Barınma sorunu seçeneksiz bırakıyor: Tarikat yurdu mu? Akraba evi mi? Üniversiteyi dondurmak mı?
KYK yurt sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte birçok öğrenci yurda yerleşemedi. Genç kadınlar ise neredeyse her sorunda olduğu gibi barınma sorununun sonuçlarını da iki kat fazla yaşıyor.

KYK yurt sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte birçok öğrencinin yurda yerleşememesi, yedek sıralarda çaresizce beklemesi, fahiş kira fiyatları sebebiyle eve çıkamaması yüzünden “Okullar açılınca ne yapacağız?” sorusu daha yakıcı bir hale geldi. Genç kadınlar ise neredeyse her sorunda olduğu gibi barınma sorununun sonuçlarını da iki kat fazlasıyla yaşıyor.

Yıldız Teknik Üniversitesi, neredeyse 40 bin öğrenci kapasitesine sahip olmasına rağmen okulun kendine ait yaklaşık 100 kişilik bir kadın öğrenci yurdu vardı. İki senedir reklamı yapılan okul içerisine açılacak olan kadın yurdu bu yaz açıldı. Yapıldığı günden itibaren KYK yurdu olarak planlanan yurt, okul yönetiminin iddiasına göre hazırlanan protokolle birlikte YTÜ’lü öğrencilerin kalacağı bir yurt olacaktı. Ancak KYK yurdu başvuru sonuçları açıklandığında öyle olmadığı anlaşıldı.

Yurda yerleşemeyen kadın öğrenciler okul daha başlamadan bir tedirginlik içinde. İstanbul’da okula yakın semtlerin kira fiyatlarının fahiş derecede zamlanmış olması, eve çıkarken masrafların katbekat artması yurt çıkmadığında ev arkadaşı bulup eve çıkma seçeneğini de ortadan kaldırdı.

AKRABA EVİNDEKİ BASKIYA MAHKÛM

Ev kiralarından az olmayan özel yurtlar üniversiteli kadınları ya ücret olarak daha uygun tarikat- cemaat yurtlarına yönlendirdi ya da mecburen İstanbul’da yaşayan akrabalarının yanına yerleşmek zorunda bıraktı. Üniversite tercihini ailesinden başka bir ilde yaparak, ailesiyle olduğundan görece daha özgür bir yaşam hayali kuran kadınlar açısından ilk hayal kırıklığı burada ortaya çıkıyor. Sosyal yaşantısını kendi isteklerine göre değil akraba evinin kurallarına göre yaşamak zorunda kalıyor. Eve kaçta gideceğinden gününü nasıl geçirdiğine/geçireceğine kadar hesap vermek zorunda kaldığı bir baskı ortamında yaşamak zorunda kalıyor. Evde de rahatça hareket edebilme, kendi alanına sahip olma gibi en temel ihtiyaçlardan yoksun kalıyor.

ATILMA VE AİLEYE HABER VERME TEHDİDİ

KYK yurtlarına yerleşemeyen kadın öğrenciler açısından diğer bir alternatif mecburen cemaat-tarikat yurtları oluyor. Bazı öğrencileri, aileleri bu yurtlarda kalmaya zorluyor. YTÜ’de okuyan bir kadın, bir tarikat yurdunda ailesinin zoruyla kaldığını ve giriş saatinin en geç 20.00 olduğunu dile getiriyor. Yurtta yapılan çeşitli sohbetlere katılımın zorunlu tutulduğunu ve aksatıldığı takdirde hem yurttan atılma hem de ailesine haber verilme tehdidiyle karşı karşıya kaldığını dile getiriyor.

Eve çıkmak zorunda kalan kadın öğrenciler toplu taşımaya yakın bölgelerdeki kira fiyatları çok daha fazla olduğundan ulaşımı zor bölgelerde ev aramak zorunda kalıyorlar. Saat 12 demeden otobüs-minibüs saatlerinin bittiği semtlerde ev arayan YTÜ öğrencisi bir kadın, “Mecburen otobüs bitmeden döneceğiz eve, sokakta kalmaktan iyidir” diyor. Ev bulabilse bile belli şeylerden vazgeçmek zorunda kaldığını dile getiriyor. Merkezi olmayan semtlerde ev tutmak zorunda kalmanın, kendisini güvende hissettirmediğini, kadınlara dönük şiddet, taciz artarken yaşadığı yerin onda tedirginlik yarattığını söylüyor.

Yani üniversiteli genç kadınlar açısından okullar daha başlamadan tedirginlikler, çaresizlikler ortaya çıkmış durumda. YTÜ öğrencileri açısından en acil taleplerden birisi okulun, öğrencilerin kapasitesini karşılayabilecek şekilde yurt yapması; belediyelerin ellerindeki tüm olanakları barınma sorununu çözmek üzere kullanması ve kira fiyatlarına sınırlama getirilmesi...

BARINMA SORUNU EĞİTİM HAKKININ ÖNÜNE GEÇİYOR
*IPSOS tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre üniversite öğrencilerinin yüzde 65'i yaşadığı şehir dışında bir üniversiteye gidecek, öğrencilerin yüzde 95'i ise eğitimleri için gerekli bütçenin kendilerini ve ailelerini zorladığını belirtiyor.
*Her on öğrenciden biri devlet yurdunda yer bulamazsa kaydını dondurup beklemeyi düşünüyor.
*Her on öğrenciden sekizi devlet yurtlarını da olması gerekenden pahalı buluyor.
*Devlet yurdunda yer olmama durumunda öğrencilerin %39’unun 2. tercihi özel yurtlar
*yurtlarfiyatlar.com sitesine göre İstanbul'da yıllık özel yurt fiyatları en düşük 25 bin TL ile en yüksek 160 bin TL civarında.
*MEB’in açıkladığı verilere göre 2021-2022 eğitim-öğretim yılında yurt sayısı geçtiğimiz yıla göre 3 artarak 776’ya çıktı. 22 Haziran 2022 tarihi itibarıyla 776 yurdun toplam kapasitesi yaklaşık 64 bin artarak 759 bine çıktı.


Kolaj: Canva


İlgili haberler
Barınma sorunu genç kadınları istismara açık hale...

İzmir Demokrasi Üniversitesi öğrencisi Tuğçe, devlet öğrencilerin barınma ihtiyacını karşılamadığınd...

Barınma sorununa dayanışmayla çözüm ararken

Özge ve Birsen, boşanıp çocuklarıyla yeni bir hayat kurmak isteyen iki kadın. Onlara barınacakları b...

Eskişehirli kadınlar KYK yurdunda tacize tepki gös...

Eskişehir’de KYK Yurduna giren bir erkeğin kadınları taciz etmesini Ulus Anıtı önünde protesto eden...