GÜNÜN KİTABI: Kayıt dışı ekonomide örgütlenen kadın işçiler
Naila Kabeer, Ratna Sudarshan ve Kirsty Milward’ın hazırladığı Fulya Alikoç’un Türkçe’ye çevirdiği ‘Kayıt dışı ekonomide örgütlenen kadın işçiler’ Kor Kitap imzasını taşıyor.

Kayıt dışı ekonomide örgütlenen kadın işçiler kitabının Kor Kitap imzalı önsözünde kitap şu şekilde tanıtılıyor;

Kayıt dışı ekonomi, sadece sendikalar için değil, akademik alanda emek/sınıf araştırmaları için de hâlâ meydan okuyucu bir nitelik taşıyor. İstihdamın kayıt dışılaşması aynı zamanda verilerin de kayda alınmaması anlamına geldiğinden niceliksel çalışmalar yapmak oldukça güçleşiyor. Söz konusu kayıt dışı çalışmanın giderek artan nüfusu haline gelen kadın işçiler olduğunda ise, ataerkil norm ve teamüllerle düzenlenen çalışma ilişkilerine dair bilgi edinmek, gözlemde bulunmak ve birtakım sonuçlara varmak her şeyden önce konuya çok boyutlu yaklaşmayı gerektiriyor. Kayıt Dışı Ekonomide Örgütlenen Kadın İşçiler, konuya sadece veri toplama ve analiz etme zorluğunu göğüsleyerek değil, aynı zamanda kadın işçilerin içinden bir bakış açısı yakalama ve onlarla birlikte gerçek hayatta gerçek çözümler bulma yaklaşımını benimsemiş birtakım feminist aktivist, akademisyen ve örgütçü kadın işçilerin ürünü olması bakımından nadir ve değerli bir katkı, hem işçi sınıfı mücadelesine hem de kadın hareketine. ‘Kayıt Dışı Ekonomide Kadın İşçileri Örgütlemek’ şeklinde de çevrilebilecek olan üst başlıkta ‘Örgütlenen Kadın İşçiler’ vurgusunun benimsenmesi tam da bu yaklaşımı okura hissettirmek amaçlı bir tercih. Hem ‘feminizmler’ hem de ‘kalkınma’ anlayışları bakımından kuramsal bir ortaklığın olmadığı makaleler, tam da hayatın içinden elde edilen olumlu olumsuz deneyimler ve sonuçlar ışığında geri dönüp feminizme, küresel kalkınma politikalarına ama en çok da erkek egemen geleneksel işçi sendikalarına eleştiriler yöneltiyor. Bu bağlamda kuramsal feminizm ve kalkınma tartışmalarının çok ötesinde, cinsiyet ve sınıf kavramları arasında, işçi sınıfı mücadelesi ve kadın özgürlük mücadelesi arasında sıkışıp kalmadan; kayıt dışı, 10 güvencesiz, esnek ve ataerkil sömürü ve baskı koşullarına ancak ve ancak sabırlı, uzun erimli ve istikrarlı, hızlı değişen koşullara hızlı taktik değişimlerle cevap verebilir, en önemlisi de kadınların özgün koşullarına adapte olabilir bir örgütlenme çalışmasıyla karşılık verilebileceğini gösteriyor. Kısacası; üzerine çok da kafa yorulmayan bir varsayımı, hayatın en ücra köşelerinden bulup çıkarıp aksi iddia edilemez bir gerçek haline getiriyor: Kadın işçiler, nerede, hangi koşullarda olurlarsa olsunlar örgütlenebilirler!

İlgili haberler
Bu çiftliklerde kadın işçiler için tuvalet bile yo...

Güney Afrika’da büyük kapitalist işletmeler haline gelen çiftliklerde çalışan 200’ü aşkın kadın işçi...

Kayıt dışı çalıştırılan kadın öğrenci sömürü çarkı...

Kayıt dışı ‘öğrenci işçi’ sömürüsüne Eskişehir’den örnek: Bir kadın öğrenci çalıştığı yerde hem sigo...

GÜNÜN RAKAMI: En az 288 bin kadın kayıt dışı çalış...

Çalışan kadınların karşılaştıkları en büyük sorunlardan biri kayıt dışı istihdam. TÜİK, Ağustos ayın...