AKP, 15 yıllık iktidarı boyunca, kadrolu işçi istihdam etmek yerine taşeron işçiliğe yöneldi. Kamuda kadrolu işçilik istisna, taşeron işçilik kural haline geldi; taşeron işçi sayısı 1 milyonu buldu. AKP, yıllar boyunca taşeron işçilerin “kadro” talebine kulağını tıkadı. 2015 Haziran seçimlerinde tek başına hükümet kuracak çoğunluğu kaybedince, 2015 Kasım seçimlerinden önce ilk kez kadro sözü vermek zorunda kaldı. “100 gün içinde kadro” denilmesine rağmen kadro sözü 2 yıl boyunca tutulmadı. Konu ne zaman gündeme gelse, “Yasa üzerinde çalışıyoruz” dediler ama o yasa tasarısı bir türlü Meclise gelmedi.
Taşeron işçiler, sendikalar ve muhalefet partileri, üzerine çalışılan bu tasarıyı görmek; görüş, öneri ve taleplerini ifade etmek istedi. Ancak iktidar, tasarıyı kamuoyundan sır gibi sakladı. AKP, son olarak “Yeni yıldan önce tasarı Meclise gelecek” dedi ancak yasa tasarısını Meclise sevk etmek yerine, konuyu Meclisten kaçırıp bir kanun hükmünde kararname çıkardı. Aslında Anayasaya göre, OHAL döneminde çıkarılan bir KHK’nın OHAL ile hiçbir ilgisi olmayan “taşeron işçilere kadro” meselesini düzenlemesi Anayasaya aykırı. Ancak AKP, bir kez daha Anayasayı hiçe saydı.
Bir taşla iki kuş vurdu AKP. Bir yandan konunun Mecliste görüşülmesini, tartışılmasını ve hazırlanan tasarının Mecliste işçiler lehine değiştirilmesini engelledi. Bir yandan da meseleyi bir OHAL KHK’sı ile düzenleyerek, Anayasa Mahkemesine gidilmesinin yolunu tıkadı.
YERELE KADRO YOK!
“Tüm taşeron işçilere kadro” demişti AKP, “Dışarıda tek bir işçi bile kalmayacak” diye söz vermişti. Ancak KHK ile işçilerin çoğunluğu kapsam dışında kaldı. Yerel yönetimlerde (belediyeler, il özel idareleri vb.) çalışan ve sayısı 450 binden fazla olan taşeron işçiler, kadro hakkından yoksun bırakıldı. Bu işçiler, koşulları sağladıkları takdirde, taşeron şirketlerden, belediyelerin ya da il özel idarelerinin kendi şirketlerine (iktisadi teşebbüslerine) geçirilecekler. Ancak (4-d’li) kadrolu işçi olmayacaklar, kadrolu işçilerin haklarından yararlanmayacaklar.KİT’LERE KADRO YOK!
KİT’ler ve KİT’lerin yanı sıra 26 farklı özel bütçeli kuruluşta (Ziraat Bankası, AA, TRT vb.) çalıştırılan yüz bine yakın taşeron işçi de kapsam dışında bırakıldı. AKP, çoğunluğunu özelleştirmeye hazırlandığı KİT’ler ile çeşitli özel bütçeli kuruluşlardaki taşeron işçileri de dışarıda bıraktı. Maliye Bakanı, KİT’lerin kapsam dışı kalması ile ilgili olarak “rekabeti” gerekçe gösterdi.FARKLI İHALE TÜRLERİNE KADRO YOK!
Kapsamdaki kurum ve kuruluşlar için de “hizmet alımı” şartı getirildi. “Hizmet alımı ihalesi” koşulu nedeniyle, mal alımı ihaleleri, yapım işi ihaleleri ve danışmanlık ihalelerinde çalıştırılan çok sayıda taşeron işçi de kapsama girmemiş oldu. Örneğin Karayollarında çalışan ancak ihaleleri kâğıt üzerinde “anahtar teslim yapım işi”gösterilen binlerce işçinin kadro hayali suya düştü. KHK ile “çağrı merkezi hizmetleri” ve “hastane bilgi yönetim sistemi hizmetleri” de kapsam dışı bırakıldı. Bu nedenle, örneğin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Alo 170 hattında çalışan ve bugün taşeron işçilerin “ben kadroya girecek miyim” sorularını yanıtlayan taşeron çağrı merkezi işçileri kadro hakkından yoksun kaldı.İŞÇİLERE YÜZDE 70 BARAJI
Her “hizmet alımı ihalesi” de kapsama alınmadı. KHK ile “personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı ihalesi” ihalesi koşulu getirildi. Bu koşul nedeniyle, ihalesi tam yıl sürmeyen ya da işçilik maliyetlerinin yaklaşık maliyetin en az yüzde 70’ini oluşturmadığı ihalelerde çalışan taşeron işçiler, kapsam dışına düştü. Özellikle araçlı, malzemeli ve cihazlı ihalelerde çalışan işçilerin önemli bir kısmı, araç, malzeme veya cihaz maliyetlerinden kaynaklı olarak personel giderlerinin yüzde 70’in altına düşmesi nedeniyle kadro hakkından yararlanamayacak. Böylece örneğin araçlı şoför ve taşımacılık hizmeti ihaleleri, malzemeli yemekhane ihaleleri ve cihazlı sağlık hizmeti ihalelerinde çalıştırılan işçiler, yüzde 70 barajına takılabilecek.
