Emek kampından notlar: Başka bir hayat mümkün
‘Kadın erkek eşit değildir’ diyen, kadın düşmanı politikalar üretenlerin karşısında kamptaki kolektif dayanışma başka bir hayatın mümkün olduğunu gösteriyor bizlere.

“Hoşça kalın kendinize güzel bakın denilerek” ayrılanların seneye buluşulmayı özlemle beklediği Emek kampı. Kampın ilk saatlerinde farklı illerden gelen otobüslerden, güzel insanlar valizleri ve çocuklarıyla iniyor. Özlem dolu gözlerle karşılıyorlar birbirlerini. İlk günün klasik hale gelen çadırlara yerleşme telaşına, tanışma ve çocuk seslerinin cıvıltısı da eşlik ediyor. Bir hafta boyunca kadını, erkeği, genci, çocuğu, yaşlısı birlikte kolektif bir yaşamı deneyimlemeye hazırlanıyor.

Yerleşme telaşı bittiğinde birlikte yenilen akşam yemeğinin ardından müzik eşliğinde halay çekip eğleniyoruz. Çadırlarımıza girip çıkarken küçük bakışmalar, konuşmadan selamlaşmalarla komşuluklar başlıyor. Benim çadır komşularım Denizli’den gelmişti kampa. Ayrıca Ankara, Adana, İzmir, Kayseri, Manisa, Aydın, İstanbul’dan gelen birçok güzel insanla da tanıştım. Bir de baktım ki, hepimiz aynı masanın etrafında sohbet ediyoruz.

‘ÖRGÜTLÜ OLMADIKÇA BAŞARILI OLAMAYIZ’

Bu sohbetlerimiz sırasında birçok kadın arkadaşımızla tanıştık ve sohbet ettik. Aysel ile de böyle tanıştık. Marifetli elleriyle yaptığı tost ve aperatif yiyecekleri sattığı küçük bir dükkanı olan emekçi ve şair bir kadın. İlkokuldan sonra eğitimine devam edememiş olsa da hem şiir okumayı hem de yazmayı seven Aysel’in iki de şiir kitabı var. O kadar güzel anlatıyor ki ekmek teknesini, bir gün ziyaretine gideceğime söz veriyorum. Sohbet ilerlerken konu kadınların yaşamındaki zorluklara, artan şiddet ve kadın cinayetlerine geliyor. İktidarın kadın düşmanı politikalarına tepki gösteriyor Aysel “Kendimiz mücadele etmedikçe iktidarın kadınlar üstüne oynadığı politikalarına karşı duramayız. Örgütlü olmadıkça, birlikte hareket etmedikçe başarılı olamayız” diyor ve ekliyor “Bu kampta bu birlikteliği gördüğüm. Tek adam iktidarının uyguladığı baskı şiddet ve sömürüye inat Emek Partisinin örgütlülüğünü doğru buluyorum. İlk defa böyle bir kampa katıldım, gelecek yıl gene geleceğim”.

Kampta yaptığımız sohbetlerde kadınlarının temel sorunlarının arasında ekonomik kriz ile birlikte artan fiyatlar, hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısı yer alıyor. Pazarda, markette, işte, okulda kadınlar yaşadıkları zorlukları dile getirirken okulların açılmasıyla da dertlerin artacağını söyledi. Bu yıl daha zorlu koşullar bizi bekliyor.

Kampta düzenlenen panellerde birbirimizle deneyimlerimizi paylaştık. Haklarımız, hayatlarımız ve çocuklarımızın geleceği için birlikte mücadele etmenin önemi ve geçen yıl Ekmek ve Gül öncülüğünde okul önlerinde, pazar başlarında kadınların “okullarda bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek haktır” diyerek başlattığı kampanyayla ilgili daha etkili bir çalışma yürütmemiz gerektiğini de konuştuk.

EŞİT VE ÖZGÜR BİR YAŞAM TALEBİ

Kampa ilk defa gelen, öğrenmeyi, edindiği bilgileri pratikte uygulamaya çok hevesli bir gençle sohbet ediyoruz. Üniversite eğitimini tamamlamış geleceğini kurmak istemiş ama bilindik bir engelle karşılaşmış işsizlik ve geleceksizlik. İktidarın uyguladığı politikalar yüzünden sayıları yüz binleri bulan yaşıtları gibi kendi ülkesinde iş bulamadığı için yurt dışında bir gelecek kurmayı düşünüyor. Emekçilerin, gençlerin, kadınların mevcut iktidarın dayattığı yoksulluğun, sömürünün, ekonomik krizin altında ezildiğini gördüğünü söylüyor ve ekliyor “Hem ülkenin hem de bizlerin geleceğinin kapitalist sistemden kurtulmadıkça özel mülkiyetin sınıfların olmadığı insanların eşit ve özgür olduğu bir yaşam kurulmadıkça düzeleceğine inanmıyorum”. Kampla ilgili düşüncesini sorduğumda ise, kendine iyi geldiğini eksikleri olsa dahi bu ortamı bir kez daha yaşamak istediğini söylüyor.

Çocuklar için gerçekleştirilen etkinlikler anne babaların kendine zaman ayırmasına dinlenmesine olanak sağlıyor. Kadın erkek ayrımı olmadan yemek dağıtımı, temizlik gibi işler kolektif bir şekilde yapılıyor. “Kadın erkek eşit değildir” diyen, kadın düşmanı politikalar üretenlerin karşısında kamptaki kolektif dayanışma başka bir hayatın mümkün olduğunu gösteriyor bizlere.


İlgili haberler
20. Gençlik Yaz Kampı’nda Kadın Çalışmaları Atölye...

31 Temmuz-7 Ağustos arasında gerçekleşen 20. Gençlik Yaz Kampındaki Kadın Çalışmaları Atölyesinde ne...

Söz veriyorum kız kardeşim

Kadınlar olarak bir çoğumuzun ortak problemleri var. Birbirimize tutunmalarımız, el ele yürümemiz bu...

‘Mücadele isteğim kamp ile birlikte arttı’

20. Gençlik Yaz Kampında Kadın Çalışmaları Atölyesine katılmaya karar verdim...