Çalışmaya başlayınca hepimiz değiştik
Belediyenin kadınlara açtığı el emekleri ve ev yemeklerinin satıldığı Hanımeli pazarında gözleme, sarma, börek gibi sipariş üzerine her türlü yiyecek satarak katkı sağlıyorum. Yani emek veriyorum.

Merhaba Ekmek ve Gül okurları...

Ben 51 yaşında evli ve iki çocuk annesi bir emekçiyim. Emekçiliğim çocukken kardeşlerime bakarak başladı. Evlenince de eşime ve çocuklarıma bakarak devam ediyor. Ülkemizdeki birçok kadının yaşadığı gibi hayata bir sıfır yenik başladık.

Ha bundan şikayetçi miyim, hayır. Çünkü emek en yüce değerdir, en azından benim için öyle. İki çocuğum oldu ama bizim ülkemizde çocuklarımızın geleceğinin çok da aydınlık olmadığını çocuğumun mülakatta puanının düşürülerek elendiğinde daha net anladım. Yani okumak da çözüm değildi. Tek maaşla iki çocuğu okutmak mümkün olmadığında bütçeye katkı sağlamak için hayatın bir ucundan tutmak istedim. Belediyenin kadınlara açtığı el emeği ve ev yemeklerinin satıldığı Hanımeli pazarında gözleme, sarma, börek gibi sipariş üzerine her türlü yiyecek satarak katkı sağlıyorum. Yani emek veriyorum. Benimle birlikte en az 100 kadın arkadaşım da emek veriyor. Hepimizin hayatları ayrı olsa da sonuçta hepimizin ortak amacı çocuklarımızın tahsillerini tamamlatmak.

Emeğin ve alın terinin yoğun olduğu bir yerdeyim. Bu pazar açıldığında daha önce hiç para kazanmamış, yalnız başına sokağa çıkmamış, eşine, babasına danışmadan bir yere gitmemiş çekingen, ürkek, tedirgin, utangaç birçok kadın şimdi ne istediğini bilen, onurlu, başı dik, ayakları üstünde duran, cesaretle konuşan hakkını arayan kadınlara döndü, gücünün farkına vardı. Şimdi siyasetten, haber yorumlarından, gelecekten, olmadı gerekenden bahsediyoruz sabah tezgahlarımızı açarken. Ayrı siyasi görüşlerden olsak da yeri geldiğinde aynı fikri savunuyoruz. Patates, soğan, et ve sütün, pazarın pahalılığından bunun çözümünün ithalatla değil, üretimin artırılması ve üreticinin, çiftçinin desteklenmesiyle olacağını savunuyoruz.
“İki kadın bir araya gelince dedikodu yapar” diyen zihniyetleri ters köşe ediyoruz. Bu çalışmamızın karşılığında bir emeklilik hakkımız olsun istiyoruz. Tabii isteğe bağlı prim ödeyenler var. Ama çoğumuz hastalanıp bu işi yapamaz duruma gelirsek 15 yıllık emeğimiz boşa gidecek. Devletten beklentimiz uygun ödemelerle geriye dönük bir emeklilik hakkı olsun, eğer yasa çıkacaksa torbaya biz de girelim.

İlgili haberler
GIDA İŞÇİSİ KADINLAR: ‘Köleden bir farkımız yok!

Gıda sektöründe çalışanların yüzde 60’ı kadın... Çalışma koşulları, işçi sağlığına ilişkin sorunları...

‘Hızlı gitmek istiyorsan yalnız git. Uzağa gitmek...

Biz, bizi, bize benzerlerle aynı alana taşıyan dertleri geride bıraktığımız, bu dertlerden uzağa, in...

Köleliğe isyan... Başka bir dünyaya özlem...

Yan yana gelmenin, birlikte hareket etmenin kazanımlar doğurduğunu gördüğümüz bir yerel seçim sonras...