Ben Dudullu Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Dardanel Ton fabrikasında çalışan bir kadın işçiyim. Son bir yıldır salgın hastalığa ve bu hastalığın yayılımına karşı hiçbir şey olmamış gibi bizi aralıksız çalıştırmaları içten içe öfkemizi artırıyor. Hem işsizlik tehdidinin bize karşı kullanılması hem de Kod 29’la bizlere gözdağı verilmesi onurumuza ve gururumuza dokunuyor. Fabrikaya yoğun işçi alımları oldu. Hatta bize yoğun çalışmayı önlemek için ‘üçüncü bir vardiya daha kuracağız’ dediler. Gerçekten de 3 vardiya sistemine geçtik. Ama ne zorunlu ne de fazla mesai uygulaması sona erdi. Tersine neredeyse haftanın 6 günü 10 ile 14 saat arasında çalıştırarak adeta posamızı çıkardılar. Ve bize yaptırdıkları fazla mesainin ücretini ödemediler.
Çoğumuz evliyiz, küçük çocukları olan arkadaşlarımız var. Hatta ağır hastası olan, eşi engelli veya yatalak olan arkadaşlarımız var. Mecburen bu ağır koşullarda çalışmak zorunda bırakılıyoruz. 3 vardiya sistemi uyku düzenimizin bozulmasından metobolizmamızın bozulmasına kadar pek çok sağlık sorununa yol açıyor. Sinir sistemimizi çöküyor ve sonunda antidepresan kullanımıyla sonuçlanan psikolojik sorunlar yaşıyoruz. Bir işçinin normal olarak haftada 45 saat çalışması gerekiyor. Cumartesiyi pazara bağlayan gece vardiyasında 14 saat aralıksız çalışmak durumunda bırakılıyoruz. Düşüp bayılan arkadaşlarımız oluyor. Kovid pozitif olan arkadaşlarımız işinden olmamak için çalışmak durumunda kalıyor. Hasta arkadaşlarımıza 2-3 günlük izin ancak veriliyor. Bu nasıl bir insafsızlıktır? Ve tüm bunların karşılığı 200-300 lira bir ücret oluyor. Düpedüz ağır sömürü altındayız, ağır çalışma koşullarına tabiyiz. Fabrikada çok az işçi arkadaşımız hariç hepimiz asgari ücretle çalışıyoruz.
KOD 29’A, İŞSİZLİK TEHDİDİNE KARŞI TEK YOL MÜCADELE
Evdeki sorumluluklarımız var. Çocuklarımızla ilgilenmek, ev işlerini yapmak zorunluluğuyla yorgunluktan yığılıp kalıyoruz. Fazla mesai ücretlerinin eksiksiz ödenmesini istediğimizde, “Mesaiye kalmayacağız” dediğimizde bize kapı gösteriliyor. Sesimizin çıkmasını istemiyorlar. Ancak bu nereye kadar sürecek ki? Biz kadın işçiler bu uygulamalara, hak gasplarına, ücretlerimizin hiç edilmesine ne kadar sessiz kalacağız! Kod 29 tehdidi, kapıyı gösterme de bir işe yaramayacak. Ağır çalışma koşullarına, mesailerimizin ödenmemesine ve yoğun sömürüye karşı tek yol birleşmemizden geçiyor. Başka bir yol yok. A 101’de, Migros’ta, Metro Markette , büyük alışveriş merkezlerindeki işçi arkadaşlarımızın yaşadıkları bizimle neredeyse aynı. “Buralarda direniş olmaz, sendika olmaz” derken bugün işçiler kapı önüne konsa da direnişler de oldu. Verilmeyen mesailerimize, düşük ücrete, Kod 29’a, işsizlik tehdidine karşı direnmemiz gerekiyor. Açlıkla, yoksullukla bizi terbiye edenler mutlaka kaybedecektir. Kazanan biz işçiler olacağız.
Görsel Balık Uzmanı adlı YouTube kanalında yayımlanan Dardanel Çanakkale Fabrika adlı videodan alınmıştır
İlgili haberler
Ekmek ve Gül Nisan 2021 sayısı
Ekmek ve Gül'ün yeni sayısında kadınlar İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına öfkelerini dile ge...
Sınırların Ötesinde: Eşitsizlik sınır tanımıyor
Eşit ücret hakkı için açılan davalar, bir gecede kapanan fabrikalar, darbeyle artan şiddet… İngilter...
Vergisini ödemediğimiz ne kaldı?
Tarih öğretmeni yazarımız Filiz Gür, bitmek bilmeyen, ardı arkası gelmeyen vergiler aleminde tarihi...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.