Hayat mücadelem futbola adım atmakla başladı. Önce Şanlıurfa Gençlik Spor Kadın Futbol Takımında oynamaktaydım daha sonra Gaziantep Gazikent Takımına transfer oldum. Futbol mücadelem 14 yıl sürdü. Daha sonra ailevi sorunlar ve sakatlık geçirmemden dolayı ara vermek zorunda kaldım. Bir süre sonra iş hayatına atıldım, bir kadın olarak kendi ayaklarımın üstünde durmam gerektiğini biliyordum ve pes etmeden çalıştım. Çalıştıkça hayat şartları zorlaşmaya başladı. Birçok sektörde çalışmama rağmen hep kadın olarak ezildim ama pes etmedim. Aylarca işsiz kaldığım günler oldu, sabırla bekledim ve aylar sonra 29 Mayıs 2023 tarihinde Özak Tekstil’de işe başladım. Kadınların ezildiği asıl yerin Özak Tekstil olduğunu gördüm ve bu defa ezilen biz kadınlar olmayacağız dedim, direnmeye devam ettim. Ve tüm kadınları savunduğum için karşıma Yöneticimiz Mehmet Çiftçi dikilerek beni durdurmak istedi, susturmak istedi. Ben doğru bildiğim yolda devam ettim. Özak Tekstil’de Öz İplik-İş Sendikası hiçbir şekilde işçinin arkasında durmadı. Özak işçileri olarak kendi hür irademizle bize hiçbir destek vermeyen Öz İplik-İş’ten BİRTEK-SEN’e geçiş yaptık. Bu geçişten sonra fabrikanın çoğunluğu Öz İplik-İş temsilcileri tarafından tehdit edilmeye başlandı. Bu tehditlere aileleri katarak özellikle kadın işçiler üzerinde baskı kuruldu. Bizi yarım, eksik düşündüler ama biz birlik olduk ve BİRTEK-SEN’de kalmaya devam ettik. Hafta sonu BİRTEK-SEN’nin düzenlediği toplantıda bana söz hakkı verildi. Ben de Özak’ta kadınlara özellikle baskı yapan Yöneticimiz Mehmet Çiftçi’nin adını geçirdim konuşmamda. Pazartesi işbaşı yaptığımda Mehmet Çiftçi yanıma gelerek “Dün sen neredeydin?” diye özel hayatıma müdahale etti. Daha sonra bana “Seher 6 ay deneme sürecindesin ona göre” diyerek beni tehdit etti. Defalarca biz kadınlara “körler” diye hitap edip çoğumuza bağırdı. Çoğumuzu da tehdit etmeye başladı. Patron yancıları olan Öz İplik-İş’ten Gülbahar Kaya ve Yönetici Mehmet Çiftçi birlik olarak birkaç kadın arkadaşımızı odaya çekerek tehdit edip BİRTEK-SEN’den çıkma baskısı uyguladılar. Biz kadınlar olarak bu zorbalığa karşı dik durduk ve birkaç gün sonra beni onaylanmış işte küçük bir ‘hata’yı öne sürerek işten çıkartacaklarının haberini aldım. Aradan 2 gün geçti. 27 Kasım 2023 Pazartesi günü sabah işten çıkarılacağımı öğrendim ve ben bunun iş bahanesi olduğunu dile getirdiğimde muhasebe müdürü bana sen istifanı ver ya da sicilini bozarız diye tehditte bulundu. Buna itiraz ederek “Bu bir sendika savaşı, ben istifa vermiyorum” diyerek odadan çıktım. Daha sonra içeri girmeme izin vermediler, eşyalarımı almak istedim, içeriyi arayarak gizlice eşyalarımı getirttiler. Çünkü onlar da biliyordu ki ben içeri girersem arkadaşlarım durumu öğrenip ayaklanacaktı. Beni kurban olarak seçtiler ama ben sessiz kalmadım ve işçi arkadaşlarım da buna sessiz kalmayarak benim yanımda durdu. Sendika seçme özgürlüğümüzü kimse kısıtlayamazdı. 450 BİRTEK-SEN üyesi işçi olarak 4 gündür direniş gösteriyoruz ve beni yalnız bırakmayan direnişçi arkadaşlarımla gurur duyuyorum. Bu sadece bizim direnişimiz değil, patron mağduru olan tüm işçilerin de hakkını savunmamızın direnişidir. Biz bu yola çıkarken söz verdik, bu sözümüzden geri dönmeyeceğiz. Bu mücadeleye sonuna kadar devam edeceğiz. Bir fabrikayı ayakta tutan işçilerdir ama işçiyi ayakta tutan bir sendika yoktu ve biz Özak işçileri BİRTEK-SEN’le birleştik, bu direnişte sonuna kadar gideceğiz.

Fotoğraf: Evrensel