Öğretmen emeklisi,15 yaşından beri ülkemin demokrasisi için özgürlük mücadelesi vermeye çalışan bir kadınım. Pek yol kat ettiğimizi söyleyemesem de, kadınlar hayır demeyi öğrendiler. Yasal anlamda kadınlar açısından önemli kazanımlarımız oldu ama onu da elimizden almaya çalışıyorlar.Toplumsal açıdan ise bir felaket, günde ortalama 3 kadın öldürüyor erkekler. Devlet ise kadının erkekle eşit olmadığını, başka ülkelerde de ölümlerin olduğunu söyleyip ‘mış’ gibi önlemler alıyor. Adalet ise erkekten yana çalışıyor.
8 Mart kadınların uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günü yeni geçti. Kadınlar 8 mart haftasında sokağa çıkmaya, sözlerini söylemeye, seslerini duyurmaya çalıştılar. Kadınların demokratik taleplerini duymak istemeyenler ya sokağa çıkmayı yasakladılar ya da gazla suyla kadınların bir araya gelmelerini engellediler. Antalya da diğer şehirlerden farklı değildi. Önce 3 Mart’ta kadınların etkinlik yapmasına izin verdiler, sonra “Hayır hiçbir şey yapamazsınız” dediler. 8 mart akşamı da “3 adım atamazsınız, bizim sınırlarımız da ancak basın açıklaması yapabilirsiniz” dediler. Kadınların bir araya gelmesinden, güçlenmesinden korkuyorlar. Kadınlar gerçeği öğrenirlerse iktidarları sarsılacak çünkü biliyorlar.
OHAL’den beri başlayan gözaltı ve tutuklama, Afrin operasyonunun başlamasıyla sürdü. Hatta devlet gazetelere ayar verdiği gibi, vatandaşa da “Savaşa hayır demeyeceksin” diye talimat verdi. Savaş; ölüm, yıkım, yoksulluk, kadınlar için taciz, tecavüz, şiddet demek. Yıllardır kadına yönelik şiddetle mücadele eden ben; nasıl savaşa karşı çıkmam? Ben de sosyal medyada ‘savaşa hayır’ dediğim için Antalya’da ilk gözaltına alınanlardan oldum. Yalvaç Adliyesine Nevin Yıldırım davasına avukatlarla gitmeye hazırlanırken alındım. ‘Mahkemeden dönüşte gelerek ifade vereyim’ diye sordum, kabul etmediler. Emine ve Songül adlı kadın arkadaşlarımla aynı nezarethanede kaldım. Biz sporumuzla, türkülerimizle, sohbetlerimizle, köpükten yapılmış okeyimizle günümüzü geçirdik.
Amaçları toplumu korkutup, susturmak. Yanıldıklarını ülkenin her yerinde yasaklamalara rağmen binlerce kadını alanlarda görünce anlamışlardır sanırım.
Bu arada 21 Mart’ta Yalvaç adliyesinde, tecavüzcüsünü öldüren Nevin Yıldırım’ın karar duruşmasındaydık.
Başından beri olayı takip edenlerdenim. 5,5 senedir kaç kere Yalvaç’a gittim bilmiyorum. Tecavüzcüsünden çocuk doğurmak zorunda kalan Nevin’in yaşadığı durumu yargı görmedi. Tecavüzcülere, katillere iyi hal hakkı tanıyan yargı, Nevin'i görmedi. Hayatını savunan kadına müebbet hapis cezası verildi.Tecavüzcüsünden doğan çocuğa devlet bakar zihniyetinde bakanı olan bir devletin adaletiydi bu. Ama biz erkek adalet değil, gerçek adalet demeye devam edeceğiz!
İlgili haberler
Nevin Yıldırım neden sustu?
“Tanıklar konuştukça buruk bir tebessümle, çaresizce gülümsemeyle cevap verdi iddialara Nevin.” Yarg...
Köpük tabaklardan okey taşları
Koridora çıkınca “Hey özgürlük” diye bağırdım. Barışı savunmak, insanca yaşamı savunmak, taa yüreğim...
Nevin Yıldırım’a indirimsiz müebbet verildi
Kendisine 3 yıl boyunca tecavüz eden Nurettin Gider’i öldüren Nevin Yıldırım’a indirimsiz müebbet ha...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.