Ülkemizde özellikle son dönemde kadına yönelik aşağılayıcı söylem ve davranışlar, taciz, psikolojik ve fiziksel şiddet had safhaya ulaşmış durumda. Her haberde en az bir kadın cinayeti izlerken aynı zamanda birçok şiddet ve taciz haberiyle karşılaşıyoruz. Bizlerin izlemeye zor dayandığı bu korkunç olayları ne yazık ki birçok kadın birebir yaşıyor ve bir şeyler yapılmazsa gelecekte de yaşamaya devam edecek. Belki de ilerde bunları yaşayanlar aramızdan birileri olacak.  Bu yüzden artan kadın cinayetlerine ve kadına yönelik her türlü şiddete dur demek için elimden geleni yapmaya karar verdim. Tam tek başıma hiçbir şey yapamam diye düşünürken Taşkışla Kadın Topluluğu ile tanıştım. Benim gibi düşünen birçok kadından oluşan ve kadınlar için daha iyi bir gelecek düsturu ile hareket eden küçük bir topluluktu bu. Şu anda ben de bu topluluğun bir parçasıyım. Birlikte dili, dini, ırkı, ideolojisi, siyasi görüşü ne olursa olsun bütün kadınlar için güvenli ve eşit olan taciz, şiddet ve cinsiyetçi yaklaşımlardan uzak bir geleceği hayal ediyor ve bunun için çalışıyoruz. Birlikte daha güçlü olduğumuzun bilincindeyiz. Bu sebeple bizimle aynı hayali paylaşan insanlarla bir araya gelerek daha çok kadının hayatını güzelleştirmeyi hedefliyoruz. Umarım bu topluluk bana olduğu gibi harekete geçmeyi bekleyen tüm güzel insanlara ışık kaynağı olur ve bu ışık yandıkça kadınların kalplerini aydınlatmaya devam eder. Umarım gelecek tüm kadınlar için hayallerimizden bile daha güzel olur.
Duygularımı şu dizelerle ifade etmek istedim:

KADIN

Yeryüzünde renk renk: mavi, yeşil, sarı
Filizlenip geleceğe dokunur kadın
Upuzun saçlar, ya da kısacık
Dalga dalga, lüle lüle
Örter bazen şal ile
Rengarenk bahçe kadın
Kimi zaman sırtında çocuk, önünde iş
Gözleri yorgun, başı dik
Çölde açan çiçek kadın
Gözleri pırıl pırıl gökyüzüne baksa
Veya birkaç damla yaş düşse toprağa
Hep güçlü hep korkusuz
Ağlamak da, gülmek de
Hüznün içindeki umut da kadın
Deniz kıyısında otururken yüzüne çarpan
Ilık bir rüzgar gibi şefkatli ve sıcak
Kalbine dünyaları sığdırıp
Kendini dünyalara sığdıramayan kadın
Dövülen, sövülen, yılmayan
Yıllardan beri içimde kanayan
En derin yaram kadın

Dilara GEDİZLİ

'İSTERSEK DEĞİŞTİRİRİZ'
Merhaba gönlü güzel kadınlar,
Benim nezdimde hepinizin gönlü değerli bir cevher, ağzınızdan çıkan her bir kelime bir şiir,  hepinizin gözlerinin içi ayrı bir umut kaynağı. Ama maalesef ki toplumun gözünden bizler, birbirimizin gözünde olduğumuz gibi değiliz.
Bizler, ana rahminden çıkıp şu dünyaya gözümüzü açtığımız ilk andan beri onların pembe kalıplarına sokulması gerekenleriz; 
Bizler, misafire getirdiği bir bardak suya alkış tutulup “Aferin hamarat kızım benim.” Nidaları eşliğinde, iyi bir ‘ev hanımı olma’ fikri dayatılması gerekenleriz;
Bizler, küçükken yüzü gözü boyalı bebeklerle büyütülüp büyüyüp de makyaj yaptığımızda “Bu makyaj ne böyle, sil şunu!” denilip yollu gözüyle bakılanlarız;
Bizler, babamızın, annemizin veya alakasız üçüncü şahısların üzerimizdeki haksız baskısına maruz kalan ve isyan ettiğimizde de onların şiddetiyle sindirilmesi, ağzının payı verilmesi gerekenleriz;
Bizler, düşünemeyen ve bu yüzden dünyamızın sınırlarının başkaları tarafından şekillendirilmesi gerekenleriz;
Bizler, tacize, tecavüze uğradığımızda tahrik eden ve suçlu olanız;
Bizler, şiddet gördüğümüzde bunu mutlaka hak etmiş olanız, bu vicdansız toplumun vicdanında.
Mağdur olması kaçınılmaz olanız ve de hep mağdur olacak olanlarız, şayet bu düzen değişmezse…
Biz, başkalarının oluşturduğu bizler değil de birbirimizin çıkmayan yerde sesi, bittiği yerde gücü, tükendiği yerde umudu olursak işte o zaman güç oluruz, kuvvet oluruz, kazanan oluruz…
İstersek toplumun vicdanını da değiştiririz yargılarını da…

İllüstrasyon: icons8.com/illustrations