Dünya kadınlarının krize karşı mücadele deneyimleri
Ekim ayı sayımızda dünya kadınlarının kriz karşısında yaşadıkları sorunları ele almıştık. Bu sayımızda ise kadınların kriz karşısında nasıl mücadele ettiklerine ve neler yaptıklarına bakacağız.


İRAN
Son on yıldır İran’da işçi hareketinde belli bir canlanma gözleniyor. İşten atmalara, ücretlerin ödenmemesine, tehlikeli çalışma koşullarına karşı gösteriler, grevler ya da protesto eylemleri birbirini izliyor. İşyerlerinde toplumsal cinsiyet ve etnik köken ayrımcılığı hâlâ yaygın bir şekilde sürüyor. Kadınların ücretleri, özellikle küçük işyerlerinde, benzer işlerde erkeklerin aldığı ücretin ancak üçte biri kadar. Bazı göçmen işçiler, özellikle Afgan işçiler, çok az ücret alıyor. Devlet ayrımcı politikaları teşvik ediyor ve ülkedeki kadın hakları hareketinin barışçıl eylemlerine sistemli baskıyla karşılık veriyor.

Erkeklerin yanı sıra kadınlar da yoksulluğa, eşitsizliğe, cezalandırmalara ve emek sömürüsüne karşı sokaklara çıkıyor. ABD’nin uyguladığı boykot ise İran’ı çok ciddi şekilde etkiliyor.

2017 yılında İran Merkez Bankası denetiminde açılan özel bankalardan kredi çekebilme, maaş alabilmek için insanlar ellerinde avuçlarında ne varsa bankalara yatırdılar. Otomotiv ve inşaat firmalarının yanı sıra bu özel bankalar da ekonomik bunalım sürecinde iflas etti. İflas eden bankalar yatırımcılarını dolandırdı. Çoğu memur ya da emekli olan kadınlar ellerindeki son birikimi de kaybedince ve İran Merkez Bankası’nın mağduriyetlerini gidermediğini görünce çözümü sokaklarda aramaya başladılar. Yoksulluğun ve işsizliğin yıkıma uğrattığı hayatlarından bıkan kadınların sokağa taşan öfkesi, daha önceki eylemcilerin talepleriyle birleşti. Bugün halen İran rejimine karşı yapılan eylemler arasında yoksulluğa, emek sömürüsüne ve işsizliğe karşı eylemler yoğunlukta. İran’da kadın ve erkek emekçiler, ekonomik krizden dolayı kaybettikleri haklarını geri alabilmek adına 2 yıldır eylemler yapıyor.


YUNANİSTAN
2004 yılında Yunanistan’da başlayan kriz, kadınlar bakımından etkilerinin bugün bile hala hissedildiği sonuçlar yarattı.

Kadınlar işsiz kalmamak adına tüm emek sömürüsüne boyun eğmek zorunda kalıyordu, çok sayıda kadın zor koşullar nedeniyle fuhuşa sürüklendi. Kriz döneminde hamile ya da çocuklu kadınlar işe alınmıyordu. AB ülkeleri arasında işsizlik oranı en yüksek ülke olan Yunanistan’da kadınlar kriz nedeniyle erkeklere daha bağımlı hale geldi. Bu ağır koşulların üstüne; Yunanistan’da cinsiyet eşitliği, son yıllarda avro krizinin ardından giderek daha çok tartışma konusu oluyor. Sosyal hizmetlerde yapılan kesintiler ve işten atmalar nedeniyle, örneğin çocuklara, hastalara ve yaşlılara bakmak gibi yükler krizle birlikte yeniden ailenin yani kadınların sırtına bırakıldı.
Kadın sendikacılar ve kadın hareketinin bileşenleri, her noktada kadınların krizden ilk etkilenenler olduklarını savunuyorlar, bunun somut örneklerini ortaya koymaya çalışıyorlar. Bununla birlikte kadınların sendikalarda ve muhalefet örgütlerinde daha fazla var olabilmesinin de koşullarını tartışıyorlar.

