Kadına yönelik şiddet ve hak gaspları artarak devam ediyor. İstanbul Sözleşmesi’nin feshi, 6284 sayılı Kanunun tartışmaya açılması, cezasızlık politikaları, kentlerin kadınların yaşamlarını kolaylaştırmaktan uzak olması kadınların hayatının orta yerinde duran sorunlardan. Üniversiteler genç kadınlar için güvenli olmaktan uzak kampüsler, tacize karşı alınmayan önlemler devam ediyor.
Tüm bu sayılanlara Kürt kentlerinde yeni başlıklar ekleniyor. Kız çocuklarının eğitimden yoksun bırakılması, kadınların kaçırılması ve çocuk yaşta zorla evlilikler bilmem kaç sezonluk töre dizisi senaryoları değil, kadınlar için güncelliğini koruyan sorunlar. Antidemokratik uygulamalar ve cezasızlık başta olmak üzere tek adamın politikaları da bölgede yaşayan genç kadınların yaşamını şiddete açık hale getiriyor. Sistematik kolluk şiddeti de üniformanın koruyucu gücünün ardına saklanarak devam ediyor. Son yıllarda Kürt kentlerinde neler yaşandığına dönüp kısaca bir bakarak bu tabloyu daha iyi anlayabiliriz.
İSTİSNA DEĞİL SİSTEMATİK
Gülistan Doku 21 yaşında kayboldu ve kendisinden bir daha haber alınamadı. Baş şüpheli Abarakov’un polis olan babası soruşturmadan uzaklaştırılmadı ve soruşturma dosyaları kamuoyu tepkisi doğana kadar kendisiyle paylaşıldı. Üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen her bir noktası mobeselerle izlenen Dersim’de kaybolan Gülistan’ın nerede olduğu hala bilinmiyor.
Siirt’te 18 yaşındaki İpek Er, Uzman Çavuş Musa Orhan’ın günlerce işkence ve tecavüzüne maruz kalmış ve nihayetinde intihar etmişti. Musa Orhan adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Yukarıdaki olaylar istisna değil. Kürt kentlerinde kadınlara yönelik sistematik kolluk şiddetinin saklanamamış iki örneği. Munzur Üniversitesi öğrencisi kadınların, genç kadın mücadelesine dair her ağızlarını açışlarında, kolluk mensuplarının kadınlarla ilişkilenmesinden söz etmeleri bundan. Dahası, kaybolan Kürt kadınlarının hesabını sormak bile üniformaya takılıyor. Basın açıklamaları çeşitli bahanelerle engellenirken, kadın derneklerinin faaliyetleri sınırlandırılıyor, durduruluyor.
KADINLAR İÇİN BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜN
Tüm bu yaşananlar başta genç kadınlar arasında birlikte hareket etme ihtiyacını arttırıyor.
Mevcut düzenin ve tek adam iktidarının kadınlara dayattığı bu şiddeti ve korku dolu karanlık yaşamı delip eşit, özgür bir dünyayı kurmak ancak birlikte hareket edebilmek, birbirimizden aldığımız güçle yükselteceğimiz mücadele ile mümkün.
Emek Gençliği koşulların yıllardır bize dayattığı bu düzeni değiştirme yolunda 10. Konferansına hazırlanıyor. Yan yana gelebilmenin, emekten yana bir düzeni kurabilmenin mücadelesini büyütmeye devam ediyor. Tüm kadınları bu şiddet, korku dolu karanlık yaşamı dağıtıp eşit, özgür bir ülke ve dünyayı inşa etmeye, sınıfın saflarına çağırıyor.
Ji bo gihandina gotara kurdî bitikîne.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
İpek Er'den Rojvelat'a, kadınlar güvensizliğe mahk...
'Kürt kentlerinde devletin güvenlik güçlerinin kadına yönelik şiddet ve tacizinin önlenmesi ve faill...
Gülistan Li Kû Ye?*
Gülistan Doku nerede sorusunun cevabını kadınların ısrarla sürdürdükleri mücadele verecek.
Li bajarên Kurdan, jin her pirsgirêkê girantir dij...
'Ji ber vê yekê hemû polîtîkayên hikûmeta yek zilamî, bi taybetî jî pêkanînên dijdemokratîk û polîtî...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.