Böyle kıt kanaat nereye kadar?
Böylesi bir yoksulluk tablosu karşısında isteklerimiz de çok büyük değil; çocuklarımız için güvenceli bir gelecek, temel ihtiyaçlarımızı karşılayabildiğimiz güvenceli bir iş, insanca bir yaşam...

Babam der ki “fukaranın yüzü soğuk olur.” Zamanında çok yoksulluk çektik, ailem bizi okutmak için çok emek verdi. Şimdi “Bu dönemde okusaydınız çok zor olurdu” diyorlar. Hayat şu son bir yıldır iyice yaşanamaz halde geldi. 1992’de işe ilk başladığımda kendi evime bakabiliyor, kardeşlerimin okul masraflarını karşılayabiliyordum. Şimdi geçinemiyorum.

Geçen hafta bir aile ziyareti yaptım, hem çok üzüldüm hem de “İyi ki gelmişim” dedim. Mahalleye uzun süredir gidemiyordum. Hayatın zorluğunu dibine kadar hissettiğim bu mahallede ziyaret edeceğim eve doğru giderken elim boş gitmeyeyim diye ilk bulduğum markete girdim. Dikkatimi ilk çeken bir-iki kiloluk yağ ve şeker paketlerinin tükenmiş olmasıydı. Kendimce bir şeyler alıp çıktım, aldıklarım yeterli olmasa da fiyatı oldukça yüksek tuttu.

Bibimin kızı beni çok sıcak karşıladı. Kuzen demeyi sevmediğimden ona “bibimin kızı” diye hitap ederim. Sıcacık sobanın yanına oturduk. Eğer yeterince yakacağınız varsa sobanın keyfi bambaşkadır. Bibi kızımın eşi inşaat işçisi, kışın çalışmıyor, maddi zorluk çekiyorlar. Evde 5 kişiler. Bibimin kızı yazın tarlada çalışıyor. Kışın da annelerinin yaşlılık maaşı ile kıt kanaat yaşıyorlar. “Tek derdim İzmir’de okuyan kızım. Aldığı burs yemek, yurt parasına yetmiyor. Ağabeyimden borç istedim yol parası için, olmadığı için gelemedi kızım” dedi. Çok üzüldüm. Benim kızım da üniversite okumuştu, bize ailem ve akrabalarım destekti. Bu yardımlar nereye kadar, sosyal devletin sorumluluğunu yerine getirmesi gerekmez mi?

Oğlu “işe sokacağız” dedikleri için bir dönem AKP’ye gitmiş. Şimdi Gelecek Partisine gidip geliyormuş. Temizlik, çay falan yapıyor. “Bu ay yalan olmazsa maaş verecekler” diye konuştu. Biz otururken alt komşusu geldi. Dört çocuklu bir kadın, ev kira, tüm çocuklar okula gidiyor, eşi de inşaat işçisi. Doğal gazı bağlatmış ama yakmaya korkuyormuş; “Ev soğuk, eşim hasta, iki aydır kira ödeyemedik. Ne güzel senin işin var, çocuklarının ihtiyacını karşılıyorsun” dedi. Böylesi bir yoksulluk tablosu karşısında isteklerimiz de çok büyük değil; çocuklarımız için güvenceli bir gelecek, temel ihtiyaçlarımızı karşılayabildiğimiz güvenceli bir iş, insanca bir yaşam...



İlgili haberler
Şehir hastanelerine mecbur bırakılan kadınlar: Yok...

Altındağ ve Keçiören’de iki doğum hastanesinin kapatılmasıyla birlikte kadınlar şehir hastanelerine...

Emir Sultan'da yoksul çocuklar tarikatların kıskac...

İzmir Emir Sultan Mahallesi’nde 7-15 yaş arası 61 çocuk aylardır okula gitmiyor. Ailelerin çoğu madd...

Dersim’de kadın yoksulluğu anketi: Yüzde 90’ın gel...

Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği 6 mahallede 135 kadınla yaptığı anketin sonuçlarını paylaştı....