Kocası tarafından annesi ile beraber katledilen Çiçekçi Seyhan’ın haberlere birkaç satırla yansıyan öyküsünü Feryal Öney kaleme aldı ve Güldiyar Tanrıdağlı besteledi.
Kendi kalemlerinden Çiçekçi Seyhan:
“2020’nin Ocak ayıydı... Ocak’ın 19’u... Uyandım, çoğu sabah yaptığım gibi, ‘bugün neler oldu acaba’ diyerek Twitter’a girdim. Hatırlamıyorum, o sabah memleketi ya da dünyayı ilgilendiren büyük bir haber var mıydı. Bir an dikkatimi arka arkaya önüme düşen, aynı mahallede yaşadığı belli kadınların yazdığı bir haber çekti: Mahallenin çiçekçisi, herkesin çok sevdiği Seyhan, tezgâhının önünde kocası tarafından güpegündüz öldürülmüştü. Sokak ortasında. Yukarıdaki tweet’ler acıyla, öfkeyle yazan kadınların; Seyhan’dan çiçek almış, sohbet etmiş, belki dertleşmiş, belki birlikte gülmüş mahalleli kadınların dilinden, elinden dökülmüştü. Çok etkilendim. Düşündüm günlerce. Seyhan’ın gencecik güler yüzü ve çiçeklerinin içinde yatan cansız hali geldi hep gözümün önüne. Ve mahalleli kadınların, ‘Çiçekçimizi kaybettik. Dün burada bir kadın cinayeti daha işlendi! Şiddete son’ yazarak Seyhan’ın çiçek tezgâhının üstüne koyduğu pankart... Kadınların artık kardeşlerinin, annelerinin, komşularının, arkadaşlarının, çok sevdikleri çiçekçilerinin, kocaları, sevgilileri, babaları tarafından öldürülmesine zerre tahammülü kalmadı.
Bu şarkıyı Güldiyar’la birlikte, tarihe küçük bir not düşmek için yaptık: ‘Kadınlar yaşasın!’ demek için.”
Şarkının sözleri şöyle:
Çiçekçisi mahallemin,
adı Seyhan
Kar demez, kış demez
Cıvıl cıvıl, rengârenk
Çiçek satar, bahar saçar
Bilirdi, bir dal yeşerse
çiçeğe dursa
Yeniden başlar, canlanır her ne varsa
yaşamaktan, aşktan yana
Seyhan artık yok.
Bir vardı Seyhan, bir yok
Seyhan, mahallemin çiçekçisi
Dilinde o mis kokulu bahar ezgisi, cilveli:
“Menekşe lâle hanımeli”
Şimdi bomboş kaldırım,
boş taburesi..
Ne bir kuş cıvıltısı
ne Seyhan’ın güzel sesi:
“Gülüm dalım çiçeğim”
“Çiçeğim belki, evet..
Bazen nergis gibi mis,
Bazen “kasımpatı kadar acı kokan”*
Öyle kırılgan, boynu bükük değilim fakat.
Su ver, dedim mi hiç?
Sen bulandırma suyumu, yeter.
O vakit, öyle bir açarım ki
Kamaşırsın ışığımdan:
Rengârenk, parlak!..”
* Didem Madak’tan...
Ekmek ve Gül için hazırlayan: Didem Gençtürk
İlgili haberler
Hoş geldin Menekşe!
Menekşe… 12 yaşında evlendirilmiş, altı çocuğuyla yıllarca şiddet sarmalının içinden bir çıkış aramı...
Faşizme karşı direnişin mimoza çiçekleri
Kimisi partizan olan, kimisi şehir ve köylerde yaşamını sürdüren İtalyan kadınlar, savaş sona erene...
‘Kadına yönelik şiddetin failleri cezasız kaldıkça...
Ankara Kadın Platformu, kadına yönelik suçlarda cezasızlığa karşı buluştu: 'Türkiye’de ve tüm dünya...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.