Ben 2022 yılında Boğaziçi Üniversitesine büyük hayal ve umutlarla yerleşmiş öğrencilerden biriyim. Ekonomik kriz ve fahiş kiralar sebebiyle İstanbul’un dışından gelen öğrencilerin üniversite seçimlerindeki en önemli kriteri barınma şartı oluyor. Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğü de okulun reklamını yaparken öğrencilere İstanbul dışından gelen hiçbir öğrenciyi açıkta bırakmayacaklarını, hepsini okulun yurtlarına yerleştirecekleri sözünü vermişti. Yurtların depreme dayanıklı olmadıklarının tespitinin ardından iki yurdun yıkılması bir yurdun ise güçlendirme çalışması kapsamında boşaltılmasının ardından 20 Temmuz’da yurt başvuru sonuçları açıklandı. Ve gerçek hiç de iddia edilen gibi olmadı.
KRİZİN GELECEĞİ ÇOKTANDIR BELLİYDİ
Benim de dahil olduğum bini aşkın öğrenci ‘Yurt hakkınız bulunmamaktadır’ yazısıyla açıkta bırakıldı. Sözde öğrencilerin güvende yaşamalarını sağlamak için alınan bu kararlardan sonra üniversite yönetimi azalan yurt kontenjanları ve açıkta kalan öğrenciler için hiçbir çözüm arayışına girmedi. Yurt krizinin yaşanacağı çok önceden belli olmasına rağmen okul yönetiminin hiçbir önlem almaması sonucu öğrenciler barınacak yerler aramaya başladı. Ev kiralarının ve özel yurt fiyatlarının öğrenci bütçelerinin çok üstünde olması sebebiyle pek çok arkadaşım kalacak yer bulana kadar okulu dondurmayı bile düşündü. Öğrencileri böyle çaresiz bıraktıktan sonra yönetimin sözde çözüm olarak aldığı kararlar ise öğrencilere kötülükten başka bir şey değildi.
KULÜPLER ODALARINDAN ATILDI
Barınma krizi için çoktan aksiyon almış olması gereken üniversite yönetimi öğrencilerin söz hakkını hiçe sayarak başlarına buyruk ve şeffaf olmayan bir ‘krizi yönetmeme’ planına başvurdu. Yaşanan yurt krizine çözüm olarak insan haklarına aykırı sayılabilecek 3 katlı ranza sistemine geçmeye ve öğrencilerin en büyük sosyalleşme alanı olan kulüp odalarına el koymaya karar verdiler. Bunun barınma krizi için çözüm olmayacağını söyleyen öğrencilerin talepleri dikkate alınmadı. Kulüpler yıllardan beri sahip oldukları kulüp odalarından atıldı. Erişmesi zor, merkeze uzak bir yere taşınması planlanan kulüp odalarına sahip çıkmaya çalışan öğrenciler güvenlik görevlileri tarafından şiddete maruz bırakıldı. Öğrencilerin ihtiyacı olduğunda hiçbir aksiyon almayan, öğrencileri sorunları ile baş başa bırakan okul yönetimi mesele kulüplerin odalarından atılması olunca kampüse sivil polis ve güvenlik görevlisi yığmakta pek başarılıydı.
ÜÇ KATLI RANZA ÇÖZÜM DEĞİL
Yeni yayınlanan görsellerden gördüğümüz üzere kulüp odalarına konulan üçlü ranzalar öğrencilere yaşam alanı sunmuyor. Yurtlar müdürlüğünün yayımladığı 2023-2024 yurt ücretleri tablosuna bakıldığında 1. erkek yurdunda 9-12 ve 15 kişilik odalar olacağını görüyoruz. Öğrencilerin temel ihtiyaçlarını karşılaması gereken yurt odaları koğuşlardan beter durumda. 15 kişinin istiflendiği odalarda öğrencilerin nasıl yaşayacağı ise okul yönetiminin umurunda değil. Okul yurt krizini çözmüş gibi kahraman havasında ancak hiçbir sorunu çözmüş değiller. Hâlâ öğrencilerin taleplerini kulak arkası edip kendi menfaatleri doğrultusunda hareket ediyorlar. Okula girerken öğrencilere ve ailelerine verdikleri yurt sözlerini tutmadılar, barınma krizini bahane ederek okulun büyük bir parçası olan kulüpleri hedef aldılar. Atanmış yönetim, kendi plansızlığının bedelini bizlere ödetmeye çalışıyor. Kulüp odalarının elimizden alınmasını ve 3’lü ranzalarda koğuşta yaşar gibi yaşamayı kabul etmiyoruz.
Fotoğraf: Twitter/@boun_otk
İlgili haberler
Barınma sorunu genç kadınları riske açık hale geti...
Üniversite öğrencisi genç kadınlar barınma sorununun, yeterli ve nitelikli yurt olmamasının sonuçlar...
Barınma sorunu seçeneksiz bırakıyor: Tarikat yurdu...
KYK yurt sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte birçok öğrenci yurda yerleşemedi. Genç kadınlar ise ne...
Barınma, beslenme, eğitim haklarımızın talan edilm...
Beslenme, barınma ve eğitim sorunu ne kadar ekonomik görünürse görünsün politik bir muhtevası var. Z...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.