Geçtiğimiz günlerde mahallemizde engelli bir kadına yönelik işlenen cinsel suçtan dolayı mahalleli kadınlar bir araya geldik. Olayın ortaya çıktığı andan itibaren ne yapacağız, bu durumu yaşayan kişiye nasıl destek oluruz diye konuşup durduk. Tamamen tesadüfen öğrendiğimiz bu olay, bize kadınların, çocukların ve engellilerin bir mağduriyet durumunda nasıl destek bulamadığını göstermiş oldu.
Olayın ortaya çıktığı süreçte vasisi yanında olmayan genç kadın, yakın akrabaları ve çevresi ile birlikte önce hastane muayenesine, sonra da karakola gitti. Zihinsel engelli raporu olan genç kadına ne hastanede ne de ifade verirken pedagog eşlik etti. Bununla beraber karakolda fail ile aynı ortamda bulunmaması gerekirken normalmişçesine yüz yüze getirildi. İfadesi ise zihinsel engelli, tecavüz mağduru genç bir kadınla iletişim konusunda bilgisi olmayan polislerce alındı.
İfadede anlattıkları aslında olayın genç kadının yaşadığı durumu nasıl algıladığını da gözler önüne seren cümlelerle doluydu. Genç kadın tecavüz failine “amca” diye hitap etmeye devam ediyordu. Olayın şikâyet edilmesiyle tutuklanan fail, tutuklu iken genç kadını ve kardeşini cep telefonu ile arayıp “Bir şey anlatmayın. Ben çıkarsam gösteririm bak size. Ne anlattınız?” diye taciz ve tehdit etmeye devam etti. Bunun üzerine avukatımız karakolu aradı. Polislerin telefonu açtığında avukatımızı failin avukatı sanması ve “Sabahtan beri 3 avukat aradı ne kadar avukatı var bu adamın. Merak etmeyin iyi durumda bir şeye ihtiyacı yok” demesi tutukluluk haline dair de ipucu veriyordu. Avukat arkadaşımız kendini tekrar tanıttı ve failin elinden telefonun alınmasını istedi ve tutukluluk esnasında failin yaptığı tehdit ve tacizi bildirdi.
EYLEM TÜM MAHALLEYE TAŞTI
Ertesi gün bu olay için bir araya geldiğimiz kadınlarla mahallede bir eylem düzenledik: “Biz, bu mahallede yaşayan kadınlar, gençler, bütün mahalle sakinleri olarak rahat değiliz. 19 yaşında engelli bir genç kadının defalarca tecavüze uğramasına sessiz kalmayacağız. Bu suçu işleyen, bu suça karışan kim varsa gereken cezayı alması için mücadele edeceğiz” dediğimiz eylem esnasında failin adli kontrol ile serbest kaldığını öğrendik. Bu durumda eylem bütün mahalleye taştı. Hep beraber yürüdük. Komşumuzun yaşadığını herkese sokak sokak anlattık. Duymayanlar da duydu. Bu olayda herkesi tarafımız olmaya çağırdık çünkü gece karakola alınan adam serbest bırakıldı. Delil yok dendi.
Şimdi süreç sekteye uğramış durumda. Sosyal devlet, karakolda ifadesi, hastanede raporu bulunan engelli bir genç kadının yaşadıkları olmamış gibi davranıyor. Prosedürler altında ezilen mağdur ve yakınları hasar görmeden süreci atlatamıyor. Çocukların ya da engellilerin yaşamadığı ya da öğrenmediği bir şeyi anlatamayacaklarını herkes biliyor. Buna rağmen soruşturma başlatmak için bile hâlâ somut kanıt aranıyor. Bu süreçte sosyal-psikolojik destek dahi sağlanmayan mağdurdan bir de tekrar hastaneye gidip genel muayene için başvurması bekleniyor. Uzakta çalışmak zorunda kalan bekar bir annenin, engelli genç kadının yaşadığı devlet tarafından göz ardı ediliyor.
Süreci ilerletme gücü her an azalan aile ve genç kadını mahallenin dayanışması dışında destekleyen hiçbir şey yok. Fakat yine de yaşananların yükü ağır ve mağdurun yararı gözetilerek ciddiyetle ele alınması gereken hassas bir konu. Bu durumun yıpratıcılığı genç kadın ve yakınları için taşınmaz hale gelmeye başladı. Fail adli kontrolle serbest kaldı; evine gidiyor, yatağında yatıyor, işine gidiyor ama genç kadın ve ailesi için şehir değiştirmek ve başka bir hayat kurmak gündemde.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.