Küçük yaştan beri çalıştım, her şeyden yoruldum
Babasını çok küçük yaşta kaybeden ve çocuk işçi olarak çalışan Seher görücü usulü ile evlenmek üzere. Daha 25 yaşında Seher. Ve bir seçim yapmaya çalışıyor.

Ben Seher, 25 yaşımdayım. Bir arkadaşım aracılığıyla Ekmek ve Gül dergisiyle tanıştım. Onun ısrarları üzerine de bu mektubu kaleme almaya çalıştım. Bir cesaretle yazmaya başladım.
Batman’da doğdum. Dokuz kardeşiz. Kız çocuklarından en küçük kardeş benim. Hayatımda derinlikli izler bırakan zaman 12 yaşım oldu. Babamı kaybettim. Onu kaybettiğimde çok büyük eksiklikler oldu, hâlâ da bu eksiklikler devam ediyor hayatımda. Babamın kaybından sonra memlekette yaşayamıyorduk. Geçim sıkıntısı başlamıştı, hepimiz toplandık İstanbul’un yolunu tuttuk.
Geldiğimiz ilk durak Çağlayan Mahallesi oldu. Hısım, akrabanın olduğu geldiğimiz de yabancılık çekmediğimiz yerdi. Okul artık benim için Batman’da kaldı. 12 yaşımda konfeksiyonda, tekstil atölyelerinde çalışmaya başladım. Çocuk işçi olduğum zamanlar çok ezildim. Bu yaşıma kadar hiç sigortam olmadı. Mesailere kaldık, haftalığımızı alamadık hatta. Annem için ayakta kalmak zorunda hissediyordum hep kendimi, babamdan sonra bize kol kanat gerdi. Onu üzemezdim o yüzden hep güçlü kalmak zorundaydım. Şimdi ablalarımla yaşıyorum. Ablam evli ve çocukları var. Bütün abilerim ve ablalarım evlendi. Ben ve erkek kardeşim bekârız. Onlara da yük olmadan yaşıyorum.
Hayatım boyunca kendimce yaşadıklarım ağır geldi, aile olsun, iş hayatı olsun... Karşıma çıkan bir fırsat var; görücü usulü evlilik. Ve bunu kabul ettim. Kimseye yük olmadan, kendi düzenimi kurmak istiyorum. Ailem de razı buna.
Kolay değil bunu kabul etmek ancak her şeyde iyi şeyler arayan birisi olarak bunda da ‘Umarım iyi bir insandır’ diyorum. Küçüklüğümden beri çalıştığım için her şeyden çok yoruldum. Artık dinlenmek istiyorum, çalışmak istemiyorum. Upuzun bir dinlenme olmasını istiyorum bunun. İleride çocuklarım olursa onlara bakar, büyütürüm. Bu yorgunluğum belki yaşadıklarımın yorgunluğudur. Ama yine de güçlü olmaya çalışıyorum. Çünkü güçlü olmayı annemden öğrendim. Dışarıda, iş yerinde, evde dimdik kendi başımıza ayakta durmamız gerektiğini hep söylerdi ki ben de hep öyle oldum, öyle olacağım...

İlgili haberler
15 yaşında mülteci bir işçi: Emine

Çocuk o daha. Çağlayan’da taş dizimi yaptığı atölyede onun kadar uzun saatler çalışmaya büyük bir in...

Türkiye'de çocuk işçiliği

Türkiye'de çocuk işçiliğini, çocukların çalışırken yaşadığı sorunları KHK ile kapatılan Gündem Çocuk...

Kadın dayanışması bana güç veriyor

Daha önce yazdığı mektuplarla tanımıştık Nazlıyı. Kocaeli Kadın Dayanışma Derneği üyesi Nazlı derneğ...