KAPSAM İÇİNDE OLANLARA 7 FARKLI KOŞUL
Buraya kadar hangi işçilerin kapsam dışında kalacağını yazdık. Liste hayli kabarık. Kapsam dışında kalan işçiler, taşeronda çalışmaya devam edecek. Ancak kapsam içinde olan işçiler için de kadro garantisi yok! Çünkü KHK, yüz binlerce işçiyi kadro hakkından mahrum kıldığı gibi kapsam içinde olan işçilere de 7 farklı koşul getirildi. Bu koşulların hepsini yerine getiren işçiler kadroya alınacak:1) Emeklilik, yaşlılık ya da malullük aylığına hak kazanmamış olmak,
2) Taşeronda çalışırken açtığı dava ve kesinleşmiş alacaklarından feragat etmek,
3) Geçmişe yönelik hak ve alacaklarından vazgeçmek,
4) Devlet Memurları Kanunundaki bazı şartları taşımak (güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması dâhil),
5) 4 Aralık 2017 tarihi itibariyle fiilen çalışıyor olmak,
6) Başvuruda bulunmak,
7) Yapılacak sınav ya da sınavlarda başarılı olmak.
Bu koşullardan birini bile yerine getiremeyen işçiler kadroya alınmayacak! Bu koşullar, belediyeler ve il özel idarelerinde çalışan taşeron işçiler için de geçerli olacak. Bu koşulu taşımayan belediye taşeron işçileri, belediyelerin şirketlerine geçirilmeyecek. Koşulları yerine getiremeyen işçiler ise mevcut işlerinden olacak ve işsiz kalacak! Bu durum en çok koşulları sağlayamayan kadın işçilerin canını yakacak. Çünkü işsiz kalan erkek işçilerin, kadınlara göre iş bulma ihtimali daha yüksek. Oysa koşulları yerine getirmeyen kadın işçilerin, yeniden iş bulması hiç kolay olmayacak...
DIŞI KADRO, İÇİ TAŞERON!
Peki, bütün bu koşulları sağlayıp, kadroya ya da şirketlere geçmeye hak kazanan işçilerin durumu ne olacak? Ücret ve hakları, kadrolu işçilerle eşitlenecek mi?· Taşeron işçiler, mevcut hak ve ücretleriyle kadroya ya da şirketlere geçirilecek. Yani taşeron işçiler ile mevcut kadrolu işçilerin hak ve ücretleri eşitlenmeyecek.
· Taşeron işçiler, kadrolu işçilerle aynı haklara sahip olamayacak, kadrolu işçilerin toplu iş sözleşmelerinden yararlanamayacak. Kadroya geçirilen işçilere yılda 52 günlük ücret tutarında ilave tediye ödenecek ama belediyeler ve il özel idarelerinde şirketlere geçirilen işçiler bu haktan da yararlanamayacak.
· Kadroya ya da şirketlere geçişe hak kazanan işçiler, taşeron şirketlerden kurtulacaklar belki ama taşerondaki düşük ve yetersiz hak ve ücretlerinden kurtulamayacak...
TALEBİMİZ: HERKESE KADRO VE EŞİT HAK!
Görüldüğü üzere dağ fare doğurdu. “Tüm taşeron işçilere kadro” vaadi suya düştü. AKP iktidarı yine bildiğini okudu. Meclisten kaçırdığı, Anayasaya da aykırı bir KHK ile taşeron işçilerin çoğunu kadro hakkından yoksun bıraktı, kadro kapsamına giren işçilere de taşerondaki hak ve ücretlerini reva gördü. Oysa taşeron işçiler, özellikle de güvenceli işi en çok talep eden, güvenceli işe en çok ihtiyacı olan kadın taşeron işçiler, ayrımsız şartsız kadro ile eşit hak ve ücretler istiyordu. İşte tam da bu yüzden “herkese kadro ve eşit hak” talebimizden vazgeçmemiz ve bu talebimiz için mücadele etmeye devam etmemiz gerekiyor!2018 yılında bu mücadelemizin başarıya ulaşması dileğiyle...
