Meclis’te 2025 yılı bütçesi tartışılmaya başlandı, önerilen bütçe 16 trilyon 34 milyar 404 milyon 907 bin lira. Özetle; bütçe, eğitim, güvenlik, sağlık gibi en temel kamusal haklara erişmekte güçlük çeken işçi ve emekçi kadınlar açısından daha fazla sefalet anlamına gelirken onların emeğini sömürerek kendisini var eden sermaye için servet vadediyor.
KADIN VE ÇOCUK SAĞLIĞI İÇİN BÜTÇE!
Varsayalım ki gebesiniz. Gebelik süreciniz ve sizin sağlık durumunuz Aile Sağlığı Merkezi’nde takip ediliyor. Bu sağlık merkezinde bir ebe olup olmaması, ASM’yi çalıştıran aile hekimlerinin inisiyatifine kalmış. Devlet hastanesinde “5 dakikalık” randevularla bebeğin ve sizin sağlık durumunuza dair isabetli tespitlerde bulunması oldukça güç. Bunun yanı sıra devlet tarafından sağlanan psikolojik bir yardımdan da faydanalamıyorsunuz. ASM, siz gitmedikçe durumunuzu takip edemiyor, zaten oldukça fazla sayıda yurttaşa çok az sayıda sağlık personeli hizmet veriyor, bebeği görebilmeniz için gereken bir ultrason cihazı dahi ASM’de bulunmuyor. Gebelik sürecinde bebeğin sağlıklı gelişimi için gerekli olan vitaminleri de devlet karşılamıyor.
Bu ve bunun gibi tüm örneklerle birlikte 2025 bütçe sağlık hizmetleri için ayrılan pay merkezi bütçenin
1 trilyon 106 milyar lira. SGK’dan yapılacak sağlık harcamalarıyla toplam 2 trilyon 435 milyar lira.
Her ne kadar iktidar bu paraları büyük paralar olarak anlatsa da 2025’te tedavi edici sağlık hizmeti için ayrılan pay toplam bütçenin sadece yüzde 5’i, koruyucu sağlık hizmetleri için ise bu oran yüzde bire düşüyor.
HPV aşısının ücretsiz olacağına dair sözler saman altı edilmiş, özelleştirmelerin durdurulması için adım atılması gerekirken halkın ürettiği kaynaklar “kira” usulü çalışan şehir hastanelerine ve özel hastanelere ayrılıyor. Kadınların sağlıklı bir yaşam sürdürebilmelerini sağlayabilecek kamusal bir sağlık hizmetinden devlet adım adım elini çekiyor. Bunun sonuçları yenidoğan çetesinde olduğu gibi bebek ölümleri, ortadan kaybolmuş hastalıkların yeniden pırtlaması olarak ortaya çıkarken bütçe bu sorunları çözecek şekilde oluşturulmuyor.
TEMİZ VE GÜVENLİ OKULLAR HER ÇOCUĞUN HAKKI
Okullar açıldığından beri temizlik, güvenlik ve beslenme sorunları devam ediyor. Özellikle işçi ve emekçilerin yaşadıkları mahallelerde okullar veli kadınlara temizletiliyor, okullardaki güvenlik açıkları çocukların yabancı kişiler tarafından istismar edilmesiyle sonuçlanıyor. Liselerde öğrenciler ders işleyeceği yerde okul bahçelerini, tuvaletleri temizliyor. Okullarda sınırlı sayıda istihdam edilen kadınlar da İşgücü Uyum Programı kapsamında asgari ücretin yarısından daha aza çalıştırılıyor.
Kadınlar okul başladığından beri temizlik ve güvenlik personelleri alınması için okul müdürlüklerine talepte bulunuyor, yer yer eylem yaparak kazanımlar elde ediyor. 2024’te MEB’in genel bütçe içindeki payı yüzde 13.6’yken 2025’te bu oran 10’u dahi bulmuyor. Okul yapımı, okullara temizlik ve güvenlik personeli alınması, gerekli temizlik ve kırtasiye gereçlerinin sağlanması için MEB 1 trilyon 435 milyar liralık bütçesinden yalnızca 291 milyar ayırıyor.
Devlet işçiden de çocuktan da tasarruf yapıyor
Fatih Mahallesi’nde bir ortaokulda temizlik personeli olarak çalışıyorum. 9 yaşında ikiz çocuklarım var. Çocuklarımın okuduğu okulda çalışıyorum. Geçen sene de aynı okulda çalışıyordum. Hem çocuklarımın gözümün önünde olması hem de ek bir kazanç sağlaması açısından tercih edilebilir bir iş bu ama normal şartlarda çalışılacak gibi değil. Çok uzun saatler çalışıyoruz ve sigortamız yok. İlk başladığımda günlük ücretimiz 566 liraydı. Herkes sesini çıkardığında günlük ücreti 666 liraya çıkardılar. Ama bu bile çok az. Bu iş için bizden bir de diploma istiyorlar. Geçen gün arkadaşlarım sordular ne olarak çalışmaya başladığımı. Ben de onlara “Kimya öğretmeni olarak başladım” dedim. Sonuçta bizim işimiz de sitrik asitle. Çalıştığımız maddeler oldukça zararlı. Ben çok titiz biriyim. Okulda da çok fazla çamaşır suyu kullanıyorum. Bu bana da zarar veriyor ama ona rağmen sigortam bile yok. Geçtiğimiz günlerde okul müdürü ile konuşuyordum, “Sizi kendi rızamla sigortasız çalıştırsam devlet bana ceza verir ama kendisi çalıştırıyor” diyor. Devlet tasarrufunu hep alt kademeden yapıyor. Bizim okulda personel yeterli ama bazı okullarda temizliğin hâlâ bir problem olduğunu duyuyorum. Mevzu bizim çocuklarımızın temizliği, sağlığı olunca tasarruf yapıyorlar.
