Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı aynı zamanda AKP’nin Osmaniye’den milletvekili adayı Derya Yanık, 2023-2028 Türkiye Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planını dün tanıttı. Açıklanan strateji belgesinde çocuklar için adalet, koruma, bakım hizmetlerine dair başlıklar yer alırken afet, kriz ve acil durumdan etkilenen çocuklar için ayrı bir başlığa yer verildi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı açıkladığı Çocuk Hakları Strateji Belgesine, uzun zamandır ısıtılıp gündeme getirilen, kadın örgütlerinin ısrarla karşı çıktığı boşanmalarda aile arabuluculuğu uygulamasını da sıkıştırdı.

2025’e kadar uygulanması planlanan boşanmalarda arabuluculuk uygulamasına ise boşanmalarda çocukların “örselenmesi” gerekçe gösterildi: “Boşanma kararının yetişkinler tarafından yapılan bir değerlendirme olması nedeniyle boşanma esnasında ve sonrasında süreçten en çok etkilenen çocuklar olmaktadır. Boşanma sürecinde çocukların örselenmelerinin önlenmesi ve çocukların bu dönemi en az zarar ile atlatabilmesi için aile arabuluculuğu gibi müesseselerin sürece dâhil edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.”

2017’de müftülere nikah yetkisi verilmesinin ardından hükümet, boşanma süreçlerinde Aile Arabuluculuğu sistemini getireceğini söyleyip, hazırlıklar yapıldığını açıklamıştı. İlerleyen yıllarda da yargı paketleri, çeşitli söylemler ile iktidar kürsülerinden boşanmalara arabuluculuk gündeme sık sık getirildi.

AKP SEÇİM BEYANNAMESİNDE DE VAR

Benzer bir şekilde kadınların ve çocukların örselenmesi gerekçesi ile aile arabuluculuğu AKP seçim beyannamesinde de yer alıyor. “Daha Hızlı ve Öngörülebilir Adalet için” başlığı altında “Boşanma sürecinde özellikle kadın ve çocukların örselenmelerini önlemek için uluslararası sözleşmelerdeki standartları da dikkate alarak mahkeme temelli aile arabuluculuğu müessesesi oluşturacağız” ifadeleri ile yer veriliyor.

Uluslararası bir sözleşme olan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi ya da kısa adıyla İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanının kararı ile 2021’de çekilmişti. İstanbul Sözleşmesi’nde aile içi şiddet iddiası ile işlenen suçların uzlaşma kapsamı dışında olduğu açıkça ifade ediliyordu.