Anadolu’da yaşayan birçok aile kız çocuklarını yurt olmaması sebebiyle İstanbul’a okumaya göndermiyor. Birçok üniversitenin kendi yurdu yok, olanlar da yetersiz. Geri kalan yurtlarda ise yeterince kontenjan yok hatta o kadar az yurt var ki birçok öğrenci yurduyla okulu arasında 1 saatten fazla süreyle seyahat ederek okuluna devam ediyor. Ulaşımın güvenli olmaması, yurtların ve çevrelerinin güvenli olmaması da kadın öğrencilerin İstanbul’da barınmasını zorlaştırıyor.

Geçtiğimiz günlerde Boğaziçi Üniversitesinde patlak veren barınma krizi öğrenciler arasında çokça tartışıldı ve haber oldu. Yine geçtiğimiz günlerde ise iyi kötü bir şekilde Kandilli Kampüsündeki yurda yerleştirilen 277 kadın öğrencinin yurt hakkının ellerinden alındığını öğrendik. Çıkarılan kadın öğrencilerin yerine, erkek hazırlık öğrencilerini yerleştiren üniversite yönetimi, kadın öğrencileri çevredeki KYK yurtlarına yerleştireceğini açıkladı. Bunun üzerine belirtilen yurtları arayıp haber almak isteyen kadın öğrenciler, bir tanesinin kontenjanının dolu olduğunu, diğerinden ise hiç haber alamadıklarını belirtti.

Halihazırda yurt hakkı kazanmış öğrencilerin yurttan çıkartılmasını saçma bulduğunu belirten kadınlar, erkek öğrencilerin mağduriyetini engellemek için kendilerinin mağdur edilmesinin bir çözüm olamayacağını söylediler. Birçok kadın öğrenci yurda yerleşmek için hazırlık yaptığını, yurt çıktığı için çok sevindiklerini ve şimdi hayal kırıklığı ve belirsizlik içerisinde beklemek zorunda kaldıklarını söylediler. Yine birçok öğrenci okul yönetiminin sürekli olarak bir şeyleri değiştirmesi ve her şeyi haber vermekte geç kalması sebebiyle mağduriyet yaşadıklarını, birçoğunun Kandilli’de yurt çıktığı için KYK’lara başvuru yapmış olsa dahi kayıt yaptırmadığını ve okul yurdu dışında seçenekleri olmadığını söyledi.

Bu süreçte öğrenciler tarafından en fazla tepki toplayan olaylardan biri de BURA Mezunlar Derneğinin Ensar Vakfı, TÜRGEV, İlim Yayma Cemiyeti gibi tarikat yurtlarının da bulunduğu bir özel yurt listesi paylaşmasıydı. Öğrencileri bu yurtlara yönlendiren derneğe öfkelenen öğrenciler; tarikat yurtlarına mecbur kalmaktan korktuklarını söylüyorlar ve buralarda barınmak zorunda kalmanın fiziksel ve duygusal olarak onları olumsuz etkileyeceklerini düşünüyorlar.

YURT YAPTIRSINLAR

Mağdurların sorunlarının çözülmesi yerine yeni mağduriyetler yaratan okul yönetimine öfkeli olan kadınlar maillerine doğru düzgün cevap alamadılar ve tepkiler artana ve okul yönetimi kararını geri çekene kadar belirsizlik içinde beklemek zorunda kaldılar. Okul yönetimi tarafından umursanmadıklarını ve okula olan güvenlerinin kırıldığını belirten kadınlar, erkeklere ve kadınlara yurtta eşit kontenjan ayrılması gerektiğini vurguluyorlar. Karar süreçlerine dahil edilmenin önemine dikkat çeken öğrenciler; okul yönetiminin vakıflar aracılığıyla öğrencilerin ihtiyaçlarına uygun olmayan şeylere para harcamaktansa yurt yaptırması gerektiğini belirtiyor.

HAZIRLIK KAMPÜS İNŞAATI BİTMEMİŞ

Hazırlık eğitiminin iki hafta boyunca online olacağını öğrenen öğrenciler, ilk başta bu durumun yetersiz yurtlardan kaynaklandığını zannettiklerini fakat daha sonrasında eğitim görecekleri kampüsün inşaatının daha tamamlanmadığını gördüklerini söylüyorlar. Daha uzun süre boyunca eğitimlerinin online olması tehlikesi ile karşı karşıyalar.

BELİRSİZLİK GİRDABI

Okulda bu tartışmalar sürerken üniversite yönetimi, ani bir kararla kadın öğrencileri Kandilli Yurduna geri aldı. Yönetimin plansız, programsız hareket edişinin açık örneklerinden biri bu durum. Geleceğe dönük uzun vadeli planlar yapmayan, verilen tepkilere göre günü kurtarmaya yönelik hareket eden Boğaziçi Üniversitesi kayyum rektörü ve kadrosu öğrencilere güven vermiyor. Kandilli Yurduna yerleştirilen öğrencilerin dışında hala yaklaşık 500 hazırlık öğrencisinin yurdu yok. Kesin yurt verileceği vaadiyle Boğaziçi Üniversitesini tercih eden öğrenciler, yönetimin fevri kararlarıyla bir belirsizlik girdabında sürüklenmeye devam ediyor.

Fotoğraf: Mürsel Ç.