Ben çok umutluyum, neden biliyor musunuz?
Tuzla’dan metal işçisi bir kadının hak arama ve alma öyküsü bu. Fabrikadaki çay sohbetlerinden geleceğe dair umut fışkıran bir öykü...

Büyük bir metal fabrikasında 4 yıldır çalışıyorum. Koşulları çok ağır ve uzun saatler çalışıyoruz. İki yıl aynı fabrikada taşeron işçisi olarak çalıştım, daha sonra kadroya alındım. Kadroya geçerken sigortamızda girdi-çıktı yapmışlar. Sigortamızı kontrol ettiğimizde durumun farkına vardık ve itiraz ettik. O dönem benimle beraber 8’i kadın 10 işçiyi kadroya aldılar. Ben bu duruma karşı çıkınca 3 işçi daha itiraz etti. Bizi işten atarlar diye düşündük ama atmadılar, dava açmamızı istemediler. Birlik olduk ve kıdem tazminatımızı aldık.
Benim çalıştığım fabrikada herkes yıllarca çalışamaz. Genelde bir yılı geçmez çalışma süresi. Çünkü burada en ağır işi bizler yapıyoruz. Üç vardiya çalışıyoruz. İzin kesinlikle verilmiyor, geceye geçtiğimizde ‘Gündüz işlerinizi halledin’ diyorlar. Bu işyerinde dayanıp çalışmak zor. Sıkıntılara rağmen çalışmaya devam edenlerin ya kıdem tazminatı var ya da başka iş bulmanın zor olduğunu biliyorlar. En çok kadınlar girip çıkıyor. On yıldan fazla çalışan kadınlar da var, benim gibi 4-5 yıllık olanlar da.
Kadınların işten çıkmalarının nedeni genelde ustaların tacizi ve hakaretleri oluyor. İlk işe girdiğimde benim de başıma geldi. Ama ben biraz asık suratlı, sert birisiyim. Öyle ‘Kim ne der?’ diye düşünmem. Cevabı yapıştırdığım için kısa sürdü bana karşı tacizler. Ama şimdi özellikle yeni giren kadınlara karşı çok kaba ve seviyesiz hareketlerde bulunuluyor. Peki bu duruma ses çıkaran var mı? Yok. Ya işten kovuluruz diye korkuyorlar ya da fabrikada adımız çıkar diye endişeleniyorlar. Halbuki biz 4 kişi birlikte bize çıkış verdiklerinde sesimizi çıkarmasaydık tazminatımızı alamazdık.
Kendi işleri yürüsün yeter ki, biz işçiler patronların umurunda değiliz. Aslında herkes farkında ama ses çıkarmaya gelince herkes bir köşeye dağılıyor.
Sorunlarımız çok fazla. Hangi birini sayayım. Kadın işçiler ikinci sınıf muamele görüyor. Şimdi kıdem tazminatımızın fona devredilmesi sorunu var. Bizim fabrikamızda sendika yok. Keşke sendikamız olsaydı diyoruz. Biz kendi fabrikamızda bu konuyu çok fazla tartışıyoruz.
Ben çok umutluyum. Çünkü işçiler özellikle kadın işçiler çay ve yemek molalarında bu işi daha fazla tartışıyor. Kıdem biz işçilerin en büyük güvencesi. Kıdemimizi kaybetmemek için şimdi birlik olmalı ve daha çok mücadele etmeliyiz.

İlgili haberler
Gece vardiyasında çalışan işçi kadınlar anlatıyor

Gece vardiyası uykusuzluk demek, yorgunluk demek! Vardiyalı çalışan işçilerin en büyük isteklerinden...

Düşünsenize, bütün işçiler bir hafta iş bırakmış.....

“Neden olmasın” diyorum, “Bizle başlar sonrası gelir belki.” “Senle benle olacak iş değil. Bizi heme...

Sendikalaşmak istediler, kayyum tarafından işten a...

Darbe girişiminin ardından devletin el koyduğu Orkide Yağ’da işten atılan işçiler kayyuma çağrı yapt...