Ekmek ve Gül dergisi ocak 2018 sayısı

Bu sahne kadınların

Senaryodan, kostüme, dekora her şeyi kadınlar, kendi bütçeleriyle yapıyor. Kendi yazdıklarını oynuyor, kadınların gündelik yaşamlarını sorguluyorlar: İşte Öteyüz’ün kadınları!

Ekmek ve Gül Ocak sayısı

Tarih, takvim bahane, ihtiyaç bir muhasebe. Gelin bu sayıda birlikte bir muhasebe yapalım...

Karanlığı yıkmak için yakınmak yetmez, bir mum da yakmak gerek

Bizi, bilcümle kadınları ve kadınlığı yakıp yıkma kararını çoktan almışların karşısına dimdik çıkma zamanı gelmiş de geçiyor bile.

Yeni yıl, yeni umutlar

Yılı geride bırakırken ışıltılı sayfaları anmadan geçmemeli. 2017, Ekim Devriminin 100. yılıydı. Üstü örtülen tohum gibi dönüşümünü zamanımızın toprağında tamamlamaya aday bir geleceği aydınlatıyor.

Yorucu vardiyaların tüketemediği umutlarla 2018’e...

İki kadın metal işçisi yeni yıl dileklerini anlatıyor birbirine: ‘Yoruldum artık, her gün aynı şeyi yapmak, kurulmuş saat gibi davranmak çok sıkıcı. Çalışma koşulları düzelsin, daha mutlu oluruz’

‘Bizimle değilsiniz’ diyenlere: Biz zaten sizinle değiliz!

Kanallar farklı olsa da anlatılanlar bizim hikayemiz değil. Gece gündüz çalışıp üç kuruşa ev geçindirmeye çalışan emekçinin neler yaşadığı konu edilmiyor. Yani diyorlar ki ‘Bizimle değilsiniz!’

Umudu dürt, umutsuzluğu yatıştır!*

Gebze’nin Hürriyet Mahallesindeyiz. Kadınlar 2018’den çok şey istiyor. Aslında pek de umutlu değiller ama en çok da kadın cinayetlerinin ve eşitsizliğin son bulmasını istiyorlar, hem de hemen!

Yeni yıla da el ele girdik

İmkanı olmayanın, yalnız olanın, kalabalık sevenin, dans etmeyi özleyenin, özgürce istediğimiz gibi zaman geçirelim diyenin, farklı farklı her kadının bir araya geldiği güzel bir günden notlar...

Bizim mahallenin kadınları mücadeleye hazır

2018 yılı kadınların dilediği bir yıl olsa bakın neler olur, ülkede, dünyada neler değişir...

Adları yıldızlarda yazılı kadınlar

Yıldızlara, yaşadığımız evrene dair bugün bildiklerimizde kadınların büyük payı olduğunu biliyor muydunuz? Kemerlerinizi bağlayın, gökbilim tarihine ucuz işçi olarak girebilmiş kadınları okuyacaksınız

Eee kurtulduk mu?

Bu anlatılan bir KHK hikayesi... Bir gece yarısı KHK’sıyla işinden edilen, öğrencilerinden koparılan, yaşamı bir anda değiştirilen bir öğretmenin hikayesi.

‘Nasıl yapacağız Gülsen Abla?’

13 yaşında oturmuş Gülsen tezgahın başına, şimdi 40’ında. Artık çocuk değil, haklarını bilen bir işçi kadın. ‘Örgütlü bir kadın dalgalı denizde nasıl hareket edeceğini bilir’ diyor...

Asıl bizi bu yoksulluğa itenlerin eline diline dursun

Cumhurbaşkanı Erdoğan asgari ücreti beğenmeyenlere ‘Ya eline diline dursun’ dedi. Asgari ücretle geçinen Kısmet Çelik ise ‘asgari ücretle nasıl geçinilemez’i yazdı.

Şu asgari ücret meselesini çözebilir miyiz?

Bir işçi mahallesinden asgari ücret notları: ‘Biz bir ıspanaktan 3 yemek yapıyoruz. Yapraklarından börek, saplarından yemek, köklerinden mücver...’

Bu iş böyle olmaz!

Bir arkadaşım gece eşiyle çok şiddetli bir tartışma yaşamış. Bütün gün morali bozuk çalışmasına rağmen eyleme arkadaşlarını da toplayarak geldi. Eylemde fotoğraf çekip sosyal medyaya attı. Sonra...

Bir kadın işçi Türk Metal’i anlatıyor

Hayatı boyunca sendikalı bir işyerinde çalışabilmek için mücadele eden ve şimdi Türk Metal’in örgütlü olduğu bir fabrikada çalışan bir kadın işçi toplu sözleşme dönemini anlatıyor.

Neden sendikalı olmak istedim?

Tuzla’da geçtiğimiz günlerde sendikalaşmak istedikleri için işçilerin işten atıldığı bir fabrikada direniş başladı ve işçiler kazandı. Fabrikadan bir kadın işçi neden sendikalı olduğunu anlatıyor.

Yasa dediler KHK çıktı, kadro dediler KUŞ çıktı!

‘Taşerona yasa çıkaracağız’ dediler KHK çıkardılar. ‘Kimse dışarıda kalmayacak’ dediler çoğunluğu kapsam dışı bıraktılar. ‘Koşul olmayacak’ dediler 7 koşul koydular. ‘Kadro’ dediler kuşa çevirdiler

Arabulucu değil, haklarımızı istiyoruz

Kim durup dururken boşanmak ister ki? İnsanlar zaten yaşanan belirli olaylardan sonra bu aşamaya geliyor. Peki arabuluculuk sistemi hayata geçerse bu süreci nasıl etkiler?

Bize ayrımcılık yapmayın yeter!

15 yaşından beri ayaklarına kara sular inene kadar çalışıyor. Çalışmak neyse de Duygu’yu en çok inciten ne biliyor musunuz? ‘Roman olduğumuz için insanların bakışı farklı, hırsız muamelesi yapıyorlar’