Sevgili kız kardeşlerimiz,

Bıktık. Bu ülkede katillerin ceza almamasından da, “yukarılarda” bir tanıdığı olduğu için soruşturmaların doğru düzgün yürütülmemesinden de, gırla verilen indirimlerden de bıktık. Çünkü her cezasızlık, her eksik yürütülen soruşturma, her toplanmayan delil adaletin yerine getirilmesinin önüne geçerken, her bir kız kardeşimizin güvenliğini de daha da tehlikeye atıyor.

Ezgi Alya Yiğit, 12 Nisan 2022’de arkadaşıyla scooter kullanırken Antep'in en işlek caddelerinden birinde 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücü Osman Sarı’nın 100 km’den yüksek bir hızla çarpması sonucunda öldü, arkadaşı Şimal Toprak ise ağır yaralandı. İkisi de lise son sınıf öğrencisiydi.

Davada Ezgi Alya Yiğit araca yol vermediği için ağır kusurlu, Osman Sarı tali kusurlu bulundu. Dava Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2-15 yıl hapis istemiyle hâlâ sürüyor ancak Osman Sarı serbest.
29 Nisan’da hazırlanan bilirkişi raporuysa avukatlara göre teknik bakımdan yetersizdi.

Raporda onlarca tanık varken yalnızca iki kişinin beyanına göre olay yeri belirlendi. Ayrıca savcılık, kazanın meydana geldiği şehrin en işlek caddelerinden biri olan bölgede kamera görüntüsü de “bulamadı.” Yaşanan olayın en önemli delillerinden biri soruşturma sürecinde toplanmamış oldu.

Ezgi Alya Yiğit’in ölümüne sebep olan Osman Sarı’nın babasının Nizip Ticaret Borsası Başkanı İbrahim Sarı, amcasının da eski AKP  milletvekili ve halen Gaziantep Nizip ilçesi Belediye Başkanlığı yapan Mehmet Sarı olduğunu da hatırlatmış olalım. Osman Sarı tutuklanmasının üzerinden bir ay geçmeden eksik hazırlanmış bilirkişi raporu ile serbest bırakıldı.

Tıpkı Ezgi Alya Yiğit’in öldürülmesinden 4 yıl önce 12 Nisan 2018’de ortaokul öğrencisi Rabia Naz’ın “şüpheli” ölümü ve dava süreci gibi… Rabia Naz’ın ölümünün intihar ya da yüksek yerden düşme olduğu iddia edilmişti. Rabia Naz’ın babası Şaban Vatan, kızına araba çarptığını ancak AKP Giresun Milletvekili Nurettin Canikli’nin devreye girmesiyle olayın üstünün kapatıldığını öne sürmüştü. Rabia Naz’ın ölümünün araştırıldığı dosyaya ise 16 Temmuz 2020’de takipsizlik kararı verilmişti.

“Tanıdıkların” araya girdiği bir soruşturma ve yargı süreci kabul edilemez. Hayatları çalınanlar bizleriz, kız kardeşlerimiz.

Bugün hukuksuzluk bir norm halinde, dava kararları hukuki dayanaklara değil siyasi atmosfere göre belirlenir halde. Yargı, tek adam iktidarının kadınları “makbul kadınlığa” zorlamasının da, kendi atadığı kayyumlara karşı protestoları engellemesinin de, halk muhalefetinin gözünü korkutmasının da, kendi yandaşlarını aklamasının da bir aracı haline gelmiş durumda. Yargının bir torpil çarkı olarak hareket etmesini de gerçek adaletin tecil ettirilmesini de ancak birlikte yan yana geldiğimiz ve güç olduğumuz ölçüde sağlayabildiğimizi daha önce pek çok davadan gördük.

Tüm kadın örgütlerine, kadın platformlarına çağrımızdır: Ezgi Alya Yiğit’in davası sürüyor, sıradaki duruşma 3 Temmuz’da Gaziantep Adliyesinde görülecek. 3 Temmuz’da torpilin, tanıdıkların katilleri kurtarmasına, cezasızlıkla ödüllendirilmelerine izin vermemek için Gaziantep Adliyesi’nde buluşalım.