Milletvekili adayı Sevilay Çelenk: kadınların hakikatinden yola çıkan bir söz Mecliste olacak
Yeşil Sol Parti Diyarbakır 6. Sıra Milletvekili Adayı Sevilay Çelenk: İstanbul Sözleşmesi’ni geri alarak, askıya alınmış hukuka işlerlik kazandırarak ve yasaları uygulayarak ilerleyebiliriz.

Sevilay Çelenk. Yeşil Sol Partinin Diyarbakır milletvekili adayı. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema bölümünde öğretim üyesi iken Barış Bildirisine imza attığı gerekçesiyle 6 Ocak 2017’de görevinden ihraç edildi, ancak onu hiçbir baskı durdurmadı. Çelenk aynı zamanda kadın mücadelesi içerisinde yer alan bir yazar, akademisyen. Geri kalanı ondan dinleyelim…

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz, Sevilay Çelenk kimdir?

Ben bildiğiniz üzere akademisyenim. Son zamanlarda akademisyenliği bir üniversite bünyesinde değil, bir anlamıyla bulunduğu her ortamda sürdürmeye çalışan bağımsız bir akademisyen ve yazarım. 2017 yılında barış imzacısı olmam nedeniyle ihraç edildiğim tarihe kadar çok uzun yıllar, yirmi yılı aşkın bir süre Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Sinema bölümünde görev yaptım. İletişim bilimciyim. Sanırım kendimi ayrıca önemli bir seçim sürecinde olduğumuz için Yeşil Sol Parti Milletvekili Adayı olarak da tarif etmem önemli. Memleketim Diyarbakır’dan 6. sıra adayıyım.

YENİDEN İNŞA İÇİN…

2017’de iktidarın savaş politikalarına karşı barışı savunan bir akademisyenden bugün bir milletvekili adayısınız ve seçilirseniz sesinizi Meclisten duyuracaksınız. O gün ile bugün arasında nasıl bir değişim var, Meclis kürsüsünden neler diyeceksiniz?

O günden bu yana olan en önemli değişimleri sırasıyla şöyle sayabilirim. Türkiye’de siyaset alanının alabildiğince daralması. Sadece muhalefette yer alıyor olmanın bile suç olarak görüldüğü bir atmosfer içinde nefes almaya çalışıyor oluşumuz. Toplumun her kesiminin etkilendiği bir çoklu kriz ortamı. Bilhassa ekonomik kriz. Bunları gözden gizleyebilmek için toplumun siyasi iktidar tarafından mütemadiyen kutuplaştırılması. Barış ve demokrasi mücadelesinin ağır bedeller ödemeyi gerektiren bir mücadele halini alması. Bu belki hep böyleydi. Ancak baskı ve kutuplaştırma siyaseti her geçen yıl hız kazandı. Kürtlere, kadınlara, Alevilere, göçmenlere yönelik ayrımcılık ve bilhassa LGBT+lara yönelik hayatlarını riske atan düzeyde ağır bir nefret söylemi bile isteye yaygınlaştırıldı. Tarihi, kültürel ve doğal zenginliklerimiz talan edildi. Bu nedenlerle, Meclis çatısı altında öncelikle bütün bu tablonun en ayrıntılı biçimde ele alınması ve yeni dönemde vakit kaybetmeden çözüm önerilerine yoğunlaşılması, yıkım ve tahribat karşısında bir yeniden inşaya gidilmesinin imkanlarının oluşturulması gerek.


Kadın mücadelesi içinde de yer alıyorsunuz ve Yeşil Sol Partinin kadın mücadelesinin içinden gelen pek çok adayı var. Türkiye’nin her yerinde. Ve bugün AKP’nin en büyük hedefi de kadınlar ve kadın hakları. 6284’ün hedefe koyulduğu, AKP’nin HÜDA-PAR gibi karanlık bir siyasetle seçim ittifakı yaptığı (ki kadın haklarını hedefe koyan pek çok açıklama yapıyorlar bu dönem), kadınların tüm haklarının bir bir tırpanlandığı ve adeta hayatları ile sınandığı bir atmosferde, bir kadın milletvekili olarak sizin politikalarınız, sizin sözünüz, kadınların sözünün Mecliste olması neleri değiştirecek?
Tek başımıza hiçbirimiz pek bir şey değiştiremeyiz. O yüzden kişisel bir politikadan da söz edebileceğimizi düşünmüyorum. Birlikte yapacağız. Elbette Meclisteki kadın vekillerin varlığının ve sayısının önemi yadsınamaz. Çok önemli. Ancak bu kadınlar içinde, kadın hareketi ile bağları güçlü, meselelere bakışını oluşturmasında kadın örgütlülüğü ve kadın hareketi içinde yer almanın payının olduğu kadınlar kendilerini güçlü hissedecekler. Yapabileceklerimizi böyle yapacağız. Bu bağı Meclis çatısı altında da sürdürerek, kadınların önceliklerini Mecliste ve onlarla birlikte gündemleştirerek ele alacağız. Yeşil Sol Partinin bu konuda ayrıntılı bir çalışması ve çok iyi bir seçim beyannamesi var. Mecliste yukarıdan bir yerden söylenecek bir söz değil, kadınlarla birlikte, kadınların sorun alanlarından, şiddeti, yoksulluğu, sömürüyü ve göz ardı edilmeyi deneyimledikleri yerlerden, kadınların hakikatinden yola çıkan bir söz Mecliste olacak. Aşağıdan yukarıya taşınmış bir söz. Hepimizin çabası bu olmalı bence. İstanbul Sözleşmesi’ni geri alarak, askıya alınmış hukuka işlerlik kazandırarak ve yasaları uygulayarak ilerleyebiliriz.

Fotoğraflar: Sevilay Çelenk Twitter hesabı

İlgili haberler
Seçimde geçim: 'Yokluğu düşünmekten yorgunuz'

Seçim yaklaşırken yoklukla, yoksullukla boğuşmak zorunda bırakılan kadınlar, kaygılı. Akşam sofrasın...

Sağlık emekçisi kadınlar seçimden sonra umut dolu...

Van’da çalışan sağlık emekçisi kadınların önümüzdeki seçimlerden en büyük beklentisi haklarının ve ö...

Küçükçekmece'de kadınlar tartışıyor: Seçimden sonr...

Küçükçekmece Ekmek ve Gül Grubu Av. Elif Ergin ile birlikte seçimlere dair tartışmaya birlikte konuş...