Antalya Çorumlular Derneği üyesi kadınlarla Ekmek ve Gül grubu olarak bir araya geldik. Yaklaşık otuza yakın kadın olarak bir araya geldiğimiz buluşmada 8 Mart’ı, kadınların emek mücadelelerini, her geçen gün artan yaşam ve çalışma koşullarının zorluğu üzerine konuştuk. Kadınların gündemini en çok meşgul eden sorunların başında her gün bir yenisi eklenen zamlar, çocuk istismarı ve şiddet vardı.

Akraba evliliği yapan kızının şiddet gördüğünü anlatan bir kadın bir yandan da yaşam zorluklarından bahsetti: Kızımın hep yanında durdum ve kızıma ‘çık gel bu işin sonu nereye varacak belli olmaz’ dedim, iki torunum ile birlikte yanıma aldım kızımı. Kızımın psikolojisi iyice bozulmuştu. Nafaka da istemedik ‘yeter ki uzak dursun’ dedik. Eşim kanser hastası ve zaten zor geçiniyorduk. Ben pazarlarda yufka açtım, gözleme yaptım. Oteller de çalıştım. Kızım kendini toparlayınca işe girdi ve ben de işi bırakarak torunlarıma bakmaya başladım. Şiddete uğrayan kadınların yalnız kalmamalı.”

Kadınlar arasında, uzman çavuş olarak görev yapan damadının 15 Temmuz darbe girişiminde gözaltına alındığı ve hayatlarının o günden sonra alt üst olduğunu aktaran bir kadın da vardı: “Gece ‘hadi gidiyorsunuz’ diye otobüslere bindirilerek Ankara’da Kızılay Meydanına götürülmüş. Gittiklerinde ancak ne olduğunu anlamışlar. Hemen maaşları kesildi, çocuklarına dahi durumu anlatamadılar. Birçok aile böyle perişan oldu. Emir kulları olan bu insanların suçu neydi?”

Konuşmalarımızın ardından kadınları 8 Mart Pazar günü Antalya’da yapılacak olan mitinge davet ettik. Ekmek ve Gül’ü anlattık. Dergimizi onlarla paylaştık. Bir daha buluşmak ve kadınların yan yana gelmesinin değeri ve kıymeti üzerine konuşurken birlikte başka buluşmalarda bir araya gelmek üzere sözleşerek ayrıldık.