Cinsiyet eşitsizliği yalnızca evde değil toplumun her yerinde var. Okulda, sokakta, işte ve evde... Kız ve erkek öğrencilerin arkadaşlıkları bile okullardaki öğretmenler ve idareciler tarafından engellenmeye çalışılıyor. Yan yana oturan, konuşan kız erkek öğrencileri öğretmenler tarafından uyarılıyor bazen ise hakarete maruz kalıyor. Hatta velilere haber verilecek ya da yanlış anlaşılacak herhangi bir durum olmamasına rağmen yalnızca kız öğrencinin velilerine haber verilmesi eğitim verilen yerlerde, eğitim verenlerin ne kadar cahil olduğunu gösteriyor.
Bir diğer sorun da kız öğrencilere uygulanan kıyafet kısıtlamaları. Okul içerisindeki antrenmanda ve bazı derslerde öğrencilerin giyim tercihleri yüzünden kız öğrenciler uyarılıyor. Dışarıya çıkarılmadığımız gibi lavaboya, kantine dahi gidemememiz ile sonuçlanıyor. Antrenmanlarda başta kız ve erkekler birlikte çalıştıkları için antrenman günlerini ayırmayı bile denediler.
Ders kitaplarından tutun, çocukluğumuza kadar hep bir cinsiyet eşitsizliğine maruz kaldık. Küçükken kız çocuklarının eline verilen barbie bebekler, mutfak malzemeleri; erkeklere ise verilen arabalar... “Erkek yemek yapamaz, ev işi yapamaz” düşüncesi yaygın oldu. Aslında toplum bize biz daha çok küçükken bir sorumluluk yüklemiş, bizim için oldukça ağır bir sorumluluk.
İlk olarak okullarda bu eşitsizliğin giderilmesi gerekiyor. Biz eşitsizliğin olmadığı, arkadaşlarımızla rahat rahat sohbet edip istediğimizi giyebileceğimiz bir eğitim istiyoruz. Her şeyi ayıp gören bir eğitim sistemi ile bu sorunlar sürmeye devam eder.
Fotoğraf: Freepik
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.