Küçükçekmece Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği’nde bir araya gelen kadınlarla, ülke gündemini ve siyasetin kadınların yaşamına etkilerini tartıştık. 11. Yargı Paketi’nden aile politikalarına, Kürt sorununa ilişkin süreçten muhalefetin tutumuna kadar pek çok başlık gündemimizdeydi.

Ekonomi değil, ahlak ve din konuşuluyor

Sohbete katılan kadınlardan Tülin, gündemi değerlendirirken en çok konuşulması gereken şeyin ekonomi olması gerektiğini söyledi. “Ama biz ahlak, aile, din tartışıyoruz” diyen Tülin, AKP’nin kaybettiği oyları din üzerinden yeniden toplamaya çalıştığını vurguladı.

Eylem ise Kürt sorununa ilişkin sürece dair konuştu. İktidarın her sıkıştığında bir “açılım” yaptığını ifade eden Eylem, “Neden belediye başkanlarına kayyım atıyorsun? Devlet burada da samimiyetsiz. Kürt siyasetçileri de samimiyetsiz buluyorum. Selahattin Demirtaş zamanında direniyordu, şimdi DEM Parti yönetemiyor süreci. Kendi içlerinde ikiye bölünmüşler" dedi.

Kararlarımızı kendimiz alacağız

Kadınlar, siyasetin hayatlarına doğrudan etkisini anlatırken özellikle ekonomik bağımsızlığı ve karar alma özgürlüğünü öne çıkarttı. Örneğin, iki çocuk annesi Cansu çalışmak istediğini ancak mümkün olmadığını söyleyerek, “İş tercihinde bile babamıza ya da eşimize sormadan karar veremiyoruz. Bu düzenin bize sunduğu gerçek bu” dedi.

Songül ise karar alma özgürlüğüne ilişkin derneğin ona kattıklarını anlattı:

“Eşim eskiden bana konuşma hakkı vermezdi. Sokakta yürürken sağa sola baktığımızda ‘Niye bakıyorsun?’ derdi. Bir ortama girdiğimde bana konuşma hakkı vermiyordu eşim. Ama ben o hakkı aldım. 20 yılımı verdim, çok mücadele ettim; derneğin etkisi var hayatımda. Dernekte birçok kadınla tanıştım. Herkesten bir şey öğrendim.”

Hiçbir yerde güvende değiliz

Güvenlik duygusu konuşulduğunda kadınların ortak yanıtı güvende hissetmedikleri oldu. Eylem, “Evimde bile güvende hissetmiyorum” derken, Tülin “Sokakta, binanın altında bile ‘Başımıza ne düşecek?’ diye düşünüyoruz. Öldürülen kadınların sayısı artıyor ama ceza yok” ifadelerini kullandı. Kader de ekledi: “Son bir yıldır hayatın her alanında kendimizi daha güvensiz hissediyoruz.”

Birlik olursak değişir

Kadınlar, bu tablo karşısında ne yapılması gerektiğini tartışırken Tülin, “Hukuk da adalet de AKP'nin elinde. Eee, ne olacak? İnsanlar içinde bulundukları çıkmazdan dolayı birbirine düşman oluyor. Birlik olalım; binler olalım, milyonlar olalım diyoruz. Saraçhane’de olmaya çalıştık. Siyasetçiler biraz daha ısrar etselerdi eminim bir şeyler değişirdi. AKP karşısında bütün muhalif güçler yan yana gelse, birlikte hareket etse eminim halk da arkasından giderdi" dedi.

Tülin'in muhalefet eleştirisine katılmayan Eylem, “Siyasetin kirli yanları var elbette. DEM Parti belediyelerine ve vekillerine müdahale edildiği zaman sessiz kalınmasaydı bugün CHP bunları yaşamazdı. Yesinler içsinler, üniversite öğrencilerine dua etsinler. Bizlerin korku duvarlarını yıkıp harekete geçirenler onlardı. Cesaret bulaşıcıdır; bizi de cesaretlendirdiler. Bu sürecin büyük kazanımları var, cesaret en büyük kazanımlardan biri” dedi.

Görsel: Canva Pro yapay zeka görsel oluşturma aracı