Başlığı doğru okudunuz bir yazım ya da bir basım hatası değil. Zaten o ünlü arama motoruna da yazdığınızda size yanlış yazmış olabileceğinizi hatırlatıyor, ama ben yanlış yazmadım. “Anne olmayınca anlayan” kadınları bulmak için İnternet’te arama yaptım ama hiçbir yazı bulamadım. “Anne olunca anlarsın” deyince 95 bin 800 kayıt çıkıyor. Demek ki toplumca psikolojimizi bozduğunuzdan bizler örgütlenip bir araya gelememişiz.
Devlet bizi yok sayınca toplum da yok sayıyor. Evlilik ve miras hukukunda da çocuğu olan kadınlara göre haklarımızın yarısı alınmış durumda ki ben bu konulara girmeyeceğim merak edeniniz varsa araştırıp öğrenebilir.

HER ŞEY ANNE VE ÇOCUK İÇİN

Anne olmayınca anlarsın: Kapitalist toplumda anne olmak çok kutsal, çok özel, çok önemli... Çünkü anne ve çocuk sınırsız kuralsız tüketim deposu ama anne olmayan kadına ne satacaksın? O yüzden en iyisi yok sayalım gitsin, toplumdan da uzak dursun ki maazallah müşteri portföyümüzü etkilemesin diye diye yok sayılmaya başlanmışız galiba.
 

SEN ANNE DEĞİLSİN, ANLAMAZSIN!

Anne olmayınca anlarsın: Toplumsal hayat nasıl evlilik üzerine kurulu ise, evlendikten sonra da çocuk üzerine kuruluyor. Bekarken hatta evliliğin ilk yıllarında çok samimi görüştüğünüz arkadaşlarınızla onların çocuğu olup sizin olmayınca bağlarınız zayıflıyor, bir süre sonra ilişkiniz kopuyor. Sayısız sebep sıralanabilir; Senin çocuğun yok, nazarın değer... Sen anne değilsin bilmezsin, anlamazsın. Bir araya gelmek için çaba sarf ettiğinizde de konu hep çocuk, okul, dersane vs. vs. Tabii bu konularda sizin fikirleriniz, tavsiyeleriniz hiç dikkate alınmaz. Neden? Çünkü sen anne değilsin, bilmezsin... İyi ama kadın doğum uzmanı erkekler de hiç hamile kalmadı ama hamilelik hakkında her şeyi biliyorlar diyorum, o başka bu başka diyorlar.

KAYNANASI, ELTİSİ, GÖRÜMCESİ...

Anne olmayınca anlarsın: Ee tabii bu işin kaynana, elti görümce vs. yönü de var. Kraliyet soyundan gelen ari ırk erkek ailesinin soyunu kurutma sebebi kadın olarak sevilmeniz, ailede istenmeniz mümkün değil. Bu durumda ya boşanmak durumunda kalacaksınız ya da onların aptal saptal çocuk yapma yöntemlerinin hepsini deneyeceksiniz kurtuluş yok. Ben tıbbın biraz daha ilerlemesini bekliyorum, bence erkekler de doğurabilir. (Eeeee böyle düşünen gelin sevilir mi, sevilmeeezzzz!)
Anne olmayınca anlarsın: Bütün çocukları kendi çocuğun gibi sever, koklar, kollarsın ama sadece kendi çocuğunu seven kadınlar daha kutsal kabul edilir. Bütün çocuklara eşit yedirir, eşit davranırsın ama kendi çocuğuna diğer çocuklara oranla biraz fazla yediren, öncelikli davranan kadın daha merhametli kabul edilir.

ŞU OKSİTOSİN HORMONU

Anne ile bebeği arasındaki göz temasının annenin beyninde ‘sevgi hormonu’ olarak da adlandırılan oksitosin maddesini harekete geçirerek aradaki bağı güçlendirdiği biliniyor. Ebeveynle çocuğu arasında oluşan bu duygusal bağ sayesinde çocuğun beslenmesini ve etkileşimini olanaklı kılan davranışlar serisi gerçekleşiyor.
Araştırmalar, köpek ile göz teması kurmanın ve okşamanın da insan beyninde oksitosin salgılanmasına benzer bir süreci harekete geçirdiği ve aynı şeyin köpekte de gerçekleştiğini gösteriyor. Japon araştırmacılar, köpeklerle sahipleri arasında karşılıklı bakışmanın, anne ile çocuğu arasında oluşan bağlanma duygusuna benzer bir duygu oluşturduğunu ortaya koydu. Bu bağlanma duygusu oluşunca insan, ailesine karşı duyduğu hisleri köpeğine karşı da duymaya başlıyor. Böylece iki canlı arasında yakınlaşma oluyor. Araştırmanın sonuçları Science dergisinde yayımlandı. (www.bbc.com sitesinden alınmıştır.)
Anne olan kadınların birbirlerine verdiği sayısız tavsiye ve tecrübe aktarımına karşılık benim tüm kadınlara bir bilgi aktarımım ve tavsiyem olacak. Evde evcil bir hayvan besleyin. İnanın kendinizi daha mutlu hissedeceksiniz. Hem bu sadece benim tavsiyem değil bilim insanları da aynı şeyi bilimsel olarak kanıtladılar. Benim kızım da sizin çocuğunuzun size verdiği kadar mutluluk veriyor.
Önümüzdeki hafta pazar Anneler Günü, umarım bu yazıyı okuduktan sonra anne olmayanları da biraz olsun anlarsınız.