin liraya yakın faturalar geliyor. Kar düşene kadar doğal gaz yok. Çocuğu kursa yazdırdım, belediyenin ücretsiz kursu. Test kitaplarını fotokopi çektiriyor. Bir test kitabı 50 lira ve haftada 4-5 kitabın bittiği oluyor. Kızım üniversiteye hazırlanıyor. 2-3 diploması olanın bile işşiz gezmesi kızımın motivasyonunu düşürüyor.”

Başka bir dert de kira. Yanına bir de her alışverişe gidildiğinde artan gıda fiyatları ekleniyor. “Kiram da artacak ama bari 150 lira olsa diye düşünüyoruz. Zaten markete gitmeye korkar oldum. Bu hasta halimle dinlenmem gerekirken aklımda hep geçim derdi var. Patron bana, ‘Bu halde çalışamazsın, ücretsiz izin yap’ derse ne yaparım bilmiyorum.”

MİSAFİR GELMESİNDEN KORKAR OLDUK

Geçinmeye dair çok da umutlu değil. “Geçinmek öldü. Seneye bunları da bulamayacağız diyorlar. Kurufasulyenin kilosu olmuş 25 lira, eskiden fakirin yemeğiydi şimdi lüks oldu. Pazara zaten gidemiyoruz. Doktor meyve ye diyor ama nasıl alayım? Bir de misafir gelecek diye korkar olduk. Önceden misafire çeşit çeşit yapar önüne koyardık şimdi bir misafir 250-300 lira. İnsanlar gözüme masraf olarak görünüyor. Pandemi misafir gelmesinin önüne geçti bari” deyip gülüyor.

GEÇİNEBİLSEK ŞİMDİ BOŞANIRIM
Sohbetimizde söz yaklaşan 25 Kasım’a geliyor. Devletin kadına sahip çıkmadığı görüşünde: “Öldüren adam bir gece nezarette kalıp sabahına çıkıyor. İstediği gibi öldürüyor erkekler. Geçim sıkıntısı yüzünden herkes içine atıyor biliyorum yaşayan çok ama paylaşan az. Gençliğimde ben de dayak yedim. Ama diğer seçenek baba evine dönmek olduğu için idare etmek zorunda kalıyoruz. Geçinebilsek bu yaşta da boşanabilirim. Alttan aldığım için dayak yemiyorum belki de. İsteklerinden bıktım diyor bana. İstek dediği de evin ihtiyacı. O da asgari ücretli anlamaya çalışıyorum ama iki gün yemek yapmayayım o zaman şiddet...”

Fotoğraf: Ekmek ve Gül