Milyonlarca çalışanın olduğu gibi benim de gözüm ve kulağım asgarî ücrete yapılacak zamdaydı. Dün Bakan Vedat Işıkhan asgari ücrete yüzde 27’lik artış yapıldığını gururlanarak kamuoyuna açıkladı. Kasım ayı enflasyonu yüzde 31 olarak açıklandı. Bu oran TÜİK'in masa başında iktidarın istediği şekilde revize ettiği bir rakamdan ibarettir. Gerçek enflasyon bağımsız kuruluşların açıkladığı TÜİK'in iki katıdır. Cumhurbaşkanı her zaman çalışanları enflasyona karşı ezdirmeyiz demesine rağmen, milyonları açlık ve yoksulluk enkazı altında bırakarak yaşam savaşı vermemizi sağladı. 

Karnı tok, sırtı pek insanların açlıkla boğuşan ay sonunu nasıl getireceğim diye kara kara düşünen çalışanların alacağı ücreti belirlemesi trajikomik bir durumdan öte değildir.
İki çocuk annesiyim. Eşim fabrikada çalışıyor. Aldığı ücret bize yetmediği için ben de çalışıyorum. 2 tane çocukla birlikte MEB'in TYP projesi ile bir okulda temizlik görevlisi olarak çalışıyorum. Bu ay çalışma sürem doluyor. Tam da asgari ücretin açıklandığı bir dönemde işimin sona ermesi ve asgari ücrete yapılan zammın düşük tutulması beni ve eşimi kara kara düşündürmeye başladı. Gıda, giyim ve sosyal aktivite de kendimizi kısarak ay sonunu zar zor getiriyoruz. Kirada kalıyoruz ve kiramız 8 binden 10 bine çıkarıldı. 28 bin 75 TL ile insanca, onurluca yaşanılabilecekse asgari ücreti belirleyenler gelsin bu ücret ile yaşasın. Bazıları asgari ücreti belirleyip lüks araçlarına binip lüks evlerine gittiler...

Fotoğraf: Evrensel