#Ekmek ve Gül Mayıs 2019 sayısı
Yan yana gelmenin, birlikte hareket etmenin kazanımlar doğurduğunu gördüğümüz bir yerel seçim sonrasında kutlanan 1 Mayıs’ta kadınların hem talepleriyle hem de sayıca çok daha görünür olduğunu gördük.
Kadınlar şiddet sarmalının o kadar ortasında bırakılmış ki sohbet kıdeme gelemiyor bile.
Eskiden sus pus olan işçilerle her fırsatta kıdem tazminatını konuşuyoruz. Bir an önce harekete geçip bir şeyler yapmayı planlıyoruz.
Mağaza ve depo işçisi kadınlar Kağıthane, Çorlu ve Küçükçekmece'den anlatıyorlar: Karnımız da ruhumuz da aç
Sultan 48 yaşında 18 binanın temizliğinden sorumlu. Hiç sigortası yok. Eşinin sigortası olmasa belki hastaneye bile gidemeyeceğini söylüyor.
Kocaeli Derince’de 5 yıldır aynı temizlik şirketinde çalıştıktan sonra geçtiğimiz günlerde işten ayrılan bir kadın işçi, kendisini buna iten nedenleri Ekmek ve Gül’e anlattı.
Sendikalı olmak kendime olan güvenimi arttırdı. İş arkadaşlarım bu konuda çok çekingenler, çünkü işten atılmaktan korkuyorlar. Ama ben elimden geldiğince sendikal çalışma yapacağım.
Belediyenin kadınlara açtığı el emekleri ve ev yemeklerinin satıldığı Hanımeli pazarında gözleme, sarma, börek gibi sipariş üzerine her türlü yiyecek satarak katkı sağlıyorum. Yani emek veriyorum.
5 yıldır aynı şirkette çalışan bir kadın işçi, her geçen gün koşulların daha da zorlaştığını belirterek başlıyor konuşmasına: ‘Köleden farkımız yok.’
Kanımca en önemli sorunumuz hemşireliğin kimlik problemi. Halen bir ara eleman işi yapıyor olmamız. Yeri gelir hemşire, yeri gelir sekreter, yeri gelir teknisyen....
Çalışma süresi haftalık 40-45 saat iken sağlık çalışanları, nöbetli bir sistemde bu saatlerin çok üzerinde çalışıyor. Ücretlerin yetersiz olması nedeniyle uzun çalışma saatlerine mecbur kalıyoruz.
Sağlık alanı gün geçtikçe piyasalaşıyor; “performans sistemi”, “kalite yönetimi”, “müşteri memnuniyeti” ağızlardan düşmüyor. Emekçinin hali ise vahim.
Erkek hekim olunca halk “Hocam”, “Doktor Bey” diye hitap ederken, kadın hekim olarak “Hemşire Hanım” ile “Doktor Bey” arasında gidip geliyorsunuz.
‘Beş yıldızlı otel konforunda hastaneler açıyoruz’ denilerek açılan Mersin Şehir Hastanesini hemşire ve temizlik işçisi kadınlar anlatıyor.
Rosina, sanki sosyal yardım ziyaretlerine gidiyormuş gibi yapıp sendikal örgütlenmeyi şirketin burnunun dibinde ama gizlice yapıyordu.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.