Simurg sergisinde Newroz’da küllerinden doğan kadınlar betimleniyor
Rosa Kadın Derneği, Ressam Hatice Kapusuz ile '7 vadiyi aşıp Kafdağı’na ulaşan Simurg' sergisi açtı. Sergi açılışı Tarihi Deva Hamamı'nda gerçekleşti.

Serginin yanı sıra çeşitli atölyeler de düzenleyen Rosa Kadın Derneği Newroz öncesi özel olarak planlandığını ve küllerinden yeniden doğacaklarını ifade etmek için Simurg'u seçtiklerini söyledi. Sergi yarın sonlanıyor.

"Bize dair yok sayılmaları

Öğrenmek için

Kaç eşik atladık

Büyümek için kaç beşik çürüttük

Bilmiyoruz

Belki de çok masal dinlediğimizdendir

Büyümemişliğimiz

Belki de bir masal kahramanı kadar

Eskiye ait oluşumuz da ondandir

Ne öncesinde ölmek

Ne sonrasında dirilmek

Herkesten

Bize ait çalınmış zamanımızı isteriz

Bize ait olanda yaşamak

Bize ait olan için yol almak isteriz...

Küllerimizden yeniden doğuyoruz…"

"Küllerimizden Yeniden Doğuyoruz" şiarıyla düzenlenen sergiye çok sayıda kadın katıldı. Kadınlar halaylarla, def ve zılgıtlarla sergi açılışını kutladı.

‘MÜCADELEMİZ BİTMEDİ’

Rosa Kadın Derneği başkanı Adalet Kaya sergi açılışındaki konuşmasına, Diyarbakır'da geçtiğimiz hafta gözaltına alınan 25 kadını hatırlatarak başladı: "Türkiye'nin ve dünyanın her yerinden kadınlar ve kadın örgütleri, STK'lar çok ciddi anlamda dayanışma ve destek gösterdiler bize. Tabii ki vazgeçmeyeceğiz, henüz bitmedi mücadelemiz çünkü arkadaşlarımız tutuklandı ve onlar için bu dayanışmayı, isyanı, bu öfkeyi büyütecez. Diyarbakır'da son üç yıldır sistematik bir şekilde yargı tacizine maruz kalıyor kadınlar. Kadın çalışmasının içerisinde olan, kadın eylemine gitmiş olan, 8 Mart, 25 Kasım etkinliklerine katılmış olan her kadın hakkında açılmış bir soruşturma var. Ya da siyaset yapan kadınların bugün hukuksuzca yargılandıklarını zaten hepimiz biliyoruz."

KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞAN KADINLAR

Söz konusu kadınların barış için mücadele eden kadınlar olduklarını aktaran Adalet Kaya, "Bu arkadaşlarımız kadın mücadelesi, eşitlik ve özgürlük mücadelesi, barış aktivitizmine, barışa emek vermiş kadınlar, barışın bu ülkede hayat bulmasına emek vermiş kadınlar. Sistematik anlamda bir şiddet söz konusu, bu yargı eli ile gösteriliyor ve biz bunun karşısında bu isyanı, öfkeyi büyütmeliyiz. Bu yüzden de Simurg sergisinin anlam açısından Newroz ile çok örtüştüğünü düşündük. Simurg aynı zamanda bütün kadınların hayatında o ateşlerin içerisinden geçip kendini defalarca yeniden doğurmasıyla ilgili ve Newroz'un da o diriliş ile yeniden doğuşla çok birbiri ile örtüştüğü için Newroz'da yapmamızın çok anlamlı olacağını düşündük" dedi.


“SİMURG KADINLARIN KENDİNİ YENİDEN VAR EDEN YAPISINA UYUYOR”
Ressam Hatice Kapusuz Simurg'un hikayesini ve serginin içeriğini aktarıyor bize.
“Ursula Lu Guin de 'Kadınlar defalarca kendilerini doğurur' diyor. Simurg da doğası gereği küllerinden yeniden doğan bir masal kuşu olarak kadının kendini yeniden var eden yapısına çok uyuyordu. Bir yandan da biz kadınlar olarak toplumda yaşarken kendimizi yoktan var ediyoruz bize hiçbir şey hazır tepside sunulmuyor. Kendimizi o olanaksızlıklar içinde zorluklar, şiddet içinde yeniden kurmamız gerekiyor ve bu kurma süreci inanılmaz bir mücadele, bazen düşüyoruz, bazen yolda kalıyoruz, bazen yollarımız bitiyor ama kadın olmak her seferinde hayatta kalmanın bir yolunu bulmak demek, kendini yeniden doğurmak demek. Böylelikle Simurg ve mücadele eden kadınların hikayesi zihnimde birleşti."
NEWROZ ATEŞİYLE BİRLEŞEN SERGİ
Sergide 30 Simurg çizdiğini belirtip, anlamlarını şu şekilde aktarıyor Kapusuz, "30 Simurg aslında Kafdağına Simurg'u bulmaya giden 30 kuşu simgeliyor. Tüm kuşlar Simurg'u bulmaya gider, çeşitli vadileri geçerler ama sadece 30 tanesi Kafdağına ulaşır ve oraya ulaştıklarında görürler ki aslında Simurg 30 kuş demektir. Yedi vadiyi aşan 30 kuştur Simurg'un kendisi. O yüzden sergide 30 tane kuş var.
İlk başta ateşlerin içinde bir kuş var o biraz cadı diye yakılan kadınları simgeliyor, hala mirasını taşıdığımız kadınlar. Önce alevleri ve alevlerden çıkışı temsil eden Simurglar çizdim. Sonra arada bir ateş ve suyun yan yana olduğu bir Simurg var, ardından yağmur ve suyu temsil eden Simurglar çizdim o bir ateş sonrası ferahlamayı ifade ettiği için. Sonrasında da yağmurun ardından gökkuşağı renklerini taşıyan Simurgları çizdim. Gökkuşağının ardından yeşillenme çizdim, çiçeklenme tekrar hayata dönme, filizlenmeyi temsil eden Simurgları çizdim. Rosa Kadın Derneği ile birlikte çalışırken de aslında Simurg'un Rosa ile özdeşleştiğini fark ettim. Tam da Newroz'un ortasında, Newroz ateşi ile birleşebileceği aklımıza geldi. O yüzden hem kadın olma hali hem Newroz ateşini bir araya getirmiş olduk."


Fotoğraflar: Dilan Temiz/Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Diyarbakır’da yapılan ev baskınlarında 11 kadın tu...

İstanbul Sözleşmesi, 25 Kasım ve 8 Mart eylemleri gerekçe gösterilerek haklarından soruşturma başlat...

Ressam Hatice Erdoğan: Birbirimizden güç alarak ta...

Ressam Hatice Erdoğan ile eserlerindeki toplumsal vurguları, Kanada’daki sanatsal yaşamını ve bir ka...

GÜNÜN ÖNERİSİ: Tematik çocuk kitabı listesi

Çocukları odağına alan ve çocukların hayal gücünü, gelişimini, duygularını destekleyecek, yaşadıklar...