Sınırların Ötesinde: Eşitsizlik sınır tanımıyor
Eşit ücret hakkı için açılan davalar, bir gecede kapanan fabrikalar, darbeyle artan şiddet… İngiltere’den Tayland’a, Myanmar’dan Doğu Avrupa’ya eşitsizlik sınır tanımıyor.

Fotoğraf: Freepik

İNGİLTERE: EŞİT ÜCRET TALEBİYLE AÇILAN TOPLU DAVADA KAZANIM

Süpermarket devi Asda’da çoğunluğu kadın olan market işçileri, süpermarketin deposunda çalışan erkek işçilerden çok daha az ücret aldıkları gerekçesiyle eşit ücret talebiyle mahkemeye başvurmuştu. 2016 yılında mahkemede onaylanan dava şimdi de yüksek mahkemeden zaferle ayrıldı. Mahkeme bu iki ayrı iş grubunun ücret eşitsizliği açısından kıyaslanabilir olduğuna karar verdi.

Karar önemli olsa da 44 bin işçinin eşit ücret alacağı anlamına da gelmiyor maalesef -henüz diyelim-. Ama bu yolda önemli bir adım atılmış oldu.

Avukat Anne Pritam, “Bu karar Asda’nın çok ötesine şok dalgaları yaratacaktır, bunun önemini küçümsememek gerek” dedi. “Bu, perakende sektörünün geri kalanı için bir dönüm noktası. Nihayetinde, tüm perakendecilerin bu dava sonunda çalışanlarına 8 milyar sterlinlik tazminat ödemesiyle karşı karşıya kalabilecekleri tahmin ediliyor” diye ekledi.


Fotoğraf: IndustriAll

TAYLAND: PATRON HER YERDE PATRON

Pandemi bahanesiyle işten atmalar, ücret kesintileri, fabrika kapatmalar birçok ülkede olduğu gibi Tayland’da da devam ediyor. Tayland’da dünyaca ünlü iç çamaşırı markası Victoria Secret’a üretim yapan bir firma, 1388 işçisine haber bile vermeden bir gecede fabrikayı kapatarak işçileri kaderlerine terk etti.

6 Mart’ta şirket dört günlük bir tatil ilan etti. İşçiler 10 Mart’ta gece vardiyasına geldiklerinde fabrikayı kilitli buldular ve kapıda kalıcı olarak kapandığını belirten bir uyarıyla karşılaştılar. Tayland iş yasasına göre işverenlerin yasal olarak bir ay önceden bildirimde bulunmaları ve işçilere ücret, kıdem tazminatı, ödenmemiş ikramiyeler ve kullanılmayan yıllık izin dahil olmak üzere ödemelerini yapmaları gerekmesine rağmen fabrika yöneticileri yasaları da hiçe sayarak yoluna devam etti.

Ocak ayında sendika temsilcileri fabrika yöneticileriyle Zoom aracılığıyla bir araya gelmişti. Patronlar önce yeterli sipariş almadıklarını öne sürmüş sonra da 3 Mart’taki toplu sözleşmede yapılacak değişikliğe göre devam edebileceklerini ancak işçilerin ücretlerinde ve haklarında kesinti yapmaları gerektiğini söylemişti. İşçilerin yüzde 88’inin yapılan oylamada talebi kabul etmemesi sonucu patronlar adeta bir gecede fabrikayı kapatıp kayıplara karıştı.

Fotoğraf: unsplash

MYANMAR: HAKLAR ATEŞ ALTINDA

Myanmar genelinde ordu, kadınların haklarını, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Sözleşme'yi ihlal etmeye devam ediyor. Darbeden bu yana, Myanmar ordusu ve güvenlik güçleri protestoculara ateşli silahlarla saldırdı ve en az 21 kadını, en son yedi yaşında bir kız çocuğunu öldürdü. Cinsel ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet iddialarıyla birlikte cuntanın keyfi gözaltına alınması ve sivillerin tutuklanması artmaya devam etti. Uluslararası hak örgütleri, "Bu ordunun cinsel şiddeti bir savaş silahı olarak kullanma sicili göz önüne alındığında, ülkenin kadınların statüsünü iyileştirmedeki ilerlemesinin artık her zamankinden daha fazla risk altında olmasından korkuyoruz" dedi.

Darbe aynı zamanda sendikal haklara da saldırıyor. Darbeden beri sendikalar aracılığıyla ufaklı büyüklü çeşitli grevler, kitlesel eylemler örgütleniyor. En çok kadınların güvencesiz çalıştığı tekstil sektöründe de çeşitli hakların kazanılmasında etkili olan sendikaların liderleri için tutuklama emirleri çıkarıldı. Myanmar Konfeksiyon İşçileri Federasyonu pek çok hazır giyim işçisinin artık tehdit edildiğini ve işlerinden ve hayatlarından korktuklarını belirtti.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

INDUSTRIALL VE ETUC’DAN TÜRKİYE İLE DAYANIŞMA

Avrupa Sanayi İşçileri Sendikası IndustriALL Avrupa, Türkiye hükümetini Sözleşme’den çekilme kararını geri çekmeye davet ederken, hakları için şiddete karşı mücadele eden tüm Türkiyeli kadınlarla dayanışma içinde olduğunu da bildirdi.

Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Litvanya, Letonya, Slovakya ve İngiltere gibi İstanbul Sözleşmesi’ni imzalamamış Avrupa ülkelerini de acilen sözleşmeyi imzalamaya ve artan ev içi, cinsiyete dayalı şiddete karşı kadınları ve kız çocuklarını koruyacak gerekli önlemleri ivedilikle hayata geçirmeye davet eden IndustriAll Avrupa, Türkiye’nin kararının bu hayati insan hakları çerçevesinden geri çekilme kılıfı olarak kullanılmaması gerektiğine de dikkat çekti.

Avrupa Sendikalar Konfederasyonu ETUC ise Cumhurbaşkanı kararıyla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilmesini kınayarak, bunun Türkiye ve tüm dünyadaki kadın ve kız çocukları için yıkıcı bir işaret olduğunu vurguladı. ETUC da IndustriAll Avrupa gibi, sözleşmeyi imzalamayan Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Litvanya, Letonya, Slovakya ve İngiltere’yi derhal sözleşmeyi kabul etmeye ve kadınları ve kız çocuklarını ev içi ve cinsiyet temelli şiddete karşı korumaya yönelik gerekli önlemleri almaya çağırırken, Polonya ve diğerlerini sözleşmeden çekilme eğilimlerinden vazgeçmeye davet etti. Türkiye’deki kadın sendikacılarla dayanışma içerisinde olduğunu ve onların yanında bulunduğunu da bildirdi.

Manşet fotoğrafı: Unplash

İlgili haberler
Ekmek ve Gül Nisan 2021 sayısı

Ekmek ve Gül'ün yeni sayısında kadınlar İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına öfkelerini dile ge...

Birlik olup, haklarımızı sonuna kadar savunmalıyız...

‘Biz Dicle Ekmek ve Gül’den kadınlar olarak bu toplumda varız söz sahibiyiz. İstanbul Sözleşmesi’nde...

Kantin işletmecisi Arda: Bir tek kuruş destek görm...

Arda Sincan’da bir okulun kantin işletmecisi. Yüz yüze eğitime ara verilmesiyle bir yıldır çalışamay...