“Seni baharmışsın gibi düşünüyorum” diye seslenir Ahmed Arif bize “Diyarbekir Kalesinden Notlar ve Adiloş Bebenin Ninnisi” şiirinde. İşte yine bir bahar başlangıcındayız. Dünyada birçok ülkede kutlanan bahar bayramı, yeniden doğum ya da nevruz... Baharın ilk günü ve aynı zamanda gece ile gündüzün de eşit olduğu gün. Kısacası şiir için biçilmiş kaftan. 21 Mart Dünya Şiir Günü. Neden? Hem eşitlik, hem bahar, hem umut, hem yeniden doğum… Şiir bize bunları söylemezse, ne söyler ki?
Salgın, savaş, emperyalizm kendini daha iyi besleyip, semirsin diye mazlum halkların yıllardır yerinden yurdundan edilmesi, ekonomik yıkımlar, gelecek endişesinin neredeyse 15’li yaşlara indiği güzelim ülkemiz ve dünya… Bu tabloda bahar ne yapar, umut ne yapar, şiir ne yapar? Dünya hiçbir zaman cennet olmadı. Cennet olan belki doğaydı, ta ki biz gelene kadar. Ve insan… İçinde zalimi ve mazlumu birlikte barındıran tuhaf mahlûk. Kendi kurduğu rezil sisteme esir, kendi yarattığı dişlilerin arasında öğütülürken bir lokma ekmeğe razı, başkasının cehennemine “oh neyse, buna da şükür” diye iç geçirip rahatlayan, kendi çocuklarını sevip okşarken, başkalarını babasız, annesiz, evlatsız bırakan insan, karanlık, zorba, zalim, katil, doyumsuz, arsız kuyu… Ve insan… Yeri yurdu bombalanırken köpeğini sırtına alıp, akvaryumdaki balığını bağrına basıp, sığınaktaki bebeğini emziren insan, ismini, cismini gizleyerek veresiye defterlerinde hiç tanımadığı insanların borçlarını ödeyen insan, sokaktaki masum canlılarla parkın bir köşesinde öğle yemeğini paylaşan insan, yok’undan vererek kemikli sırtında obur dünyayı döndüren insan… Ne yaman çelişki! Neden şiir? Nerede şiir?
Bir bebek neden doğarsa, bahar neden bıkıp usanmadan tekrar ve tekrar gelirse, gece neden her seferinde gündüze yenilirse, şiir de bunu yapmak için içimizde. Aslında hepimiz şiirle doğarız, kimimiz bunu hatırlarız, kimimiz unuturuz. Nedir bizim duyduğumuz ilk şiir? Dokuz ay boyunca annemizin kalbinin sesini dinleyerek büyürüz. Evrenin, var oluşun, sevginin, saflığın, umudun, mücadelenin ilk ritmidir annemizin kalbi. Hepimizin ilk şiiri. Sonra kendi sesini duyar bebek. Kendi şiirini dinler. Büyülenir. Annesinin sesini dinler. Büyülenir. Sonra ötekinin sesini dinler. Büyülenir. Sonra bu büyüyü unutur. Kendine kızar, annesine kızar, ötekine kızar, dünyaya kızar. Büyür. Büyü bozulur. Yaralanır. Yaralar.
İçimizdeki geceyle gündüzü uzlaştırır şiir. Bizi özgür ve eşit kılar. Yeniye açılır hep kapısı. Metanın, yozluğun, maddenin, gücün, erkin, tiranlığın bozduğu ne varsa… Yoklama alır şiir. “Suçlu ayağa kalk!” diye sessizce bağırır. İlk başta şairini çeker sığaya. Çünkü şair çağının sadece tanığı değil sanığıdır. Nasıl yazılır, şair kendini suçlu hissetmese, bu kadar gözyaşının şiiri binlerce yıldır? Şiir şairin hâkimidir. Hükmü o verir. Dünya çırılçıplaktır şiir karşısında, şair çırılçıplak, zalim çırılçıplak, yara çırılçıplak …
Yeni bir dünya hayalinin A harfidir şiir. Ezilen, yok sayılan, hor görülen, talan edilen, kıyılan, sessiz, suskun, dilsiz tüm acıların, ince ama hiç susmayan şarkısıdır şiir. Bu yüzden sesini kısmak isteyeni çoktur, zalim her sesi kendi yankısı gibi duymak ister. Erk tek ses ister, tek düşünce, tek duygu… O da korkudur. Korkunun karşısında kahkahadır şiir. Ters yüz eder. Sinir bozar. Korkuyu korkutur. Aynası olmayan derin çürümüşlüğün yüzünde far olup parlar. Hayali olmayanın, düşü olmayanın, başka bir dünya kurmak istemeyenin şiiri olur mu hiç?
Bir anne dünyaya yeni bir umut ekmek için bebeğini beklerken, şair de şiirini bekler sancıyla, saygıyla ve heyecanla. Doğanın her bahar yeniden doğması, Ahmed Arif’in “seni baharmışsın gibi düşünüyorum” dizesi, gecenin gündüze çıkması, bebeğin çığlıklarla “merhaba” demesi ne ise, şiir de o’dur. İmgelerinde; direnç, umut, mücadele, harflerinde; hayal etme cesareti, özgürlük, eşitlik, sesinde; vicdan, merhamet, sorumluluk, ezgisinde; güzellik saklı olan şiir! Bu bahar da baştan yaz bizi!
Görsel: Freepik
İlgili haberler
Bugün günlerden şiir
21 Mart Dünya Şiir Günü bugün, aynı zamanda “yeni gün” yani Newroz. Yeni günle birlikte baharın, bah...
Emeğin ve direncin yürekli karıncası: Sennur Sezer
Sennur Sezer... Sesi, sözü, kalemi ve umutla sıkılı yumruğu ile hem meydanlarda, hem edebiyatta ter...
GÜNÜN KADINI: Şiiri ilmek ilmek işleyen şair Sennu...
Sennur Sezer’in doğum günü bugün. Ölümüne kadar şiire, edebiyata ve hayata soluk katmış kadın şairle...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.