Pandemide göz ardı edilen çok sorun var
Ben evde bulunduğum sürece “evin kızı” algısıyla ev işlerinin sorumlusu olduğum gerçeğiyle yüzleştim.

Bir üniversite öğrencisi olarak herkes gibi ben de okuduğum şehirden ailemin yanına dönmek zorunda kaldım. Tek başımıza yurtta kalmak hem maddi açıdan zor olacaktı, hem de yurt yönetimi (ODTÜ 7. Yurt), Türkiyeli öğrencilerin evlerinde daha güvenli olacaklarını belirtti. En sonunda içimizden gelmese de aile evine döndük. Ancak döndüğümüzde sınıfta, hocalarımızla birebir gördüğümüz dersler yerine bitiriş tarihleri belli ödevlerle karşılaştık. Örgün eğitim ve öğrencilere kattıkları, tamamiyle elimizden alındı. 

“EVDE BULUNDUĞUM SÜRECE ‘EVİN KIZI’ OLDUM”

Okuldan uzak kalmama rağmen derslerimi devam ettirmeye çalışırken, ev sakinlerinin yaşamlarının ne kadar farklı olduğunu gördüm. Bilmiyorum benim gibi kadın öğrenciler nasıl zorluklarla yüzleşmek zorunda kaldılar ama, ben evde bulunduğum sürece “evin kızı” algısıyla ev işlerinin sorumlusu olduğum gerçeğiyle yüzleştim. Yurtta yaşayan bir kadın öğrenci olarak sadece kendi eşyalarımın temizliğinden sorumluyken, tüm evin düzenine uymaya çalışmak bir yerden patlak verdi. Sonunda geceleri ödev yapmaya, gündüzleri ise “online ders”lere girmeye ve eş zamanlı ev düzenini sağlamaya başladım, buna da çevremden koparılmış olduğum için psikolojik bunalımlar eşlik etti.

‘BU PANİK HAVASINDA GÖZ ARDI EDİLEN AİLE İÇİ ŞİDDET VAR’

Tüm dünyada ve ülkemizde yaşanan bu panik havasının çocuklardan yaşlılara etkisinin yanında, göz ardı edilen bir “aile içi şiddet” oranlarının artışı var. İnsanların sistematik olarak işsiz bırakılmasının yanında önceden süregelen ekonomik kriz derinlik kazanmaya devam ediyor. Bunun pek çok psikolojik sonuçları, kapalı kalma nedeniyle nükseden hastalıklar ve sosyal bir kırılma yaratan, ev içinde yaşanan sürekli panik, gerginlik ve belirsizlik.

‘PEK ÇOK ÖĞRENCİ AKADEMİK YILLARINI BURSLARINI KAYBETTİ’

Öğrenciler maddi kayba uğramayan bir kesim olarak görülse de, pek çoğumuzun bursları, pandemi bahanesiyle sekteye uğradı. Kimimiz hala maddi sıkıntılar çekerken ve aile bireylerimiz işten çıkarılmaya devam ederken bizler öğrenciler olarak hem akademik başarısızlık hem de sosyo-ekonomik sıkıntılarla yüzleşmek zorunda kaldık. ODTÜ’de ve Türkiye’deki pek çok üniversitede alınan “geçme-kalma” yani, bütün dönemi yok sayma seçeneği, YÖK’ten bizlere sunulmuş bir lütuf gibi önümüze atıldı ve yüzümüze bir tokat gibi çarptı. Pek çok öğrenci, zor bela eğitimlerini tamamlamaya çalışırken maddi yetersizlikler (internet, bilgisayar, şahsi alan ve vakit) ve aile içi sıkıntılar yüzünden bu pandemi döneminde belki de tüm akademik yıllarını, burslarını kaybettiler.

‘KAPİTALİSTLERİN ÇIKARLARINI KORUMAYA KRİZLERİN GELİŞİNİ ERTELEMEYE ÇALIŞIYORUZ’

Türkiye’de yaşamaya çalışan, ODTÜ’lü bir kadın öğrencinin gözünden karantina dönemi az çok böyledir diye düşünüyorum. Bu salgının dünya ekonomisine ve popülasyonuna etkileri şimdiden belli ki, yıllar sürecek ve bu gerçekle yaşamak hayatımızın bir parçası haline gelecek. Buna rağmen hala kapitalistlerin çıkarlarını korumaya ve engellenmesi imkansız krizlerin gelişini ertelemeye çalışıyoruz. Bizler uyanmadan; doğanın gidişatı, açlık ve sefalet, bizim bilinçsizce yarattığımız bu kaos ortamında hiçbir şey değişmeyecek.

İlgili haberler
GÜNÜN DİKKATİ: Korona günlerinde artan şiddete kar...

Berlin Göçmen Kadınlar Derneği, korona sürecinde artan şiddete karşı tepkilerini ve taleplerini dile...

Patronlar pandemiyi bahane ederek ramazan erzaklar...

Koronavirüs sürecinde Bursa’daki işçi kadınların yoksullukla başı dertte. Ücretsiz izne çıkarılan ka...

Ev işçisi kadın: ‘Bize virüs bulaştırırsın’ denile...

Kovid-19 salgını nedeniyle 30 ev işçisi kadının katılımıyla araştırma yapan Evid-Sen araştırmanın so...