Uzun süredir Dilan Polat’ı sosyal medyadan takip ediyordum. 5 yılda bu kadar zenginleşen bu kadına, ne yalan söyleyeyim, hayranlık duyuyordum. Hem güzel ve zengin hem de kocası onu çok seviyor. Bu başarılı kadına olsa olsa insan hayranlık duyar. Ben de yıllardır birçok işte çalıştım, çalışmaya devam ediyorum. Ama aldığım para sadece evin kirasına yetiyor. İki çocuğum var, eşim de çalıştığı halde ne yapsak bir türlü geçinemiyoruz. Ama Dilan Polat başarmıştı. Fakirlikten gelmiş ve zengin bir kadın olmuştu.

Yemek molalarında işçi arkadaşlarla beraber hep onun videolarını ağzı açık izlerdik. Bindiği arabalar, fırlattığı dolarlar, yüzdüğü havuzlar... Bazılarına kızardık, “Bende bu para olsa, bu kadar görgüsüz davranmazdım.” diyerek gülüşürdük.

Bir gün arkadaşlarla karar verdik, Dilan Polat’ın güzellik merkezine lazer epilasyon için kaydımızı yaptık. Böyle ünlü birinin yerinde başımıza bir iş gelmez dedik. Daha ilk seansımız gerçekleşmeden, Dilan Polat’ın tutuklanma haberi geldi. Kara para aklamış deniliyor fakat olan bizim paraya oldu. Onlar için bir iç çamaşırı parası belki ama bizim için çok büyük para. Biz onu ne zorluklarla kazanıyoruz. Bir de peşin ödedik. Benim ve bir arkadaşımın eşi bu durumu bilmiyor. Öğrenirlerse bir de onlara hesap vermek zorunda kalacağız. Yani, biz de dolandırılmış sayılıyor muyuz? Bilmiyorum ama bilip bilmeden başkalarının hayatına bir daha özenmeyeceğim kesin. Emek gücüyle kimsenin zengin olamayacağını öğrenmiş olduk. Bu ülkede iki türlü zengin olunur, ya emeği sömüreceksin benim patron gibi ya da Dilan Polat gibi dolandırıcılık yapacaksın.

Fotoğraf: Canva Pro