Bugün okulda 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü iş yeri etkinliğimizi yaptık. Öğretmenler odasındaki panomuza taleplerimizi tuğla tuğla ördük, 8 Mart'ın tarihçesini konuştuk. 8 Mart için eşit işe eşit ücret, ücretsiz kreş, saygı görmek, yaşamak, öğrenci ve çalışanlara ücretsiz yemek, ev içi sorumlulukları paylaşma, regl izni, akşamları korkusuzca sokağa çıkabilmek, ücretli ebeveyn izni gibi talepler öne çıktı. Günün anlamına ve anısına dair yaptığımız ip bebekleri birbirimize hediye ettik.

Sınıfta öğrencilerle 8 Mart'ın onlara ne ifade ettiğini sordum. Hiçbiri tarihçesi ile ilgi bilgi sahibi değildi. Kimi seçme seçilme hakkının verildiği gün olduğunu söyledi, kimi "Bize verilmiş bir gün ama kimden bilmiyorum" dedi.

Talep duvarımıza iki gün boyunca taleplerimizi yazdık, toplu sözleşme masasında da bu taleplerin savunulması gerektiğini dile getirdikten sonra birbirimizin 8 Mart'ını kutladık. Daha sonra taleplerimizi yazdığımız afişi öğretmenler odasına taşıdık. Orada da eğitim emekçisi kadınlarla taleplerimizi yazdık.

Bugün artık bu taleplerimizi hayata geçirebilmek için emekten ve sınıftan yana sendikalara çok görev düşmektedir. Hadi kadınlar sendikalara,  hadi kadınlar 8 Mart'a!

Fotoğraflar: Songül Keşkek