Her yıl 23 Nisan’da yetkililer başlar; “Çocuklar değerlidir”, “Geleceğimizdir”... Çocuk hakları ile ilgili açıklamalar peş peşe yapılır. Okullar, belediyeler etkinlikler, şenlikler düzenler.
Bunlar tabi ki güzel şeyler. Çocukları gözeten etkinlikler, aktiviteler yapmak değerlidir, kıymetlidir.

Ben de öğrencilerimle yaptığım bir etkinliği sizlerle paylaşmak istiyorum. Müfredat gereği öğrencilerimden çocuk hakları ile ilgili düşüncelerini yazmalarını istedim. Türkiye’deki çocuk hak ihlalleri ile ilgili tabloyu onların gözünden aktarmak istiyorum:

ÇOCUKLUK BÖYLE OLMAZ!
*“Çocuk hakları önceki yıllara göre azalmıştır. Önceden eğitimde daha iyi fırsatlar sunulurken şimdi o fırsatlar azaldı. Eskiden bu kadar çocuk istismarı yaşanmazken şimdi ise hergün neredeyse her yaştan çocuk istismara uğruyor ve üzeri örtbas ediliyor. Böyle yapıldığı için gün geçtikçe çocuk istismarı artıyor.”
* “Türkiyede çocuk hakları bence kısmen yok. Çünkü çocuk işçi çalıştırılıyor ve çocuklara zarar gelebiliyor hatta ölebiliyorlar. Çocukları işe alanlar cezalandırılmalı. Kız çocukları dövülüyor, okutulmuyor, tecavüze uğruyor sonra evlendiriliyor. Çocukluk böyle olmaz. 3 yaşındaki çocuğa tecavüz edilen bir ülkede çocukluk var mıdır?”
*“Herkes çocuklara gereken özeni göstermeli, onların haklarına sahip çıkmalı, korumalı. Sadece tacize veya istismara uğrayan çocuğun ve ailesinin sorunu olmamalıdır. Böyle bir konuda herkes ayaklanmalıdır. Bu suçu işleyenlere de caydırıcı şekilde bir ceza verilmelidir.”
*“Bence Türkiye’de çocuk hakları yoktur. Olmamasına örnek ise küçük yaştaki kız çocuklarının evlendirilmesi, okutulmaması.”
*“Türkiyede birçok çocuk hakkı olmasına rağmen hiçbiri uygulanmamaktadır. Her birey 18 yaşına kadar çocuktur. Ama bu sözün ülkemizde bir geçerliliği yoktur. Hergün yüzlerce çocuğun istismar edilmesi, iş kazasında kaybedilmesi, kaçırılması, işkence yapılması bir nevi çocuk haklarının olmadığının kabuludur. 18 yaşından küçük çocukların evlenmesine karşı yapılan protestolar da hiçbir işe yaramıyor. İşte bu yüzden bir an önce birilerinin bu duruma ‘Dur’ demesi gerekir.”

Bu düşünceler tamamen çocuklara ait. Cümleler düzeltilmeden aynen yazıldı. Öğrencilerin ciddi bir farkındalığı var ve bu bir öğretmen olarak beni mutlu etti.