Merhaba Ekmek ve Gül okurları, merhaba dostlar, yoldaşlar, merhaba canım kadınlar…
1999 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, kadınların özel hayatında, aile içinde, sokakta, okulda, işyerinde, maruz kaldığı fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddete dikkat çekmek ve toplumda farkındalık yaratmak amacıyla 25 Kasım gününü Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan etti.
Gelişen kadın hareketlerine, platformlarına, demokratik kitle örgütlerine, insan hakları ve savunucularına rağmen tüm dünya devletleri ve toplumları kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması konusunda maalesef ki başarı sağlayamadı. Bugün hâlâ her 3 kadından 1’i şiddetin farklı çeşitlerine maruz kalmaktadır. Her gün cinayetlere kurban giden, tecavüze uğrayan, intihara sürüklenen kadınlara ilişkin haberleri izlemeye devam ediyoruz. Bu kısır döngü içinde haksız tahrik ve iyi hal indirimleri ile suçlular adeta ödüllendiriliyor ve kadına yönelik şiddet meşrulaştırılıyor.
Kadınlar, yaşamın her anında hayatın tam merkezindedir. Yoldaştır, cesurdur, güçlüdür, dirençlidir. Emekçidir kadın, mücadelecidir ve umuttur. Yaşamın her alanında başarabileceklerinin sınırı yoktur. İşte bu yüzden biz kadınlar şiddetin son bulduğu, hak ve özgürlüklerin, cinsiyet eşitliğinin sağlandığı, insan onuruna yakışır bir dünya istiyoruz.
Bizler yaşamda varız ve var olmaya devam edeceğiz. Hayatımızdan ve haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Varlığımızı hiçe sayan gerici zihniyetin karşısında isyanımız ve mücadelemiz devam edecek, haykırışlarımız hiç susmayacak.
İşte bu yüzden ağız dolusu diyoruz ki; "susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz."
Yaşasın kadın yaşam özgürlük, yaşasın jin jiyan azadi.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.