Temizlik personeli bir kadın
Sincan/ANKARA
KAYNAĞI BİR ÖĞÜN ÜCRETSİZ, SAĞLIKLI YEMEĞE AYIRIN!
Her 3 çocuktan 1’inin okula aç gittiği Türkiye’de okullarda bir öğün ücretsiz yemek verilsin talebi hâlâ güncelliğini koruyor. Çocukların eğitim hakkına erişimi temizlik, güvenlik ve beslenme sorunları arttıkça daha çok engelleniyor. Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ise çocukların her birine yemek verilmesini doğru bulmadığını söylüyor ve “Şimdi çocuklarımızın yeme alışkanlıkları buna uygun değil” diyor. Ancak bunu duyan kadınlar “Siz bir dağıtın da bakalım yiyorlar mı yemiyorlar mı” diyerek tepki gösteriyor.
Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneğinin MEB’e çocuklara bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek vermesi için açtığı davada mahkeme “Kaynak yok, MEB elindeki kaynağı nasıl kullanacağı takdirine sahip” diyor, istinaf mahkemesi de bunu onaylıyor. Ancak MEB Maarif Vakfına son 5 senede 6.6 milyar lira para akıtıyor.
KADINA REVA GÖRÜLEN YILLIK 140 LİRA!
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının bütçesinde kadının güçlendirilmesi için ayrılan para 5 milyar 941 milyon 139 bin lira. Ailenin korunması ve güçlendirilmesi için ise 16 milyar 666 milyon 881 bin lira ayrılıyor. 8 başlıktan oluşan bütçede kadının güçlendirilmesi 7’nci sırada yer alıyor, bütçeden kadın başına yıllık 139,3 lira düşüyor.
Kadınların şiddete karşı korunmasında önemli bir rolü olan sığınma evlerinin sayısı 2018 yılında 110 iken 2024 yılı itibariyle yalnızca 112. 2018’de 79 olan Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) sayısı ise 2024’te 82. Yani son 6 senede sadece iki sığınma evi ve 3 ŞÖNİM açıldı, Çocuk İzlem Merkezlerinin (ÇİM) sayısı ise yalnızca 67.
Kadınların istihdama katılabilmesi açısından önemli ve sınırlı sayıda olan kamu kreşleri ise “tasarruf tedbirleriyle” kapatılma ve özelleştirme tehlikesi altında. Çocuk bakımı kadınların üzerine yıkılırken ucuz emeğinden faydalanmak isteyenlerin de ceplerini hoş tutmak için “esnek çalışma” kadınlara dayatılmaya devam ediyor.
Kadınların şiddete karşı korunması ve güçlenmesi için ŞÖNİM, sığınma evi, ÇİM’ler, kamu kreşlerine kaynak ayrılmazken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bütçesinden Diyanete “4-6 yaş Kur’an kursu desteği” için 2023’ten 2024 mayıs ayına kadar 75 milyon 619 bin lira para aktarılıyor.
Şiddetten korunmak için bütçe!
Hilal KILIÇ
Mamak-Ankara
Kadını güçlendirmeye dönük danışma ve destek merkezleri, kadını koruyan ve şiddeti önlemeye yönelik yasalar, sözleşmeler olmadığı sürece kadınlar şiddet dolu bir yaşamın içinde hapis kalmaya devam ediyor. Örneğin, 6 milyon nüfuslu Ankara'da biri Ankara Büyükşehir Belediyesine ait olmak üzere sadece 4 kadın sığınma evi bulunuyor. Bu sığınma evlerinin güvenliği, ulaşılabilirliği ise soru işareti.
‘KEŞKE OLSA’ DEMEK YETMEZ
Mamak, Ankara'da kadına yönelik şiddetin, kadın cinayetlerinin en yoğun yaşandığı bölgelerden biri. 3 ayda en az 2 kadının öldürüldüğü, bir kadının boşandığı erkek tarafından ağır yaralandığı bir ilçe. Tüm bunlara rağmen Mamak'ta 2015 yılında kira sözleşmesi bahane edilerek var olan tek kadın sığınma evi de kapatılmıştı. Kadın derneklerinin imza kampanyalarına, belediye başvurularına rağmen sığınma evi yeniden açılmadı. İktidarın bütçede pay vermekten imtina ettiği gibi belediyelerde de kadınların sığınma evi talebinin önüne bütçe yetersizliği, ödenek azlığı gibi bahaneler çıkarılıyor.
İlk elden, kapatılan kadın sığınma evinin açılmasını konuşuyor olabiliriz ama aslında her ilçede, her mahallede kadınların hızlıca ulaşabilecekleri, güvenli sığınma evleri olmalı. Şiddetten korunmak, güçlenmek, kadınların en temel insani hakkı olan yaşam hakkının gaspına engel olmak ne iktadarın bütçelerinde geçen yıllık 139,3 lira ile ne de belediyelerin “Biz de çok isteriz, keşke olsa” sözlerinin samimiyetsizliği ile mümkün olmaz.
İlgili haberler
‘Bir öğün ücretsiz sağlıklı yemeğe ve okul temizli...
Bornova’da kadınlar okullarda bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek verilmesi ve temiz okullar talebi içi...
İktidarın kadına bakışı 2025 bütçesinde gizli: Ail...
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi talebi için ülkenin dört bir yanında kadınlar sokağa çıkmışken ‘Ai...
Düzeniniz ölüm saçıyor
Tek adam düzeninin bir parçası olan adamlar, bin çeşit kızgın sesle bulandırmaya çalışıyor bizim ger...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.