Eve geri dönüyoruz ama nasıl?
'Aile evi isminden gelen genel bir güven duygusunun çoğumuzda bulunmadığını görmek bizleri şaşırttı. Hepimiz evlere döndüğümüzde bir taraflarını saklamak zorunda kalan küçük çocuklara dönüşüyorduk.'

Üniversiteli kadın ve LGBTİ’ler olarak sene içinde birçoğumuz ailemizden uzak, farklı şehirlerde okumaya gelmiş bulunuyoruz. Geldiğimiz üniversitelerde yeniden bir hayat kurmak, barınabilecek bir yer bulup kendi ihtiyaçlarımızı kendimiz sağlamak için mücadele ederken bir yandan da eğitimimize devam etmeye çalışıyoruz. Bütün bunların yanında iktidarın kadınlara ve LGBTİ’lere karşı tutumu, toplumdan dışlayıcı ve baskı kuran bir noktadayken kadınlar ve LGBTİ’ler tüm bunlara karşı birlikte mücadele etme gereksiniminin farkına varıyorlar.

BAŞKA BİRİ GİBİ DAVRANMAK

Boğaziçi Üniversitesi’ndeki kadınlar ve LGBTİ'ler olarak bu dönemin sonunda aile evine dönmenin bizler için ne anlam ifade ettiğini, üniversitedeki kişiliklerimizle ailelerimizin yanındaki alanlarımızın darlığını konuşmak üzere pikniğimizde buluştuk. Bir araya geldiğimiz güneşli yaz günü, yeşil çimlerde elden ele dolaşan kekler ve börekler... Dönem içinde beraber yaşadıklarımızı tekrar hatırlamak, birlikte anılar biriktirmenin önemini ve güzelliğini tekrar gözler önüne serdi. Kolaları doldurduktan ve birazcık hasret giderdikten sonra konuşmaya başladık. Başta ‘’Aile evi bizler için ne anlama geliyor?’’ sorusu üzerine konuştuk. Özellikle kadınlar evdeki annelerine, maddi gücü elinde bulunduran baba otoritesine karşı destek olmak için orada bulunmak istediklerini söyledi. Bunun yanında çoğunlukla evlerimizde bizlere ait bir yer olmadığını hissettiğimiz, babamızın ve zaman zaman annelerimizin toplumdan gördüğü baskıları bizlere uyguladığını fark ettiğimiz bir üniversite sürecinde olduğumuzu fark ettik. Bunlar bize gerçek kişiliğimize bürünebilmenin yollarından bir tanesi olan, üniversiteye geldikten sonra kendi hayatımızı inşa etmek için kendi kararlarımızı almanın önemini tekrar hatırlattı. Bunu gerçekleştirirken tıpkı pikniğimizde olduğu gibi el ele ve birbirimize destek olarak ilerlemek, bize en çok güç veren durumlardan bir tanesi.

GÜVEN DUYGUSUNU BİRLİKTELİĞİMİZ SAĞLAYACAK

"Aile evi" isminden gelen genel bir güven duygusunun çoğumuzda bulunmadığını görmek bizleri şaşırttı. Hepimiz evlere döndüğümüzde bir taraflarını saklamak zorunda kalan küçük çocuklara dönüşüyorduk. Ebeveynlerimizin bizlere karşı toplumsal baskılardan dolayı uyguladığı çeşitli eleştirilerin ve kısıtlamaların, bizi farklı birine dönüştürdüğünü hissettik hep beraber. Özellikle LGBTİ’ler için aile evinde farklı biri gibi davranmanın keskin sınırlarını görmek, üniversiteye geldikten sonra ne kadar geliştiğimizi ve kendimizle barıştığımızı gösterdi. Bir araya gelip olduğumuz kişiye sahip çıkmanın güzelliğini ise birbirimizle öğrendik.

Piknikteki sohbetimiz aile evinde bizleri nelerin beklediğiyle alakalı pek çok iz taşıyordu. Bu sebeple bu süreçte de telefonlardan, bilgisayarlardan dahi olsa bu yaz birbirimizin elini bırakmama kararı aldık. Zor anlarımızda her zaman olduğu gibi birbirimizin yanında olacak, bir dayanışma ağı kuracağız. Çünkü biz ne yalnızız, ne de yanlış.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Boğaziçi Ekmek ve Gül Grubu Sevda Karaca ile buluş...

Boğaziçi Ekmek ve Gül Okuma Grubu, 8 Mart programlarını gerçekleştirmeye başladı. Gerçekleştirdikler...

Boğaziçi Üniversitesinde kadınlar şiddete karşı ya...

Boğaziçi Üniversitesinde kadınlar, 25 Kasım öncesinde yaşamı savunmak için "şiddete karşı kadın zinc...

Aile evinde baskı altına alınmamak için de yüz yüz...

Online eğitim ile sadece eğitimin nerede nasıl yapıldığı değişmiyor. Topyekûn gençliğin, özellikle d...