Örneğin, kadınlar saldırgan neoliberal politikalarla daha fazla yüzleşmek zorunda kaldıkları işyerlerinde örgütlenebilsinler diye, sendikalar tabandan yürütülen çalışmalara ağırlık vermek durumunda kaldılar. Böylesi bir çalışmanın belirli kazançları da beraberinde getirdiği söylenebilir. Örneğin; yeni doğum yapan kadınların anneliğe ilişkin hakları ve işe geri dönüşe ilişkin düzenlemeler bu bakımdan önemli.


VENEZUELA
Venezuela’da kadınlar hem siyasi hem de ekonomik krizle karşı karşıya kaldı. Çöplerden yiyecek toplamaktan saçlarını kesip satmaya, sağlık hizmetlerinin erişilmezliği nedeniyle merdiven altı kürtaj yapmaktan doğum yapabilmek için komşu ülkelere geçmeye kadar birçok bakımdan, kadınlar krizi tüm gerçekliğiyle hayatlarının tam ortasında hissediyordu.

2017 Mayısında Venezuelalı kadınlar yaşadıkları zorluklara karşı sokaklara çıktı. Hem derinleşen politik kriz hem de ekonomik krize karşı beyaz giyinip, çiçekler taşıyan kadınlar Venezuela’nın çeşitli yerlerinden başkent Caracas’a kadar yürüdü. On binlerce kadın beş hafta boyunca, gıda sıkıntısı ve dünyanın en yüksek enflasyon oranının (yüzde 720) sorumlusu olarak gördükleri dönemin Cumhurbaşkanı Nicolas Maduro’ya karşı kitlesel eylemler yaptı.

QUEBEC / KANADA
Quebec Kadın Federasyonu ve 8 Mart Kollektifini temsil eden bir grup kadın, geçtiğimiz yıl 7 Mart’ta eski başbakan Philippe Couillard’ı Montreal ofisinin önünde protesto etti. Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nden bir gün önce, on binlerce kadın Başbakanın kemer sıkma politikalarına karşı hükümeti protesto etmek amacıyla bir araya geldi. Kadınlar krizin kadınlar üzerindeki olumsuz etkilerinin yanısıra hükümetin kadınlar üzerindeki sistematik ayrımcılığını da protesto ettiler.


PORTO RİKO
Porto Riko emeklilik maaşlarında yapılan yüzde 10’luk kesintiler, 283 kamu okulun kapanması, üniversite harçlarının iki katına çıkması ve hayat pahalılığı nedeniyle zor yaşam koşullarına mahkum edilen kadınlar sokaklardaydı. 2017 yılından bu yana, Maria kasırgası nedeniyle binlerce insanın evsiz, işsiz ve çaresiz bir şekilde hayatta kalmaya çalıştığı ülkede, hükümetin de ilk önlemi kemer sıkma politikası oldu. Ancak buna karşı tepki oldukça netti; daha fazla belirsizlik yaşamaktan korkan kadınlar tek çareyi mücadele etmekte buldular. Protestocuların ön sıralarında öğrenciler, öğretmenler ve kadınlar var.

Kaynak:
https://www.changingemployment.eu/Blog/ViewPost/tabid/3428/articleType/ArticleView/articleId/8552/Interview-
to-Eirini-Gaitanou-Social-Movements-and-Feminism-in-Greece-its-transformations-and-impacts.aspx
İran’da Sendikal Hareket broşürü – Petrol- İş
https://montreal.ctvnews.ca/women-s-group-protests-austerity-governmental-discrimination-1.3314319
https://fierce.wearemitu.com/things-that-matter/puerto-rico-may-day-protests-women-fought-back-against-austerity-cuts-slow-recovery-front-lines/

İlgili haberler
Ne yoksulluk, ne sömürü, ne şiddet...

Bugün kadınların kendi hayatları üzerinde her türlü şiddetten azade olarak karar verebilme mücadeles...

Mafyaya, devlete, medyaya rağmen evlenmeyeceğim!

Viola’nın İtalya’da köhne namus anlayışına attığı ilk tokat bugün kadın haklarını en ileri boyuta ta...

Gülüşümüzün hırsızlarına karşı bir EYLEM

“Markamın ismini Parzun koydum. Ana dilim olan Zazaca’da süt süzmek için kullanılan torbaya deniyor....