Ben ekonomistim
Aynı iş merkezinde ama farklı firmada çalışan arkadaşım Sibel öğle arası koşarak geldi: ‘Kızzzz! Borsa düşmüş, niye düştü?’ Borsada az biraz parası var da. Başladım anlatmaya...

Hayatı, baktığın pencereden görürsün derler. Ben baktığım yerden değil de çalıştığım sektörden dolayı ekonomi yazısı yazmaya karar verdim. “Davranışsal kamu politikası, standart sapma ve varyantlar” ya da “Diktatör oyunu; Deneysel iktisat uygulamaları” filan gibi şöyle havalı, tecrübemi öttürecek bir şeyler yazayım istedim. Ama tereciye tere satar gibi, yoksulluğun her geçen gün hızla arttığı bir memlekette çocuklarını okutup, ev kirası verip, çarşı pazar ekonomisini ülkenin Hazine Bakanından daha iyi yöneten kız kardeşlerimin ruhunu daraltmak istemedim.

‘EEE, BİZE NE BUNDAN?'

Aynı iş merkezinde ama farklı firmada çalışan arkadaşım Sibel öğle arası koşarak geldi: “Kızzzz! Borsa düşmüş, niye düştü?” Borsada az biraz parası var da. Başladım anlatmaya: “İstanbul Büyükşehir Belediyesine yapılan operasyonla piyasalar büyük yıkıma uğradı. İstanbul Borsası tarihin en hızlı düşüşüyle yerlere çakıldı. Bir günde yüzde -8,72 oranındaki düşüş sonraki günlerde de hızla devam etti. Muhtemelen önümüzdeki günlerde de bu düşüş devam edecek” diye anlatırken Sibel “Eeee, bize ne bundan? Bunun borsa ile ne alakası var?” deyince sol gözüm seğirmeye başladı.

“Bak güzel bacım, sen de ‘Sana ne doların yükselmesinden, sen dolarla mı maaş alıyorsun’ diyenler gibi olma, istersen sana da tek tek anlatayım:

Ülkede istikrarı göremeyen yabancı yatırımcı böyle hukuk dışı uygulamaları görünce ışık hızıyla borsadan çekilir. Bu ülkeden döviz kaybı demek. Döviz kaybı demek piyasada dövizin azalması döviz kurunun yükselmesi demek. Ki gördüğün gibi döviz kurları hızla yükseldi. Bu ne demek, önlem alınmazsa daha da yükselecek demek. Bu durumda ne oldu? Merkez Bankası kumbarasında biriktirdiği dövizin 11 milyar dolarını satmak zorunda kaldı. Yani ülkenin kaynakları azaldı.

Eee, dövizle ne alakası var? Çok alakası var canım. Dışa bağımlı bir ülke olduğumuz için her şeyi ithal ediyoruz. Döviz kuru yükseldikçe her ürünün birim fiyatı artıyor. Bu da zam demek. Gerçi şimdilerde fiyat güncellenmesi deniliyor ama adı değil, raflardaki rakamları önemli. Her şey para ile mi ilgili yani? Evet, canım. Her şey para ile ilgili bizim gibi tamamen dışarıya bağımlı ülkeler için. Mesela Amazon ormanlarında bir kertenkele ölse bizim ekonomimiz olumsuz etkilenir.”

Sibel’in kafasını biraz karıştırdım galiba. Uzun süre yüzüme baktı, bastık kahkahayı.

HER ŞEY PARA MI?

“Sibelciğim geçenlerde hatırlarsan bir barakada 5 çocuğu ile çöp toplayarak geçimini sağlamaya çalışan bir annenin evde olmadığı zaman barakanın yanması ile çocukları can verince yapılan yorumlara cevaben AKP Milletvekili Özlem Zengin, ‘İş dönüyor dolaşıyor ekonomiye geliyor, her şeyi paraya bağlıyorsunuz’ deyip kızmadı mı bize? İyi de her şey paraya bağlı ama sence kadının çocuklarını geçindireceği bir geliri olsaydı tüm bunlar yaşanır mıydı? Yaşanmazdı tabii. Bak, yine paraya geldik.”

Para bir zümrenin elinde olur ve diğerleri de ürettikleri halde o paradan almaları gereken payı almazlarsa bir avuç azınlığın zenginliği için geniş halk yığınları yoksulluk içinde yaşar. Ve toplumsal her olay da yine paraya bağlanır.

Aman, bak ya! Ekonomi üzerine yazacaktım laf nerelere geldi. Bilgimi, birikimimi gösterecek, “Ben ekonomistim” diyeceğim bir yazı yazmayı hayal ediyordum. Neyse artık o büyük lafın altında kalanlar olduğunu düşünerek vazgeçtim. Hem paranın ne önemi var, “möhüm” olan insanlık.

Kolaj: Canva Pro

İlgili haberler
Ya hep beraber ya hiçbirimiz: Milyonların umudunu...

Şimdi milyonlardan aldığımız ve güçle 1 Mayıs’ı örgütleme zamanı, taleplerimizle alanlardan dolup ta...

Evde yoksulluk, işte tehdit, sokakta baskı

İktidarın karşısında kadınlar artık kendini özne ve değiştirici güç olarak görecektir. Önümüzdeki 1...

Kadın işçiler anlatıyor: Öğrencilerin yaydığı cesa...

İstanbul, Küçükçekmece’de sohbet ettiğimiz işçi kadınlar sokaktan aldığı umutla konuşuyor. Ancak kad...