BU İŞTE BİR BİT YENİĞİ VAR!
Belediyeler ve il özel idarelerinde çalıştırılan taşeron işçiler, koşulları sağladıkları takdirde, belediye veya il özel idarelerinin iktisadi teşekküllerine (şirketlerine) geçirilecek. Eğer mevcut şirket yoksa yeni şirket kurulacak. Ancak belediye iktisadi teşekkülleri ya da kısa adıyla BİT’lerde çalışmak kadrolu belediye işçisi olmak, kadrolu belediye işçilerinin haklarından yararlanmak anlamına gelmiyor. Aslında zaten BİT’lerde çalışan işçiler, kendilerine de kadro gelmesini ve belediyenin kadrolu işçisi olmayı istiyordu. Örneğin Çankaya Belediyesi’nin şirketi olan Çankaya Belde A.Ş.’de çalışan ve kendilerini “süpürgeci kadınlar” olarak adlandıran kadın temizlik işçileri, Çankaya Belediyesi’nin kadrosuna geçmek ve kadrolu işçilerin hak ve ücretlerinden yararlanmak istiyordu. Oysa tam tersi olacak. Çankaya Belediyesi’nin taşeron şirketinde çalıştırılan işçiler, Çankaya Belde A.Ş.’ye geçirilecek. Böylece ne Çankaya Belde A.Ş.’nin mevcut işçilerinin ne de taşeron şirketlerde çalışan işçilerin talebi karşılanmış olacak…
2020’YE KADAR HAKLARA SINIRLAMA!
Merkezi yönetimlerde kadroya, yerel yönetimlerde ise şirketlere geçirilecek işçilerin hak ve ücretleri, mevcut kadrolu işçiler ya da şirket işçilerinin seviyesine çekilmeyecek. Bu yetmezmiş gibi, KHK ile getirilen sınırlama nedeniyle, geçişi yapılan işçiler, kadrolu işçilerin yararlandıkları toplu iş sözleşmelerinden yararlanamayacak. Geçişi yapılan işçilerin hak ve ücretleri, Yüksek Hakem Kurulu tarafından taşeron şirketler için karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesine göre belirlenecek. Bu sözleşmenin hangisi olduğu henüz belli değil ancak 2020’ye kadar bu sözleşmenin uygulanması söz konusu olabilecek.
SINAV(LAR) SIKINTI YARATABİLECEK
İşçiler, çalıştıkları idare tarafından sınava alınacak. Ortak sınav olmayacak. Sınavın esas ve usullerini her kamu idaresi kendi belirleyecek.
Sınav, 1) sadece yazılı, 2) sadece sözlü, 3) sadece uygulamalı, 4) yazılı ve sözlü, 5) sözlü ve uygulamalı yapılabilecek.
Sınav, işçilerin yaptıkları işlerle ilgili olacak. Yazılı sınavdan geçme notu 100 üzerinden 50. Ancak sözlü ve uygulamalı sınavlarda, sınav kurulları, işçinin “başarılı” ya da “başarısız” olduğuna karar verecek. Herhangi bir objektif kriter getirilmediği için sözlü ve uygulamalı sınavlarda keyfi ve ayrımcı uygulamalar söz konusu olabilecek. Merkezi yönetimlerdeki işçilerin başarısız sayılması halinde yapacakları itirazları yine işçileri sınava sokan kurullar karara bağlayacak. Sözlü ve uygulamalı sınavlar, birçok kurum ve kuruluşun istemediği işçileri, kadroya ya da şirkete almamak için kullanacağı bir koz olabilecek.
İlgili haberler
Kadınlar güvencesizlik değil, kadro istiyor
Bir işçi kadın yazdıkları: ‘Belediyelerde ve hastanelerde çalışan taşeron işçi sayısı kadrolu işçi s...
Müjdeyi bir de taşeron işçisi kadına sorun
İstanbul Üniversitesinde temizlik işçisi bir kadın kadro vaadinin yine seçimleri hedef aldığını söyl...
Taşeron kadın işçi anlatıyor: Evim bile ev gibi ko...
Hükümetin taşerona kadro vaatleri sürerken asgari ücretli bir taşeron kadın işçi yaşamını anlatıyor:...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.