Korunaklarına çekilenler ve çalışmak zorunda olanlar...
‘Durumu iyi olan orta sınıf ve burjuvalar kendi korunaklarına çekildiler, işçilere ve yaşamı yeniden üretenlere yine çalışarak ölmek düştü’...

1 Mayıs’a bir gün kala eşimle birlikte arabaya bindik ve küçük bahçemize doğru yola çıktık. Hava kapalı ve sıkıcıydı. Güneşli günlerde, baharı, çiçeklerin kokusunu, doğanın canlanışını eve hapsolmak nedeniyle yeterince yaşayamadığımızdan olsa gerek, hava kapalı da olsa kendimizi dışarı atmak istedik. Korona günlerini evlerimize tıkışarak geçiriyoruz. Bizler bunu katlanılmaz bulurken binlerce insan çalışmaya devam ediyor. Hayatlarını sürdürmek için zorunlu olarak dışarı çıkanlar var.

Kısa yolculuğumuzda eşim arabamızı, ihtiyaçlarımızı almak için bir marketin önünde kenara çektiğinde otobüs durağında bekleyen kadınla konuşmaya başladı, onları duyabilmek için arabanın camını açtığımda eşim kadına “Normal bir zamanda olsa götürürüm gitmek istediğiniz yere fakat ya birbirimize virüs bulaştırırsak” diyordu. Kadın hiç işin bu kısmında değildi. Öyle günler yaşıyoruz ki; ihtiyacı olanlarla yardımlaşıyoruz ama, “Acaba hastalık kapar mıyım” diye de tereddütte kalıyoruz. Kadın “Ben de arabada ablayı görmesem abi kusura bakma ama senin arabana binmek istemezdim. Beyimin işe giderken bindiği servisle geldim buraya. Marketten bir şeyler aldım ve saatlerdir bekliyorum, ne otobüs geldi ne de dolmuş” dedi. Bu sırada ben dahil oldum konuşmalarına, eşime “Maskerimiz var binsin” dedim ve eşim marketteyken sohbet etmeye başladık kadın yolcumuzla. Bizim gideceğimiz köyden bir önceki köyde oturuyormuş. Eşi bahçıvan, oğlu garson olarak aynı iş yerinde çalışırken virüsten dolayı oğlunu işten çıkarmışlar. Kazandıkları da asgari ücret.

Şimdi sadece eşi çalışıyormuş. “Vallahi çok perişan olduk, oğluma bu ay maaş yatırırlar mı bilmiyorum. Ev aldık kredi borcumuz var. Ben de buradaki sitelerde ev temizlemeye gidiyordum. Virüsten dolayı hiçbiri çağırmıyor. Bazı arkadaşlarım sigortalı, onlara evlerinde çalıştıkları insanlar ücret ödemesi yapmış. Benim çalıştığım insanlar güya beni ve işimi çok beğeniyorlardı. Bu zor dönemde hiç aramadılar ‘Ne yapıyorsun, borcun vardı ödeyebiliyor musun?’ demediler. Faturalar geldi nasıl ödeyeceğiz ne yapacağız bilmiyorum” dedi. Eşim geldiğinde de sohbetimize devam ederek yola koyulduk. Köyüne geldiğinde “Beni yol kenarında bırakın, ben giderim artık” dedi. “Evin buraya yakın mı?” diye sordum. Ben yol kenarında ev göremedi, birkaç iş yeri vardı. Evine bırakırken yol kenarında sıralanmış lüks villaları göstererek “İşte buralara temizliğe gidiyordum” dedi. Aklıma bugünleri anlatan köşe yazıları ve haberler geldi: “Durumu iyi olan orta sınıf ve burjuvalar kendi korunaklarına çekildiler, işçilere ve yaşamı yeniden üretenlere yine çalışarak ölmek düştü”...

Evi arabayla yakın fakat yürüyerek hayli uzaktı...


İlgili haberler
İranlı kadınların koronaya ve devlete karşı mücade...

İran korona salgınının en çok can aldığı ülkelerden biri. İşsizliğin çığ gibi büyüdüğü ülkede kadın...

‘Koronaya inat yan yana gelmenin yollarını yaratıy...

Bu 1 Mayıs’ta alanlarda olamasak da taleplerimizle, sloganlarımızla biz kadınlar her yerdeyiz. Koron...

GÜNÜN DİKKATİ: Korona günlerinde Kadın Emeği

Pandemi sürecinden en çok etkilenen kesimlerden biri de sağlık emekçileri. Yoğun tempoyla ve stres a...