Hafta sonu hepimiz için yaralayıcı bir şekilde geçti. İki genç kadının katledilmesine dair pek çok haber okuduk. Maalesef videolar da izledik. Günlerdir tek bir gündemimiz var: katledilen kadınlar. İş yerinde de gündemimiz buydu.
İş yerindeki herkes idamın gelmesi gerektiğini düşünüyor. "Kesinlikle idam gelmeli, kesinlikle idam olacak" diyorlar. Ben eskiden idam varken kaç tane tecavüzcü, kadın katili idam edildi diye sorduğumda ise bir cevap alamadım. İdam cezasızlığın devamı demek. Var olan caydırıcı hiçbir ceza verilmeden idamın getirilmesi kadınların ölmesinin önüne geçmeyecek. Caydırıcı cezalar elbette olmalı. Ama insanların içinin soğuması için idam olması gerektiğini söylüyorlar.
NASIL OLACAK BU CAYDIRICI CEZALAR?
Hepimizin çocuğu var. Çocuklarımız için endişeliyiz. Pek çok kadın "Dünyanın çivisi çıktı, Türkiye’nin ahlak yapısı kalmadı" diyor. "Öldürülenin yerinde benim kızım ya da çocuğum olabilirdi" duygusu var hepimizin içinde. E, biz zaten kadın olarak daha kendimizi güvende hissetmiyoruz ki! 4-12 vardiyası çıkışında, servisten inince eve kısa bir yürüme mesafemiz varsa bile çok tedirgin, çok korkarak gidiyoruz. Aynı şey gece vardiyasında işe giderken de oluyor. Evli olanların eşi; olmayanların abisi, anası, babası bırakıyor durağa. Karşı komşum işçi, tek yaşıyor. Ben de onu arıyorum işten gelirken, giderken. Ya da kapıda karşılıyorum onu.
Hepimiz korkuyoruz. Hiçbirimiz için kolay değil. Şu an önünde durup engelleyemediğimiz bir şey olduğu için daha korkunç geliyor hepimize. Ama mücadele etmek ilk seçenek olarak gelmiyor kimsenin aklına. Ben İstanbul Sözleşmesi'nden çıkıldığını, 6284 sayılı Kanun'un uygulanmadığını söyleyene kadar kimse kanundan bahsetmiyor. O zaman nasıl olacak caydırıcı cezalar? Var olan kanunlar uygulanmazsa ya da o sözleşmelerden vazgeçilirse nasıl önüne geçeceğiz bu yaşananların?
Yeni çıkan "incel" kavramı da endişelendiriyor herkesi. Kocaeli’nin yerel bir gazetesinde şehrin her yerine bu katilin de kullandığı sembolün çizildiğine dair bir haber çıktı. Bu haberi gören herkes daha çok korktu. Çocukların içinde bu durumun yayıldığını, oldukça tehlikeli bir yere gittiğini düşünüyor herkes. Ama şunu bilmemiz gerekiyor: Yaşanan bir kadın cinayetiydi. Kadını seçmesinin nedeni onu öldürebileceğini bilmesiydi. "Ama eğer her yerde bahsettikleri gibi ayin gibi bir şey varsa, bunlar da bir tarikatsa çocuklarımız tehlike altında diyor" kadınlar. Tüm çocuklar gibi hepimizin çocuğunun elinde tablet, telefon, bilgisayar. Discord, Telegram hesabı olan çokça çocuk var. Şimdi çocuklarımızın sosyal medyayı kullanımını daha sıkı kontrol etmemiz gerekiyor. Bu yaşananlardan ve konuşmalardan bize çıkan bir yol var. Çocuklarımızı korumak, kendimizi korumak. Bunu da ancak kanunların uygulanması ile yapabiliriz. Her yerde İstanbul Sözleşmesi’ni ve 6284’ü anlatarak yapabiliriz.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
'Biz özgür olmak istiyoruz, ölü bulunmak değil'
'Bu son olanlardan sonra, eve geç gidersem acaba sokakta başıma bir şey gelir mi korkusuyla nasıl ya...
Gebze'de Plascam işçisi kadınlar, kadın cinayetler...
Gebze'de Petrol-iş'te örgütlü Plascam işçisi kadınlar, Ayşenur ve İkbal'in ölümüne ve artan kadın ci...
'İnfaz düzenlemesi yarayı derinleştirir'
Hukukçular, iktidarın çocuk ve kadınlara şiddete tepkileri yatıştırmak üzere öne sürdüğü infaz düzen...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.